George Bush'un Doğu Avrupa'ya yerleştirmeyi planladığı savunma kalkanları, olmayan bir tehdide yönelik ve koruma istemeyen ülkeleri savunacak olan işe yaramaz bir sistemdi.
Bizim değil, Rusya'nın savunucusu olduğu hiç de iddia edilemeyecek olan Zbigniew Brzezinski'nin değerlendirmesi. Ancak Brezinski, Amerikalı bir realist. Barack Obama'nın idaresi Çek Cumhuriyeti'ne çok gelişmiş bir radar istasyonu, Polonya'ya da 10 yere konuşlandırılmış önleyici füze sistemi yerleştirme fikrinden vazgeçeceklerinin ipuçlarını verdiğinden, dünkü doğrulama hiç de şaşırtıcı değildi. Yine de olumlu bir U-dönüşünün ifadesi olan açıklamanın hem bölgesel hem de küresel sonuçları olacak.
Rusya açısından, Obama'nın, yıpranmış olan ilişkileri onarma, yeniden başlatma sözüne uygun hareket ettiği anlamına geliyor. Hem George Bush hem de sık sık unutulmasına rağmen Bill Clinton, NATO'nun genişlemesi gibi bölgesel önemdeki konularda Rusya'nın görüşlerini dikkate almıyordu. Rusya artık Obama'ya, onu dinleyeceğini gösteren bir ABD başkanına sahip. Moskova'nın savunma birimleri, Rusya'nın Avrupa kısmındaki tüm askerî hareketleri izleme gücüne sahip bir radar istasyonunu asla kabullenmezdi. Polonya'daki füze önleyicilerin varlığı da, ABD'nin, nükleer vuruş gücünü artırmaya çalıştığı şüphesini derinleştiriyordu. Aklı başında hiç kimse, bu kararın, aralıkta süresi dolan Start anlaşmasının yerine yenisinin konulması müzakerelerine hemen ivme kazandıracağını iddia edemez.
Hep, Rusya'nın kazancının Doğu Avrupa'nın kaybı olduğu varsayılıyor. Ancak bu, sıfır toplamlı bir oyun değil. Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ndeki kamuoyu, Bush'un ilk planları karşısında doğal olarak ikiye bölünmüştü ve Varşova ile Prag'ın asıl derdinin ortaya konulan tehditle, İran'la pek de ilişkisi yoktu. Bush planını asıl çekici kılan, Amerikan postallarını Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne getirmekti. Her iki ülke de ABD'nin varlığını, Rus işgaline karşı, NATO'nun kuruluş anlaşmasının beşinci maddesinden daha garantili bir sigorta poliçesi olarak görüyor. Bu iki ülkeye istedikleri teminatı vermenin başka, daha masrafsız yolları var. Füze kalkanlarından vazgeçme kararının Wall Street Journal'a sızması, Sovyetler'in İkinci Dünya Savaşı'nın başında Polonya'yı işgal etmesinin 70'inci yıldönümüne denk geldi. En azından talihsiz bir zamanlama olduğunu söylemek lazım. Ama öte yandan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ni Avrupa'ya karşı daha az kuşkucu olmaya ve siyasî gelecekleriyle askerî güvenliklerinin; Washington'a olduğu kadar Brüksel'e de bağlı olduğunu anlamaya iterse bu, o kadar da kötü bir şey olmayabilir.
Ancak ABD, savunma kalkanı planlarını Avrupa'nın hatırına terk ediyor değil. Sadece, dikkatini, henüz var olmayan bir tehditten çekip var olana yoğunlaştırıyor: İran'ın kıtalararası balistik füzeleri yerine kısa ve orta menzilli füzelerine. ABD önleme füzelerini dört etapta denizden ve karadan yerleştirmeyi planlıyor. Hangi ülkelere olduğunu söylemiyor. Beyaz Saray'dan gelen bir açıklama, yeni sistemin parçalarının yer değiştirebilir karakterde olacağını ve hem Kuzey hem de Güney Avrupa'ya yerleştirileceklerini kaydediyor. Rusya'nın işbirliğine açık olsa da, yine de kaygılanmayı gerektirecek noktalar var. Polonya yine de, önleme füzelerini Kaliningrad'da konuşlanmış olan İskender füzelerinin saldırısından korumak üzere öngörülmüş olan Patriot füzelerini alacak. Tüm bunlar, Avrupa'daki füze tartışmalarının bitmediği anlamına geliyor.
Balistik füzelere karşı savunma sistemlerine dair planlardan vazgeçmenin bedeli var. Bu gelişme İsrail'i, İran'ın nükleer tesislerine tek başına saldırmaya daha hazır hale getirebilir. Ayrıca istediği sonuca, yani, İran'la uzlaşmaya varılamaması durumunda Rusya'nın yeni yaptırımları desteklemesine de yaramayabilir. Ancak Obama'nın kararı Rusya'ya, harcamaması gereken bir fırsat verdi. Güçlü ilişkiler herkes için en iyisi.
Kaynak: Zaman