AŞAĞIDAKİ yazıya son noktayı koymuştum ki Ankara’da -gazetecilik değimiyle- bomba patladı:
“Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları istifalarını vererek emekliliklerini istediler!..”
Bu yaz anlaşılan daha da sıcak geçecek.

İktidar -asker ilişkilerinde gerilimin yükseldiği ve kopma noktasına çok yaklaşıldığında hep dile getirilen bir olasılıktı “Genelkurmay Başkanı ve komutanların istifa ederek topluca tavır koymaları...”
Ama...
Bir Ankara efsanesi olarak kaldı, gerçekleşmedi.
Bu ortak tavır Cumhuriyet tarihinde bir ilk.
Elbette üzücü...
Keşke olmasaydı.

Şu satırları, gazetenin baskıya girişine dakikalar kala yazıyorum.
Sağlıklı bir değerlendirme için henüz çok erken.

Sadece borsaların ve piyasaların karışmaması, döviz kurlarının fırlamasını önlemek için istifaların cuma günü akşam saatine kadar bekletilmiş olduğu belli.
Eskiden askerin nabzını tutmak için bizim kuşak gazeteciler gece yarısı Genelkurmay’da ışıkların hâlâ yanık olup olmadığını gözlerdik.
Günümüzde “eşref saati” borsaların ve bankaların kapanma saati.

NAMLU VE GÜVERCİN
İRAN, Kandil’in üstüne “heyula” gibi çöktü.  Hedef “İran’ın PKK’sı” olan PJAK haşat...
Bu arada Kandil’deki PKK kampları da “yumruklar” aldı.
Bu operasyonun ilginç boyutları var.

Yöreyi ve “derin Kürt sorununu” iyi bilen Namık Durukan’dan dinlediklerim hayli ilginç.
Şöyle ki:
İran’ın Kandil harekâtına Türkiye’den teknik destek sunuluyor.
Örneğin...
Uydu ve insansız uçaklardan alınan görüntüleri İran’a geçiyor.
Elbette, silahlı Kürt örgütü olan PJAK’ı hedef alan İran’a uluslararası politika arenasında da omuz veriyor.
Harekâta Türk güçlerinin fiili desteği var mı?
Bu bilinmiyor.

Ancak TSK’nın da PJAK’yı vurmak için sınırın ötesine geçmesi uzak ihtimal değil.
Sınırda TSK’nın yoğunlaşması “işaret” olarak algılanmakta.

CLİNTON’DAN YEŞİL IŞIK
ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın “Türkiye sınır ötesine sıcak takip yapabilir” söylemi öylesine söylenmiş değil.
“ABD, bariyeri tamamen kaldırdı” denemez, ama şimdilik Kuzey Irak’a bir harekâta yeşil ışığı seziliyor.

Başbakan Erdoğan’ın PKK’ya “bundan sonra çok farklı olacak” mesajı da önemsenmeli.
PKK’ya karşı “makas değişikliğinin” habercisi bu söylem.

“Barış güvercini” kızgın namlu ucunda uzun süre kalamaz. Kanatlanır, uzaklaşır.
Bir daha ne zaman namlular soğur, güvercin döner bilinmez.
Öyle görünüyor ki...

Bu aylar “eski politikalara, 90’lı yıllara kısa süreli dönüş” olacak.
Öte yandan “olası bir çözümü” daha öne almak için bazı şeylerin kanıtlanma süreci diye de yorumlanabilir.
Aşağıda bunu sorguluyorum.

Kaynak: Milliyet