Türkiye ve Ermenistan liderleri geçen hafta normal diplomatik ilişkiler kurmaya ve sınırları yeniden açmaya yönelik potansiyel anlamda tarihi bir anlaşmaya imza atarken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da ustaca bir diplomasi yürüttü. 'Potansiyel' diyoruz, zira bu anlaşmanın hayata geçirilmesinin önünde bazı büyük engeller bulunuyor. İki ulus arasındaki yakınlaşma ABD için önemli. Böyle bir yakınlaşma hassas Kafkasya'ya istikrar getirmeye, Batı'ya yönelik yeni enerji yollarının açılmasına, Rusya'nın Ermenistan üzerindeki siyasi hâkimiyetini yumuşatmaya ve ABD-Türkiye ilişkilerindeki önemli bir engeli ortadan kaldırmaya yardım edebilir. Obama yönetimi anlaşmanın imzalanması için özenle çalıştı: Clinton iki ülke liderleriyle 29 telefon görüşmesi yaptı. Başkan Barack Obama da, Ermenilerin 1. Dünya Savaşı'nda Türkler tarafından kitlesel olarak öldürülmesini 'soykırım' olarak tanıyacağına dair seçim vaadini bir kenara iterek rol oynadı.
Soykırım meselesi ve Amerikan-Ermeni toplumundaki bazılarının bu konuda ödün vermeyi reddetmesi anlaşmayı hâlâ bozabilir. Kapalı sınırın açılması yoksullaşmış ve denize çıkışı olmayan Ermenistan için muazzam bir kazanım olur. Fakat protokollerin, katliamların tarihinin araştırılması için ortak
tarih komisyonu kurulmasını öngören maddesine karşı direniş söz konusu. Anlaşmaya karşı çıkanlar maddenin soykırımı inkâr eden Türkiye'ye konuyu ağırdan alma ve Kongre'deki bazılarının soykırım yaşandığını ilan eden bir karar çıkarmak için her yıl gösterdiği çabaları durdurma imkânı vereceğini söylüyor. En iyi seçenek konunun iki ülkeye bırakılması; ABD'deki bazı Ermeni gruplarının anlaşmayı desteklemesi sağduyunun zaferi.
Anlaşmanın önündeki daha zorlu bir engelse Ermenistan'ın Azerbaycan'la etnik açıdan Ermeni yerleşim bölgesi Karabağ üzerine yaşadığı çözülmemiş tartışma; bu bölge, bir miktar komşu Azeri toprağıyla birlikte Ermenistan işgali altında. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan bu 'donmuş ihtilaf'ın çözümünün Ermenistan'la anlaşmanın önkoşulu olmasını reddederek cesur bir adım attı. Erdoğan böylece Türkiye'nin müttefiki ve doğalgaz tedarikçisi Azerbaycan'ı öfkelendirdi.
Fakat Erdoğan, Ermenistan Azerbaycan'dan en azından kısmen çekilmezse hükümetinin anlaşmayı ileriye götürmeyeceğini de söyledi. Bu, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan için zorlu bir adım olacak ve önemli ölçüde uluslararası destek gerektirecek; tüm bunlar Clinton'ın hassas çabalarını sürdürmesi anlamına geliyor. (Başyazı, 14 Ekim 2009)
Radikal