Ortadoğu 100 yıldan uzun zamandır dinmeyen savaşların yaşandığı kanlı bir çekişme bölgesi. Bu nedenle her türlü silah talebi artıyor. Silah talep edenler dengenin bozulmaması için güç kazanmakta kararlı. Süper güçler de bunu iyi biliyor ve ekonomilerini hareketlendirmek için bölgeya silah satarak çekişmeden yararlanıyorlar.

Çekişmenin silah ihracatıyla beslenmesi yeni bir durum değil. ABD İsrail’in bölgenin jandarması olarak geçmişte Mısır’a silah vermeyince, Kahire Doğu Bloku’na yönelmişti. Bölgedeki silahlanma doyumsuzluğunu ancak barış bitirir. Bu nedenle de silah tüccarları savaşların ve çekişmelerin son bulmasını istemez.

ABD silah ihracatında tekel olmaya çalıştığından, Rusya’nın silah satmak için Suriye ve Tahran’a, Çin’in de Afrika’ya ve bazı Asya ülkelerine yönelmesi şaşırtıcı değil. Diğer yandan, bölgede silahların korkunç boyutta yayılması ihracatçı ülkeler de dahil herkesi endişelendiriyor. Fakat ABD ve İsrail’in asıl endişesi Suriye, Mısır veya Lübnan’a giden silahlarla ilgili.

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Moskova’nın Suriye’ye füze satmasından dolayı kaygı duyduğunu açıkça dile getirdi. Bakanın, İsrail’in bölge ülkelerine ve Filistinlere karşı kullandığı silahları sorgulaması daha iyi olurdu. İsrail silah alımını veya üretimini durdurursa, bölge ülkeleri de kullanılmayan silahlara para harcamaz. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Ahbar El Arap, başyazı, 22 Eylül 2010)

Kaynak: Radikal