Gazze'ye yardım seferine çıkan gemilere İsrail'in askeri müdahalesinin ardından başlayan tartışmalarda yer yer Hamas-PKK kıyaslamaları yapıldığına şahit olduk.
Buna Başbakan Erdoğan da Hamas'ın bir terör örgütü olmadığını ifade ederek katıldı. Hangisi bir terör örgütüdür, Hamas mı PKK mı? Bu sorunun cevabı Türkiye'de yaşayan büyük çoğunluk için belli: Yani PKK bir terörist örgüttür ve Hamas ise direniş örgütüdür. Diğer taraftan Batı kamuoyunun çoğunluğu tarafından Hamas bir terör örgütü olarak görülürken, Türkiye'de hiç de azımsanmayacak bir kitle için PKK bir terör örgütü değildir. Dahası terör örgütü listelemeleri yapan ülkelere ve kuruluşlara bakınca da ortak bir değerlendirme bulamıyoruz. Bugün için dünyada uluslararası kuruluşlar ve çeşitli devletler tarafından terörist olarak tanımlanan 130'un üzerinde örgüt var. Listesinde en fazla terörist örgüt olan devletler Kanada, ABD ve İngiltere. ABD, İngiltere ve Kanada listelerinde Hamas ve PKK mevcut. NATO ve AB hem PKK hem de Hamas'ı terör örgütleri listesine almış durumda. PKK'yı terör örgütü olarak niteleyen ülke sayısı şu anda 35. Kanada, ABD, AB ve İsrail'in yanında Japonya da Hamas'ı terör örgütü olarak tanımlamış durumda. Bu resmi tamamlamak için Rusya, Çin, Hindistan ve Latin Amerika gibi yükselen güçler diye tanımlanan ülkeler indinde ne Hamas'ın ne de PKK'nın terörist örgütler listesine alınmadığını belirtelim. The Guardian, The Independent gibi saygın İngiliz gazeteleri ve hatta BBC tarafından da bunlar terör örgütü olarak nitelenmiyorlar. PKK bir "gerilla" örgütü olarak görülürken, Hamas da "İslamcı militan" bir örgüt olarak anılıyor. Bu girizgâhı bitirmeden aslında Hamas-PKK kıyaslamasının hiç de doğru olmadığını, bunların yapıları, ideolojileri, bulundukları ülkedeki konumları, hitap ettikleri kitle, gerçekleştirdikleri eylem ve aktiviteler bağlamında birbirlerinden oldukça farklı özellikleri olduğunu kaydedelim.
Buraya kadar söylediklerimden bu meselede ortak bir tanımlama ve değerlendirmenin olmadığı açık. Çünkü üzerinde anlaşılan bir "terörist" tanımı yok. Terörist tanımı için verilebilecek en kabul edilebilir cevap "terör" veya "terörizm" eylemleri gerçekleştirendir. Tabii bu durumda da "terör" veya "terörizm" kavramlarını açıklamamız gerekir. "Terör" kelimesi Latince kökenli bir kelime ve kökeni itibarıyla "korku" anlamına geliyor. Kelimenin Latince fiil kökü "terrere" "çok korkutmak, dehşete düşürmek" demek. Bu manasıyla kelime 14. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Batı âleminde kullanılmaya başlıyor. Yaygın kullanıma Fransız Devrimi'nden sonra kavuşur. Fransa tarihinde 27 Haziran 1793 ile 27 Temmuz 1794 dönemi "Terör Dönemi" olarak adlandırılır. Türkçe kullanımı tahmin edilebileceği gibi oldukça yeni. Etimolojik kökenden yola çıkıp terör kelimesini açıklamak istersek varacağımız tanımlar şöyle: Terör feci korku, dehşet salan eylem, terörizm bunun sistematik hali, terörist de bunları yapan. Her ne kadar bu anlamlar günümüzde kullanılan terör kelimesi ve türevlerini tam karşılamasa da bir ölçüde açıklık sağlıyor. Buradan çıkarabileceğimiz ilk sonuç, terörün herhangi bir şiddet eylemi ya da cürüm olmadığı, feci korku ve dehşete düşüren cürümler ve eylemlere verilen bir ad olduğu. Bu anlamıyla diğer adi suçlardan ayrılır. Lakin bu da günümüz kullanımını tam karşılamaz. Zaten etimolojik anlamının ötesinde farklı kullanımı hem günlük hayatımızda hem de literatürde oldukça fazla. Bir araştırmaya göre terör kelimesinin 100'den fazla farklı kullanımı var. Böylesine fazla sayıda farklı kullanımı olmasına rağmen, terör eylemleri için her kullanımda az çok kastedilen bazı ortak noktalar tespit etmek mümkün.
Birincisi, terör eyleminin kelimenin etimolojik kökenine uygun olarak feci korku ve dehşete düşüren ve özellikle şiddet içeren eylemler olmasıdır. İkinci olarak terör eyleminin doğrudan hedef aldığı kişi ya da kişilerden daha fazla insanı, yani bir kitleyi etkileyecek şekilde düzenlenmesidir. Son olarak da terör eylemini gerçekleştirenlerin ana saik ve gayesinin siyasi olması, başka bir deyişle siyasi bir nitelik taşımasıdır. Bunlara eylemlerin hedefinin siviller olması koşulunu da ekleyenler var ki bu ikinci hususun bir nevi açımlanması demek. Bir eylemin terör eylemi ve bunu gerçekleştirenlerin de terörist olarak addedilmesi için bu kriterlerin hepsini birden aynı anda içermesi mi gerektiği, yoksa bir tanesine sahip olmasının yeterli mi olduğu hususunda da literatürde ve pratikte bir uzlaşma yok. Dahası, bütün bu kriterleri sağlayan herhangi bir terörist örgüt bulmak da o kadar kolay değil. İlk üç kriter çerçevesinde bakılınca, kanaatimce yeryüzünün en dehşetengiz teröristleri 18. yüzyılın başlarından bu yana 350 milyon insanı katleden ulus-devletlerdir. Bu sebepledir ki bazı yazarlar terör tanımlamasını devlet-dışı teşekküllerce işlenmiş eylemler için kullanırlar. Lakin bu konuda kayda değer bir anlaşma bulunmadığından "terörist devletler" ya da "devlet terörizmi" gibi kavramlar kullanılmakta. Özetleyecek olursak, terör eylemini bir kitleyi hedef alan, dehşetengiz korku oluşturan, şiddet içeren ve siyasi bir saikle gerçekleştirilen eylemler olarak tanımlamak mümkün.
Kaynak: Zaman