Gürcistan'ın Güney Osetya'ya saldırması ve ardından kısa zamanda Rusya tarafından püskürtülmesi, yankıları ve etkileri açısından kolay hazmedilebilir bir durum değil.
Savaşın ilk günlerinde Rusya'nın açıkça, isim vererek suçladığı iki ülkeden biri olan Türkiye, aktif bir diplomasiyle barışın oluşmasına katkı vermek istiyor. Tabii Rusya'nın önce askeri operasyonlarını durdurması, ardından da Osetya ve Abhazya sınırına kadar çekileceğini açıklaması (ama hâlâ çekilmemesi) uluslararası toplumun müdahalesine gerek olmadan gerçekleşti, o yüzden Türkiye bir rol oynayamadı.
Çatışmaların ilk günlerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev veya Başbakanı Vladimir Putin'i telefonla aradığı ama karşı tarafın telefona çıkmadığı da yazıldı çizildi. Başbakan Erdoğan telefonla aradığı haberlerini yalanladı ama krizde rol üstlenme isteğini gizlemedi ve ortaya bir fikir attı: Kafkaslar Güvenlik ve İstikrar Platformu.
Sonra Erdoğan Moskova'ya gitti, bu fikrini Medvedev ve Putin'e de aktardı. Anlaşılan onlar 'Hayır' demediler, teklifin altının doldurulmasını istediler, hatta bu platformu yararlı olabileceğini bile belirttiler. Erdoğan ertesi gün yaralı bereli Tiflis'e gidip aynı teklifi yineledi, onlar can simidi gibi sarıldılar teklife.
Şimdi Başbakan dün de Azerbaycan'a gitti, bu teklifi iletmek için. Herhalde Ermenistan'a da aynı teklifi bir biçimde söylenecek.
Peki ne bu platform? Ne kadar ciddiye alınabilir bir şey?
Öncelikle, 'platform' Kafkasya'nın beş ülkesini, Rusya, Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'ı aynı zeminde buluşturmaya çalışan bir 'zemin' olacak. Amaç, ülkelerin birbiriyle konuşması.
Fakat biliyorsunuz Rusya yönetimi, Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili ile artık konuşmayacağını duyurdu. Ermenistan halen Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgali altında tutuyor, hoş iki ülke zaman zaman konuşsalar bile pek bir yere varamıyorlar, belki de Rusya'nın orada bir yere varılmasını istememesi nedeniyle. Türkiye, Ermenistan'la diplomatik ilişkilere sahip değil ama bu ülkeyi tanıyor, zaman zaman konuşuluyor ama iki ülke arasında da ciddi sorunlar var.
Dolayısıyla, eğer olabilirse Kafkasya Platformu, sırf konuşmaya yarasa bile faydalı olabilir. Üstelik Türkiye de bir fayda elde edebilir.
Ama platformdan bunun ötesinde bir başarı beklemek bence hayalcilik olur. Dediğim gibi beş ülkenin aynı masanın etrafında oturup yemek yemesi bile başarı bundan sonra. Eğer bu başarılabilirse ne âlâ...
Ancak ben maalesef o kadarını bile ummuyorum. Rusya'nın bu saatten sonra, kendi arka bahçesi saydığı yerlerle ilgili, özellikle de Kafkasya ve Orta Asya ile ilgili başka kimseyle konuşmasını beklemem, konuşsa bile bu konuşmada anlamlı şeyler çıkmasını beklemem.
Rusya, dediğini yapıp Abhazya ve Osetya'nın bağımsızlığını tanımaya karar verirse, ortalık daha da karışacak, Rusya'nın 'Trans-Kafkasya sorunu'nu kendi yolu dışında bir yolla çözüme ulaştırmaya yanaşmayacağı kesinlik kazanacak.
Bölgeyi dikkatli izlemek ve sonuçlar çıkarmaya devam etmekte yarar var.

Kaynak: Radikal