İran önemli politik hamlede bulunarak komşusu Umman devletini kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak düşmanlarına önemli mesajlar gönderiyor. Bu konu Basra Körfezi Arap Ülkeleri İş Birliği Örgütünün ilkbahar toplantısında gündeme taşındı. Suudi Arabistan ve yandaş devletler 2011 yılında Kuveyt ve Bahreyn'de yaşanan olaylar sırasında bölgeye müdahil olmak isteyen İran'ı cezalandırmak istedi. Ancak Umman ve Katar gibi ülkelerin karşı gelmesi sonucu İran İslam Cumhuriyeti aleyhinde karar alınamadı.

Umman İran yakınlaşması bir dizi önemli gelişmeler sonrasında yaşandı. Birincisi İran Umman'da bölgenin en güçlü devletlerinden biri gibi otorite kurmuş durumda. Bu otorite bölgeye üçüncü bir ülkenin girişini engelliyor ve Umman çıkarlarını koruyor.

İkincisi ise her iki ülkenin jeostratejik konumuna bağlı olarak iki ülke arasında ilişki kuruluyor. Her iki ülke Hermez Körfezi çıkışlarını kontröl ediyor. Burası sadece İran ve Umman açısından değil bölgede çıkar savaşı veren ülkeler açısından da hayati öneme sahip. Körfez petrol kapısı olarak tanımlanıyor. Çeşitli kaynakların verdiği rakamlara göre dünya petrol taşımacılığının yıllık miktarının yüzde 35-40'ı buradan yapılıyor.

Üçüncüsü ise bu ülkelerin arasındaki askeri iş birliğinin gelişmesi. Umman sultanı Kabus Dofur bölücülerini imha etmek için İngiliz SAS kumandolarından ziyade İran şahının gönderdiği özel birliklerinin kendisine hizmet ettiğini hatırlıyor. Bölge bütünlüğünü tehdit eden gelişme 1970'li yılların başlarında yaşandı.

1979 yılındaki İslam devriminden sonra Umman sultanlığı ile müttefik şah rejimi ortadan kaldırılmış oldu. iki ülke arasındaki askeri iş birliği kısa bir süre içerisinde rafa kaldırıldı. Ancak şu anda askeri iş birliği konusu tekrar gündeme taşındı. Son iki yıl içerisinde özellikle bu konu üzerinde duruluyor. Her iki ülkenin askeri birliklerinin ortak askeri tatbikatlar düzenlemesi üçüncü düşman ülkeye karşı yapılıyor.

Şu anda her iki ülkenin gündemini komşu Yemen'de yaşanan olaylar meşgul ediyor. Yemen olayları Umman'ı olumsuz yönde etkiliyor. Sultan Kabus bir zamanlar Dofur bölücülerinin Yemen isyan sürecinin etkisi ile ayaklandığını hatırlıyor. Şöyle ki kısa vadede İran tekrar Umman ülkesinin kaderinin belirlenmesinde önemli bir rol üstlenebilir.

Dördüncü neden tarihi ilişkilerin iki ülkeyi önemli ölçüde etkilemesi. Bir zamanlar Umman, İran Sasani imparatorluğu içerisinde yer almaktaydı. Ülkeler hala yakın kan akrabalığını unutmamışlar.

Beşinci neden ticari ekonomik ilişkilerin devam etmesi. Petrol kaynaklarının kullanılmasında iki ülke şirketleri ortak bir şekilde faaliyet gösteriyor. Son yıllarda ülkeler arasındaki ticari ilişkiler önemli ölçüde arttı. Umman'a İran'ın yapmış olduğu ihracat yüzde 40 oranında artış gösterdi.

İran şirketlerinin önemli bir kısmı Umman sanayisinin çeşitli alanlarına yatırım yapmışlar. Şirketlere iktidar temsilcileri destek veriyor. Umman Dışişleri Bakanı Yusuf b. Alavi'nin destekleri sonucunda İran şirketlerinin önemli hizmetler verdiğini belirtiliyor.
Taraflar karşılıklı ilişkilerin daha da geliştirilmesi için mevcut güçlerinin tamamını henüz kullanmadılar. Kısa bir süre önce İran Dışişleri Bakanı Muttaki ile görüşme sırasında Umanlı bakan Yusuf b. Alavi Orta Asya ülkelerinden getirilen malların taşınmasına transit ülke gibi katkı sağlamayı amaçladıklarını ve İran gazını satın almak istediklerini ifade etti.

Altıncı neden ise Umman'da Bahreyn'de olduğu gibi Şiilerin sorun teşkil etmemesi ve sayılarının fazla olmaması. Diğer Arap ülkelerinde Şiiler üzerinde baskı hala devam ediyor.

Bu gibi yakınlaşmalar siyasi arenada da kendisini gösteriyor. Devlet yöneticilerinin yakın ilişkisi de iki ülke arasında ilişkileri tanımlıyor.
2009 yılında İslam Cumhuriyetini ziyaret eden sultan Kabus önemli bir atılım yaptı. 1979 ihtilali sonrasında ilk defa Sultan İran'ı ziyaret etti. Bundan sonra İranlı devlet yetkilileri de komşularına olan dikkatlerini daha da artırdı. İran'ın Umman devlet yetkililerinin sadece Katar ile daha fazla görüşme yaptığı söylenebilir.

İran'ın Umman ile yakın ilişki kurması Suudi Arabistan'ın planlarına ters düşüyor. Suudi Arabistan'ın hedefi İran'a karşıbölge devletlerini bir araya getirmek. Ancak henüz bu konuda başarılı olduğu söylenemez.

Dünya Bülteni için Rus Pravda Gazetesi'nden İbrahim Ali tarafından tercüme edilmiştir.