İtalya ve Britanya peçe yasağı savaşında hâlâ retle kabul arasında gidip geliyor. Britanya’da bazıları kamusal alanda peçeyi yasaklamaya çalışıyor olsa da, Fransa bu konuyu netleştirerek yasak kararı verdi. Ülkedeki yasa tasarısı 335 ‘evet’ oyu alırken, sadece tek bir kişi yasaya karşı çıktı.
Sosyalist Parti milletvekillerinin çekimser kaldığı oylamanın ardından, adalet bakanı peçe yasağı lehinde oy kullanmasının, demokrasinin ve Fransız Cumhuriyeti’nin temsil ettiği özgürlük, kadın-erkek eşitliği, kardeşlik ve birlikte yaşama gücüne dair değerleri açısından bir başarı teşkil ettiğini belirtti. Görünen o ki, Batı’da bireysel özgürlük, bazılarının utandırılması, saygınlıklarının yaralanması ve bireysel özgürlüklerinin sonlandırılması anlamına geliyor.
Peçe sorunu birçok dini sembole de uyarlanabilir. Zira bu semboller suç sayılıyor, kovuşturuluyor, bastırılmaları isteniyor, yasaklanmaları için parlamentolar seferber ediliyor. Fransa’nın yıllar önce devlet okulları ve üniversitelerde başörtüsünü yasaklamasından bu yana peçe yasağının çıkması da bekleniyordu. Fransa’nın yasağını, yerel yönetimlerin benzer bir karar aldığı İtalya izledi. Kamuoyu anketleri İtalyanların yüzde 71’inin peçe ve burkanın yasaklanmasını desteklediğini ortaya koydu.
Gözler peçeli turistlerde
Bu durum söz konusu ülkelerdeki peçe takan göçmen Müslüman kadınların duygularını incitse de, şimdi gözler yaz mevsiminde Paris ve Roma sokaklarını dolduran Arap turist kadınlarına çevriliyor. Fransa bu peçe takan turistlerin de kovuşturulması yönünde ilerliyor. Zira yasak Fransa ve İtalya topraklarındaki bütün kadınlar için geçerli.
Bu bağlamda şu soruyu sormak zorundayız: Özellikle de peçeye yönelik bu ciddi önyargının sebebi nedir? Bazıları bu yasaktan memnun olurken, bizzat Müslümanlar arasında da peçe konusunda açık ve gizli bir çatışma yaşanıyor; bazı Müslümanlar kadının peçe takması gerektiğini düşünüyor, bazıları da peçeye karşı. Bu çatışma, şu ana kadar din âlimlerinin de üzerinde uzlaşma sağlayamadığı peçeye dair önemli ve can alıcı sorulara yol açıyor.
Tantavi de karşıydı
El Ezher Üniversitesi’nin eski dekanı merhum Şeyh Muhammed Hüseyin Tantavi peçeyi bir ibadet biçiminden ziyade gelenek olarak gördüğünü söylüyordu. Başka İslam ülkelerindeki bazı din âlimleriyse peçenin Müslüman kadının İslami kıyafetinin ayrılmaz bir parçası olduğunda ısrar ediyor. İslam dünyasındaki bu anlaşmazlık, farklı bakış açılarının kabul edilmemesine, hatta peçeye karşı çıkanların dinden çıkmakla suçlanmasına bile yol açtı ve açmaya da devam ediyor. Bazıları peçe konusunu tartışanları eleştirdi, bazıları onları mürtetlikle suçlandı. Bazı insanlar açıkça basın üzerinden suçlandı.
Avrupa’daki peçe sorununa dönersek; yasak koyan ülkeler bu kararları zorla değil, parlamentoda oy çoğunluğuna dayanarak aldı. Bu nedenle, yasak her ne kadar bizi etkilese de, Müslümanlar olarak bu kararlara saygı göstermeliyiz. Hatta özgürlükler ve insanın saygınlığı konusunda onlardan bazı alanlarda ders de almalıyız.
Ancak bizzat bizim ülkelerimizde dinin saygınlığını çiğnemeye ve insanların duygularını incitmeye başlayan ahlak dışı safsataları da engellemeliyiz.
Özellikle de mutlak özgürlükle ülkelerimizdeki İslami değer ve ilkelere saygı arasında ayrım yapmayan bazılarının safsatalarını... Bu kişiler maalesef bazılarından saygı görüyor. Bir kısmımız da hâlâ Batı modelinin kölesi durumunda; İslam’ın değerlerinden utanç duyuyor, göz kamaştırıcı Batı modelini taklit ederek İslam’dan kopuyor.
Top peçeli kadının sahasında
Bu nedenle Fransızların, İtalyanların ve İngilizlerin peçe yasağını niçin savunduğuna açıklık getirebiliriz, ancak yabancının işgal ettiği ülkelerimizde İslam kimliğine yabancılık içinde yaşarken içine düştüğümüz zilletin hiçbir haklı gerekçesi yok. Diğer yandan, bazı Avrupa ülkelerinde peçeli kadına reva görülen zulüm, bu ülkelerin sahip olmakla övündüğü dini hoşgörüyü boş bir söylemden ibaret kılıyor.
Dolayısıyla Fransız kırsalında tatilini geçirmek isteyen peçeli kadının hesaplarını iyi yapması, belki de kendisini peçesiyle kabul edecek başka bir yere gitmesi gerekiyor. Şu an top peçeli kadının sahasında. Acaba seçim yapma özgürlüğü var mı? (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Beyan, 20 Temmuz 2010)
Kaynak: Radikal