Herhalde yatacak yeri olmadığı için, hâlâ bitkisel hayatta yaşatılmaya devam eden eski İsrail Başbakanlarından Ariel Şaron bundan yaklaşık 30 yıl önce, Filistinlileri 'sandviç' yapma hayali kuruyordu.

Batı Şeria'nın, yani Filistin topraklarının her yerine Yahudi yerleşim birimleri kurarak, Filistinlilerinin birbirleriyle iletişimini ve toprak bütünlüğünü tamamıyla ortadan kaldırma peşindeydi.

"Öyle ki, 25 yıl sonra kimse, ne Birleşmiş Milletler, ne Amerika Birleşik Devletleri onları oradan sökemeyecek" demişti Şaron.

Şaron'un hayalinin önemli bir kısmı gerçekleşti; Filistinliler, Batı Şeria'da gerçekten de sandviç oldular, 121 yerleşim biriminde yaşayan yaklaşık 300 bin Yahudi, Batı Şeria'nın yüzde 40'ını kontrol ediyor artık...

Birleşmiş Milletler toplantısından önce, yeni yerleşim birimlerinin inşasının derhal durdurulması için esip gürleyen Barack Obama, İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu ve Filistin Lideri Abbas ile yaptığı görüşmeden sonra, 'kem küm, aslında yerleşim birimlerinin inşası dondurulmasa da olur, belki birazcık yavaşlasa' demeye başladı. Tıpkı Şaron'un hayal ettiği gibi, ne Birleşmiş Miletler ne de ABD yönetimi artık yerleşimleri söküp atabilecek güçte değil.

Filistinlilerde ve Arap dünyasında derin bir hayal kırıklığı var. Obama'nın, bugün dünyada yaşanılan birçok sorunda, Doğu-Batı çatışmasının temelinde Filistin meselesinin olduğunu açıkça ifade etmesi, makul ve vicdanlı biri sayılabilecek George Mitchell'i özel temsilci olarak ataması, vakit kaybedilmeden 'nihai statü' görüşmelerine başlamak için çağrı yapması, doğrusu az da olsa ümitlendirmişti Filistinlileri.

Abbas, her ne kadar üçlü görüşme için bile İsrail'in yerleşimlerin genişlemesini durdurmasını şart koşsa da, Obama'nın verdiği ümitleri boşa çıkartan kişi olmama adına ve kendi ülkesinde zaten çok da parlak olmayan karizmasını daha da zedeleme pahasına, şarttan vazgeçti ve yine de üçlü toplantıya katıldı. Sonuç yine hüsrandı.

Zaten ne zaman Yahudi yerleşim birimlerinin dondurulmasından söz edilse, işler iyice karışır. Yıllardan beri sonuç vermeyen, bütün çabalar da yerleşim birimlerinin genişlemesinin durdurulması hep bir şeylerin karşılığı olarak ortaya konmuştur. "Filistinliler, radikal grupları kontrol altına alsın karşılığında yerleşimler", "Filistinliler güvenlik sağlasın karşılığında yerleşimler". "Kimsenin aklına, 'yavuz hırsız çaldığını iade etsin, karşılığında..." diyen başlayan cümleler kurmak gelmemiştir.

Sonuçta her seferinde tonlarca incir berbat olmuş, üstelik Hamas iktidara gelmiş, Filistin meselesi 11 Eylül'de dâhil olmak üzere birçok kötülüğe bahane yapılmıştır.

Rivayetlere göre, Obama, Abbas'a, "Mükemmel, iyinin düşmanıdır, yerleşim birimleri durdurulsa iyi olur da ama maalesef olmadı, bunun nihai anlaşma pazarlıklarına başlamasına engel olmasına izin vermeyelim" dedi.

Bu ve benzer rivayetlere bakılarak şimdi birbiriyle çelişen iki yorum yapılıyor. Biraz daha iyimser olanlar, Obama'nın taktiksel olarak geri çekildiğini, İsrail'i bir masaya otursun, görün bakın neler neler olacağını, canım ne olacak yerleşim birimleri durmasa da nihai çözüm bulanacağını falan söylüyorlar...
Biraz daha karamsar olanlar, zaten bunun böyle olacağının belli olduğunu, Obama'nın da fos çıktığını, şu saatten sonra Filistin meselesinde çözüme doğru bir adım atılamayacağını, falan söylüyorlar.

'Allah'tan ümit kesilmez' diyenler de var elbette.
Bazı aklı başında insanlar da, İsrail'in, esmeye başlayan değişim rüzgârlarına eninde sonunda teslim olacağını, ABD baskısının şimdi olmasa bile yarın iyice artacağını öngörüyorlar. 

Netenyahu'nun neredeyse duygu sömürüsü yapar bir biçimde, 'yerleşimleri bırakın, İran'a bakın' diye çığlık atmasının başka ülkelerin nezdinde, Obama'ya direnmesinin de İsrail kamuoyu nezdinde takdir topladığı da bir gerçek. Bu durum muhtemelen Netenyahu'ya, 'rahat rahat yat hastane yatağında Şaron, hayalin gerçek oldu' dedirtiyordur.

Ama unuttuğu bir gerçek var, İsrail gün geçtikçe, Arap çoğunluğu yöneten ama Yahudi azınlık tarafından yönetilen bir ülke haline geliyor.

Bu şartlar altında da eninde sonunda Filistinli sandviçin mideye oturması kaçınılmaz olacak.

Kaynak: Radikal