Diyarbakır'da sıcak bir gün, öğle saatleri, hava bunaltıcı, güneş yakıcı, sokaklarda belli belirsiz hareket var. Anlaşılan herkes gölgeye çekilmiş durumda.
Bugünlerde gündemin nabzı sanki bu şehirde atıyor. Yoğun bir trafiğin merkezi. Geçen hafta Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'daydı. 12 bakanla birlikte çıkarma yaptı. GAP projesini açıkladı. Devasa bir proje. Vaat edilen rakam çok büyük; önümüzdeki 5 yıl içinde tam 12 milyar dolarlık yatırım öngörüyor.
Sadece Diyarbakır'a değil tüm bölgeye yayılan asırlık GAP rüyası giderek gerçeğe dönüşüyor. Başbakan'ın açıkladığı 12 milyar dolarlık paket, bölgenin derdine derman olacak çapta. Sorunu tümden halletmese de işsizliğe, yoksulluğa çözüm olacağı kesin. Bölgeden kaynaklanan, adına ister Güneydoğu ister Kürt meselesi densin problemin bir boyutu da ekonomik.
Bir hafta sonra Diyarbakır'dayız. Erdoğan'ın vaatlerinin halk üzerinde olumlu yankı yaptığını açıkça görüyoruz. 'Önce iş, önce ekmek' diyen sokaktaki insan, yeni paketten oldukça 'umutlu' olduğunu söylüyor. Sözün eyleme dönüşmesini bekliyor. Önceki gün, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, Diyarbakır'daydı. Yarın da CHP lideri Deniz Baykal, Ankara'dan kalabalık bir ekiple burada olacak. Diyarbakır, uzun süredir siyasetçilerin uzak durduğu bir şehir idi. Seçimlerde bir iki parti dışında miting yapan olmadı. Baykal, Diyarbakır'a en son 'bombalama' olayında geldi. Parti faaliyeti olarak Diyarbakır'a ne zaman geldiğini sokakta hatırlayan yok. Sordum, bir Diyarbakırlı, 'Belki 10 yıl önce, bilmiyorum' dedi. CHP liderinin, uzun aradan sonra da gerçekleşse Diyarbakır'a yolunu düşürmesi olumlu gelişme.
Ankara'da ulusalcı katı politikalar üreten CHP, araziye indikçe daha gerçekçi, halk endeksli siyaset izleme imkanı bulabilir. Halkın nabzına göre Ankara siyasetini şekillendirebilir. Baykal, bölgenin sorunlarını yerinde görecek, problemleri birinci ağızlardan dinleyecek. Ardından yeni bir açılım ve sözde kalmayan eyleme dönüşen adımlar beklenebilir CHP'den. Umutluyum ben.
Yerel seçimler için geri sayım başladı. Diyarbakır, seçimlerin en çetin geçeceği şehirlerin başında geliyor. CHP'nin şansı yok. Yarış AK Parti ile DTP arasında. Kadere bakın ki, iki parti de Anayasa Mahkemesi'nde kapatma istemiyle yargılanıyor. Diyarbakır'da yüzde 90'ın üzerinde oy alan AK Parti ve DTP, yerel seçimlerde olmayabilir. Neyse konumuz o değil. Keşke geçen hafta sonu Hacıbektaş'a giden yüksek yargı mensupları Diyarbakır'a da gelseler. Kararlarını Anadolu'yu daha yakından tanıyarak verseler.
Benim Diyarbakır'a gelişimin Başbakan Erdoğan veya Baykal'ın gezileriyle ilgisi yok, bir başka proje için buradayım. Daha önce burada yazdım; Gönül Köprüsü. Projenin adı bu. Köprülerin en güzeli. İki ay önce Ankara'da tanıtımı yapılmıştı, dün Diyarbakır'dan start aldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 20 otobüs dolusu öğrenciyi İstanbul, Çanakkale ve Balıkesir'e uğurladı. Bu arada Antalya'dan yüzlerce öğrenci Diyarbakır'a doğru yola çıktı. Geliş gidişler tek değil, çift yönlü. Öğrencilerle konuştuk, aralarında ilk kez Diyarbakır'dan çıkanlar var. Kimileri, denizle yeni tanışacak.
Turkcell'in sponsorluğunu yaptığı proje Diyarbakır'la sınırlı değil, kapsama alanı çok geniş. Doğu'dan 80 bin öğrenci batı illerine, batıdan ise 20 bin öğrenci Doğu'ya gidiyor. 1 Haziran itibarıyla yollarda hareket başladı. Bakan Çelik, projeyi çok önemsiyor. Şu sözler onun: "Şüphesiz öğrencilerimiz tatil yapacak. Ama bu gezi, hem bir turizm dersidir, hem coğrafya hem de tarih dersidir. Hepsinden önemlisi de insanların gönülleri arasında köprüler inşa etmektir." Bu köprüye Türkiye'nin ihtiyacı var. Diyarbakır'dan Çanakkale'ye, Balıkesir'den Kars'a gönül köprüsü kuruldu.
Kaynak: Star