Türkiye'nin Şam'la Bağdat'ın arasını bulmaya çalışmasını takdir etsek de, Arap Birliği'nin artık kendi sorunlarına el atmaya başlamasını istiyoruz

Türkiye ne zaman küllerin altındaki koru söndürecek şekilde arabuluculuk yapmak, anlaşmalar sağlamak veya Arap ülkeleri arasındaki siyasi patlamaları yatıştırmak için harekete geçse aklımıza Arap Birliği geliyor. Kendi milletimizin içişlerinden uzak olan yabancıların harekete geçmesi bile Arap Birliği'ni kımıldatmıyor.

Türk arabuluculuğu Arap ülkelerine ve Suriye'ye yabancı değil. Zira Türkiye Suriye'yle İsrail arasında başarısız kalan bir arabuluculuk denemesinde bulunmuştu. Taraflar arasında, Arap ülkelerini ve bölgeyi kuşatacak kapsamlı çözümlere zemin hazırlamak için anlaşma sağlamaya çalıştı. Başarısızlıksa İsrail tarafından kaynaklandı.

Fakat Türkiye her halükârda Arap işlerine birçok Arap kurumundan daha yakın olduğunu gösterdi. Bu kurumlar ağırlıklarını, rollerini veya pusulalarını kaybetmiş durumda. Arap Birliği, dinamizminin yanı sıra eskiden beslendiği aktifliğini de kaybetti. Birlik yetkililerinin milliyetçi duygularının zayıflaması bu durumu beslemiş olabilir. Ya da çözümler Arapların olmayabilir veya Arap Birliği birçok krizi kontrol altına alması yönündeki Arap çağrılarına hızla yanıt verecek etkin araçlara muhtaç durumda.

Arap Birliği devlet başkanlığı gibi değil, sekreterlik gibi işler. Kendisinden istenen oranda her zaman ve yerde harekete geçme gücüne sahiptir. Şu an Suriye'nin dönem başkanlığını yürütmesiyse, Şam sorunda taraf olsa bile birliğin hiç harekete geçmeyeceği anlamına gelmez. Zira Arap Birliği bir devlete bağlı değil, uluslararası bir kurum.

Birlik tıpkı bir termometre gibi Arapların ilgisini ifade eder. Ayrıca diplomatik hareketlenme için araçlara, tavsiyede bulunma, yazışmalar gerçekleştirme ve soruşturma açma hakkına sahip. Genel sekreteri Arap şartlarını, başkanlarını ve yetkililerini iyi bilen diplomatik bir şahsiyet. Herkesle iyi ilişkileri var. Bu durum onu, zorluklar ve engeller ne boyutta olursa olsun büyük roller oynamaya yetkin kılıyor.
Arap Birliği iyileşmeyi, işbirliğinin genişlemesini ve birliğin sağlanmasını isteyen 22 devletlik uluslararası bir iradeyi temsil ediyor.

Türk arabuluculuğunun Bağdat-Şam krizini kontrol altına almasını ne kadar istiyorsak, Arap Birliği'nin rolünü eksiksiz oynamasını da o kadar istiyoruz. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Ahbar El Arap, başyazı, 1 Eylül 2009)

Kaynak: Radikal