Yapıcı Eleştirinin değer ifade edebilmesi için, eleştirilen hususla ilgili realiteye uygun çözüm önerilerinin de belirtilmesi, eleştirinin daha hakkaniyete yakın olmasını sağlar.

 Eleştiri ülkenin içinde bulunduğu gerçekler göz ardı edildiği ve şartlar düşünülmeksizin yapıldığı zaman yeterince yarar sağlamaz.

Sayın Fehmi Koru"nun Yeni Şafak 15 Haziran 2007 tarihli yazısındaki tespitlerine katılıyorum.

Ancak; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.

 Güvenlik güçleri, terör eylemlerini gerçekleştiren çete mensuplarını, bütün bağlantılarını tespit ettikten sonra yakalayarak adalete teslim eder. Karar yargınındır. Susurluk davasında da, Şemdinli davasında da ve bütün davalarda da böyle olmuştur.

 Şemdinli Davasında 39 yıl hüküm giyen sanıklar, davaları Yargıtay"dan döndükten sonraki yargılamalarında Cumhuriyet Savcısı tarafından haklarında tahliye talep edilmiştir.

 Rahmetli Turgut Özal"ın  Kartal Demirağ"ın soruşturmasını derinliğine araştırarak, suikast girişiminin kaynağına ulaşmayı başardığını, Sayın Korkut Özal"ın beyanlarından öğreniyoruz

Bu durum da bize açıkça gösteriyor k; siyasilerin yargılama sürecini başlatabilmek dışında, hukuk sistemi içinde kanun gereği başka hiçbir işlevsel fonksiyonu yoktur ve olmamalıdır da.

 Siyasileri eleştirirken ülkenin uzun yıllardan gelen kökleşmiş, içinde bulunduğu koşulları göz ardı etmeden yol gösterici yöntemler ve öneriler barındıran yorumlar yapmak gerekir.

İstanbul"da muz yetişmez. Çünkü iklim koşulları muz yetiştirmeye müsait değildir

Siyasiler ne yapsın?