Eski Lübnan başbakanı Refik Hariri'nin suikasta uğramasından dört yıl sonra, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi sanıkları yargılamaya başladı. Lübnan'da bu dört yıl içinde şiddet eylemlerinden ve iç çekişmelerden yoksun olmayan fırtınalı anlaşmazlıklar yaşandı.
Suikast ve ilgili soruşturmalar ülkenin kapılarını uluslararası müdahalelere ardına kadar açtı.
Bölgede ilk kez suikastlara bakan bu tür bir mahkeme kuruluyor. İsrail Filistinli ve Lübnanlı sivillere karşı savaş suçları işledi ve binlerce masum insan öldü, fakat suskun kalan veya ikiyüzlü davranan BM ve uluslararası toplum onlar için hiçbir şey yapmadı.
İşin aslı şu ki, Hariri suikastına yönelik bu ender rastlanan ilgi eski başbakanın ve ailesinin 'kara kaşı kara gözü' veya adalet sevgisinden dolayı değil. Aksine bölgesel şartlarla bağlantılı. Zira suikasta eşlik eden bütün göstergeler ve siyasi sonuçlar, eylemin siyasi açıdan dış ve iç amaçlara hizmet için işleve konulduğunu teyit ediyor. Suriye'ye yönelik baskılar ve korkutmalar bu kapsamda yer alıyor. Değerlendirmeler mahkemenin üç ila beş yıl süreceğine işaret ediyor. Yani Lübnan bu sorunla meşgul halde kalacak ve sorunun getirdiği iç gerginlik yaklaşık 10 yıl sürecek.
Lübnan'da siyasilere ve gazetecilere uzanan suikastlara adı karışanların ortaya çıkarılması önemli. Ancak Hariri'nin ülkenin yeniden imarı, hayır işleri ve insani hizmetler sunmadaki siyasi rolünü takdir etsek de, bu uluslararası ilgi Lübnan'ın 1970'lerden beri yaşadığı birçok suikastın görmezden gelinmesine dair de soru işaretleri oluşturuyor.
Suikast sanıklarının bu şekilde yargılanması iyi bir gelişme, ancak Arapların kendi topraklarında işlenen suçlarda bile mahkeme hazırlamaktan aciz kalması ve uluslararası müdahalelere teslim olmaları utanç verici.
Arapların acziyeti ve iç işlerine yönelik uluslararası müdahale sıradanlaştı. Hatta bazıları bu tür müdahaleleri istiyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden muhtemelen Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir'in savaş suçları ve soykırım işlediği iddiasıyla tutuklanması için bir başka karar bekleniyor. Bu da Arapların hedef alınmasının bir başka modeli. İlk kez bir devlet başkanı görevi sırasında tutuklanacak ve başlangıç bir Arap devlet başkanıyla olmalı! (Katar gazetesi Raye, 3 Mart 2009)
Kaynak: Radikal
