Tıpkı 2006'daki Lübnan savaşı gibi, İsrail'in Hamas'la muharebesi Müslüman devletler arasında bir ayrılık üretiyor. İran ve Lübnan'daki müttefiki Hizbullah, İsrail'e -ve İsrail'in hava saldırılarını sessizce desteklemekle suçlanan Mısır ve Ürdün'e- karşı yeni bir intifada çağrısında Hamas'ın Şam merkezli liderliğine katıldı.

Başkan Mahmud Abbas'ın Batı Şeria'daki Filistin yönetiminin yanı sıra, bu hükümetler İsrail'i ezbere bir şekilde kınadılar. Fakat aynı zamanda, Hamas'ı ateşkesi bitirerek ihtilafı tetiklemekle suçladılar - ve Mısır dışişleri bakanının dün öfkeli bir biçimde ifade ettiği üzere 'Mısır'a pratikte savaş ilan etmiş olan' İran kampına da sert bir yanıt verdiler. Abbas'ın polisi bir intifadayı cesaretlendirmekten çok uzak bir biçimde pazar günü Filistinlilerin Batı Şeria'da düzenlediği gösterileri dağıttı. Mısır güvenlik güçleri Filistinlilerin Gazze sınırını geçmesi güç kullanarak engelledi.

Mübarek uzun süre direnemez
İsrail ve ABD yetkilileri bu bölünmeyi cesaret verici görüyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice sık sık, İran'a ve 'aşırılıkçı' müttefiklerine karşı ortaya çıkmakta olan bir 'ılımlı' Arap devletleri koalisyonundan söz etmişti. Bu analizle ilgili bir sorun şu ki, söz konusu ayrılık ideolojik olmaktan çok mezhepsel. Ilımlı kampa yerleştirilenler arasında, Hamas'ın köktenci amentüsünü paylaşan Sünni yönetimindeki Suudi Arabistan da bulunuyor. Ve İsrail'e yönelik katıksız kınamalara dün katılanlar arasında, Büyük Ayetullah Ali Sistani de dahil olmak üzere, Irak'ın Şii yöneticileri de vardı.

Lübnan savaşı bir gösterge sayılabilirse, bölgede yayın yapan Arap uydu kanallarında tekrar tekrar gösterilen Gazze'deki kan dökümü, laik Sünni güçler pahasına İran kampını güçlendirecektir. Dün Beyrut, Kahire ve Amman'daki Hamas yanlısı yürüyüşlere binlerce kişi katıldı. İsrail'le savaşında hayatta kalması sonrası popülaritesi tavan yapan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, yaptığı ateşli konuşmada Mısır'ın Gazze sınırını açmasını ve 'Gazzelilere mücadelelerinde yardımcı olmasını' talep etti. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in zayıf ve popüler olmayan hükümeti dün bir miktar yardım malzemesinin girmesine izin verdi ve ihtilaf sürerse de daha fazla imtiyaz vermeye karşı koymakta zorlanacaktır.

Nihai askeri zafer imkânsız
İsrail dün hava saldırısına dair iyimser değerlendirmeler yapıyor, hatta devam edebileceği ve operasyonun hava harekâtına da genişletilebileceği yönünde uyarıyordu.

Bununla birlikte, Lübnan'da olduğu gibi kesin bir askeri zafer muhtemel değil: İsrail Gazze'yi tümüyle işgal etmezse Hamas'ı deviremez ve bir tür siyasi anlaşmanın yokluğunda, kentlerine yapılan roket saldırılarını bile muhtemelen durduramaz.

Bu nedenle İsrail'ınsır, Suudi Arabistan ve diğer Sünni devletlerin arabuluculuğuna ihtiyacı olacak. İsrail askeri kampanyasının, diplomatik oyununun altını oymasına izin vermemek -veya kendisi açısından Hamas'tan daha büyük bir tehlike oluşturmaya devam eden İran rejimine bir başka siyasi zafer kazandırmamak için- dikkatli davranmalı. (Başyazı, 30 Aralık 2008)

Kaynak: Radikal