Siz bu satırları okuduğunuzda sonuç belli olacak, Amerikan Kongresi'nin alt kanadı Senato'da meşhur kurtarma planı ikinci kez oylanmış olacak.
Herhalde bu sefer başaracaklar!
Kurtarma planının kurtarılması operasyonu bir hayli hızlı oldu. Pazartesi günü oylamada hayırlar galip gelince Salı gününün Yahudi tatili olmasını fırsat bilen Kongre konuyu yeniden ele aldı, uzlaşma galip geldi ve plan dün sabah itibarıyla 'kurtarılmak' üzere yeniden oya sunulmaya hazırdı.
Dediğim gibi siz yazıyı okurken ABD Senatosu'ndaki oylamanın sonucu belli olmuş olacak ve umuluyor ki bu sefer kanun kabul edilecek.
Edilecek ama bu kanunla getirilen mekanizma, krizin merkezine ne kadar nüfuz edecek ve krizin etkilerini yumuşatacak tam olarak belli değil.
Mekanizmayı hatırlamakta fayda var: İşin başında, borcunu ödeyip ödeyemeyeceği çok da belli olmayan insanlara ipotek karşılığı ev kredi verilmiş olması yatıyor.
Şimdi hem o insanlar borçlarını ödeyemiyorlar hem de borçlarına karşı ipotek ettikleri evlerinin değeri epey düştüğü için bankaları o insanları biraz daha fazla sıkıştırıyor.
Yani bir yanda konut fiyatlarının (varlık değerlerinin) düşmesi, bir yanda da bazı insanların borçlarını ödeyemez hale gelmesi...
Konut fiyatlarının düşmesi durmadıkça, zaten yüksek risk taşıyan ipotek kredileri daha da fazla riskli olmaya devam edecektir. Bütün riskleri satınalmaya bu 700 milyar dolar yetmeyebilir, böyle kötümser hesap yapanlar var, unutmayın.
O halde, Kongre'den geçip geçmemesi bile büyük bir dramaya dönüşen 'kurtarma planı' gerçekte tam bir kurtarma planı olmayabilir.
Nitekim bugün Amerika'da yaşanan krizin neredeyse aynısını 90'larda Japonya yaşadı ve orada kriz, devletin bankalara doğrudan sermaye koymasıyla ancak durdurulabildi. Japonya da başta aynen Amerika gibi sorunlu kâğıtları satınalmaya da girişmişti ama iş bankaları devletleştirmeye kadar gitti.
Şimdi Amerikan Kongresi haklı olarak zararı yaratanların zararın bedelini ödemesini konuşuyor. Bu belki prensipte doğru ve ahlaklı olan tutumdur ama geçmiş tecrübelerimizden biliyoruz ki bu çapta bir zarar oluştuğunda onun bedelini bütün halk öder, çünkü zararı yaratanların yedi ceddinin varlığı oluşan zararı karşılamaya yetmez.
2001 krizinin rakamları bugün ABD ile kıyaslanınca küçük ve komik kalıyor ama bizde de ortaya çıkan 50 milyar doları aşkın zararı sonuçta biz vatandaşlar ödedik. Emin olun, bugün Kongre ne düşünüyor olursa olsun, sonunda bu gerçeği kabullenecekler, ortaya çıkacak zarar Amerikan halkı tarafından ödenecek.
Ama Amerika yeteneklidir, zararın bir kısmını da dünyanın geri kalanına ödetecektir. Yani ortaya çıkacak enflasyonun bir bölümü Amerika içinde kalsa bile önemli bölümü bu ülke tarafından ihraç edilecektir, zaten epeyden beri ediliyor.
Sonuç olarak artık Senato'dan geçmiş olması gereken 700 milyar dolarlık paket Amerika'nın dertlerini çözmeye yetmeyebilir. Amerikan hükümeti bankalar başta mali kurumlara el koymak, onlara sermaye katkısında bulunmak zorunda kalabilir.
Krizin reel ekonomiyi etkilememesi için çalışılıyor ama emin olun etkileyecektir. Amerika'da tüketim seviyesi düşmese bile artmayacaktır, ki bu da durgunluk demektir.
Kurtarma planı şimdilik kurtarıldı belki ama ileride başka kurtarışlar, başka planlar da olacak.
Kaynak: Radikal