Siyasetçiler için iki şey; yaptıklarının hasılatı ya da aynası olarak değerlendirilebilir. Birincisi seçimler, ikincisi ise cenazeleri. Ama bence cenazeler bu hasılatın daha önemli göstergesidir. Bu milletin gönlündeki yerini bu iki şeyle ölçmek mümkündür.
Millet yine yaptı yapacağını... "Kafası çalışmıyor, göbeğini kaşıyıp oturuyor." diyenlerin yüzüne bir tokat daha vurdu. Mardinlisi, Kayserilisi, İzmirlisi, Malatyalısı, Trabzonlusu toplandı, irfan sahibi büyük bir bilge haline dönüşüp yine söyleyeceğini söyledi. Yine vereceği mesajı verdi.
Önce seçimlerde verilen mesaja bakalım...
Çok beylik bir söz olacak ama olsun; 29 Mart'ta demokrasi kazandı ve bize bütün iktidarların geçici olduğunu bir kere daha hatırlattı. İktidardan gitmenin iktidara gelmek kadar kolay ve olağan bir şey olduğunu gösterdi. Bu nedenle iktidara gelince burasının sonsuza kadar elde tutulacak bir yer olmadığını hiç ama hiç unutmamak gerektiğini yeniden öğretti. Millet AK Parti'ye çok açık bir dille "Yaptıklarından ve hizmetlerinden dolayı seni destekliyorum ama iktidar seni şımartmasın." dedi. Şüphesiz iktidar demek sadece Başbakan demek değil. Hükümet adına yetki kullanan herkese verdiği bir mesajdı bu. Yani büyükşehir belediye başkanlarına, ilçe belediye başkanlarına, belediye meclis üyelerine, milletvekillerine, parti teşkilatlarına...
AK Parti'nin kendisine oy kaybettiren, bundan önceki birçok politikası bence doğruydu. Güneydoğu'ya ısrarla hizmet götürmesi, TRT Şeş'i yayına başlatması, Antalya'yı ayağa kaldıracak birçok projeye imza atması çok doğru hareketlerdi. Ama Türkiye'yi tek bir insan ve bir büyük bilge olarak düşünmek ve verdiği mesaja toplamda bakmakta yarar var. Millet mesajında, "İktidarın geçici olduğunu hiç unutma ve hakkı temsil ederken firavunların özelliklerine asla tevessül etme." dedi. "Başkalarının üzerinde olabilir diye bakılacak birtakım özellikler sana yakışmaz." dedi.
Bu millet bir diğer mesajı da Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatı sürecinde verdi. Muhsin Yazıcıoğlu hayatı boyunca dosdoğru olmasının karşılığını siyaseten alamadı belki ama bundan önce sadece Özal'a nasip olan bir sevgi seliyle büyük göçe uğurlandı. Bu ülkedeki milyonlarca kişi onun için gözyaşı döktü ve hüsn-ü şahadet etti.
Dünkü cenaze töreni bu ülkede siyaset yapan, devlet adamlığı koltuğunda oturan herkesin kendi muhasebesini yapacağı bir cenaze töreniydi. Siz öldükten sonra nasıl anılacaksınız? Belki de hayatın en kritik sorularından birisi bu. Hayatınızı aile fotoğrafındakilere milletin parasını hortumlamakla mı geçirdiniz yoksa yetim hakkının 10 kuruşuna bile tenezzül etmeyecek kadar yiğit miydiniz? Hep haktan görünüp en kritik anda yüzünüzdeki maskeyi düşürüp gerçek kimliğinize mi döndünüz? Yoksa hayatınız boyunca dosdoğru yaşayıp, dosdoğru mu öldünüz?
Millet bir büyük bilge adamdır. Kalbi kötü, niyeti bozuk insanların eninde sonunda maskesi düşüyor. Yıllarca sağın oylarıyla, demokrasi yolunda idam edilen Menderes'in adıyla politika yapacaksınız sonra Ergenekonculara alkış tutup askerin darbe yapmasını isteyeceksiniz. Yıllarca bu milletin başı örtülü analarının oylarıyla adam olacaksınız, sonra da onları Suudi Arabistan'a göndereceksiniz. Maskeniz düştükten sonra hadi bir seçime girin de o zaman bu milletin gönlündeki yerinize bakın. Ya da cenaze törenlerinize bakın!
Uğurlar olsun Muhsin Başkan. Allah'a emanet ol!
Kaynak: Zaman