Zaman ne kadar hızlı akıyor. Altı kocaman yıl geçmiş, ABD'nin Irak'ı işgal etmeye başladığı tarihin üzerinden.20 Mart 2003 tarihinde başlayan işgal, Saddam Hüseyin rejiminin sonunu getirdi. Bağdat kısa sürede düştü ve Irak Amerikan işgali altına girdi.

4 binin üzerinde Amerikan askeri öldü çatışmalarda. Iraklıların kaybı ise çok daha büyük oldu.

Peki, Irak için sonun başlangıcı ne zamandı?

Farklı tarihler verilebilir bu soruyu cevaplarken.

Bana göre Irak için sonun başlangıcı, Körfez Savaşı sırasında İsrail'e 39 adet Scud füzesinin fırlatılmasıydı.

1981 yılında Irak'ın nükleer santralini hava operasyonuyla yerle bir eden İsrail, on yıl sonra Irak'tan topraklarına gönderilen bu füzelere engel olamamanın acısını hissetti daima.

Bu acıyı artıran asıl faktör ise elindeki Amerikan yapımı hava savunma füzesi Patriot'ların Scud'ları havada tamamen imha edememesiydi.

İsrail 1991'de üzerine bir 'kâbus' gibi çöken Scud'ları da, bunları fırlatanları da hiç ama hiç unutmadı.

Unutmadığı için de güvenliğini tehdit eden Irak'ın 'zayıf' bir ülke haline gelmesi için elinden gelen bütün gayreti gösterdi.

Sonunda başardı da...

***

Bugün Irak, İsrail'i tehdit edebilecek ülke değil artık. Ortadoğu'da Irak'ın geçmişteki rolünü oynayabilecek birkaç ülke var hâlihazırda. Onlardan biri de İran.

Her ne kadar Barack Obama ile birlikte 'iyimser' bir hava esiyor olsa da bölgedeki atmosfer hayli gergin. İran da İsrail de kendilerini bir savaşa hazırlıyor sanki.

Bu gerilimin altında İran'ın 'nükleer' silah elde etme arzusu yatıyor elbette. ABD, Tahran'ın bu niyetinden rahatsız... İsrail ise nükleer silaha sahip bir İran'ın kendisini Irak'tan daha fazla tehdit edeceğini düşünüyor.

Ve İran'ın nükleer silah elde etme kapasitesini ortadan kaldırmak istiyor.

Ancak cevaplanması gereken bir soru var ortada:

-İsrail bunu nasıl yapacak?

1981'de Irak'ı vurduğu gibi ani hava operasyonu mu düzenleyecek?

Yoksa...

İran'ı da işgal etmesi için ABD'yi teşvik mi edecek?

Hedeflerin dağınık, mesafenin uzak olması gibi sebeplerden dolayı hava operasyonu riskli görünüyor. ABD'nin de Afganistan ve Irak'tan sonra İran'ı işgal etme ihtimali hayli zayıf.

"O zaman başka seçenekler neler olabilir?" sorusu geliyor akla.

İşte bu soruya ışık tutabilecek bir rapor yayınlandı hafta başında. ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) tarafından neşredilen 114 sayfalık rapora göre İsrail, sahip olduğu uzun menzilli Jericho füzeleri ile İran'ı vurabilir.

Söz konusu füzelerin hedefi vururken çok az sapma gösterdiği, ayrıca 750 kilogram savaş başlığı taşıyabildiği vurgulanıyor raporda. Buna göre 42 Jericho ile İran'ın ana nükleer tesisi Natanz'ı yok etmek mümkün.

Bu arada hemen belirtelim İsrail, tıpkı nükleer silah üretimi konusunda olduğu gibi Jericho füzelerinin de varlığını ne inkâr ediyor ne de doğruluyor.

***

Bu durumda İran ne yapıyor peki?

O da bir yandan hava savunma sistemini Rus S-300 füzeleriyle güçlendirmeye çalışıyor. Diğer yandan da uzun menzilli Şahap füzelerini geliştirmek için çaba sarf ediyor.

Rusya kaynaklı haberlere göre iki yıl önce S-300'lerin İran'a satışı konusunda Tahran ile Moskova arasında bir sözleşme imzalanmış. Ancak Ruslar henüz İran'a bir teslimat yapmamış.

Şüphesiz bu açıklama İsrail ve ABD'yi endişelendiren bir gelişme. Çünkü S-300'ler Jericho'larla baş edebilir.

Peki İsrail Şahapların tahribatını önleyebilir mi?

O da bu füzeleri havada vurmak için Arrow I ve Arrow II savunma sistemlerini geliştirmeye çalışıyor.

Sonuç olarak her iki ülke de taarruz ve savunmasını havadan yapmaya çalışıyor.

Bu hazırlıklar bir savaşla sonuçlanır mı bilinmez. Ama Türkiye'nin olup bitenleri yakından takip etmesinde fayda var.

Kaynak: Zaman