Amerikan Merkez Bankası'nın efsanevi başkanı Alan Greenspan, halen sürmekte olan krizle ilgili olarak suçlanıyor; bu krizin temelinde yatan denetimsizliğin oluşmasına katkıları olduğu öne sürülüyor.
Greenspan geçen hafta Amerikan Kongresi'nde bir oturumda kendisine sorulan sorular üzerine krizdeki sorumluluğunu kabul etti, 40 yıldan uzun zamandan beri savunduğu fikirlerinde önemli bir hata bulduğunu söyledi ve 'Hata yaptım' dedi.
Bu 'Hatalıydım' itirafı Alan Greenspan'den ilk kez gelmiyor. Aynı Greenspan, 2002'deki meşhur Enron skandalından sonra da, uzun süreden beri hükümetlerin bağımsız denetim şirketlerini denetlemesine gerek olmadığını savunduğunu ama bu görüşlerinde yanıldığını itiraf etmişti. (Küçük bir hatırlatma:
Enron skandalı, şirket yöneticilerinin kendilerini denetleyen bağımsız denetim şirketlerinin de işbirliğiyle şirketi olduğundan daha değerli göstermesi ve bu arada şirket içinden para çalmasıyla ilgiliydi.)
***
Son ekonomik kriz başladığından beri bir yerlerde 'Kapitalizm çöküyor mu' tartışmaları yapılıyor. Çöken şey kapitalizm mi yoksa kapitalizmin bir versiyonu mu?
Çöküşe neyin sebep olduğunu hatırlayalım: Siz cebinde parası olan bir yatırımcısınız ve bankacınız size bir rayting şirketinden AAA, yani en yatırım yapılabilir, en risksiz notu almış bir kâğıt öneriyor. Siz de paranızı buna yatırıyorsunuz. Sonra bir anlaşılıyor ki sizin AAA notlu kâğıdınızın en az yüzde 15'i bir hayli riskli bazı kâğıtların bir araya getirilmesiyle, yüzde 30'u çok olmasa da riskli kâğıtların bir araya getirilmesiyle oluşmuş. Derken riskler gerçekleşmiş. Ve şimdi yatırdığınız para ya tamamen ya da çok ama çok yüksek oranda buharlaşmış durumda. Hesap soracağınız, bu kâğıdın riskini bana niye doğru dürüst anlatmadınız diye dert yanacağınız bir kurum yok, çünkü bu alan devlet (hukuk) tarafından düzenlenmemiş.
İşte Alan Greenspan'in eleştirildiği nokta tam da bu. Kısaca 'türev ürünler' diye bilinen ve yüksek matematiğe dayalı karmaşık finansal mühendislik ürünü bu kâğıtların ve onlar için kullanılan 'kaldıraç' mekanizmasının denetlenmesine-gözetlenmesine geçmişte hep karşı çıktı Greenspan. Aynen denetim şirketlerinin denetlenmesine karşı çıktığı gibi.
Peki bunu neden yapıyordu Greenspan? Cevap basit: Tamamen ideolojik nedenlerle.
Onun inandığı kapitalizm, bırakın devlet müdahalesini devlet gözetiminin bile olmaması gereken bir kapitalizmdi.
O yüzden, Greenspan'in Türkiye'de de tanınan bir isim olan Ayn Rand'in rahlei tedrisinden geçmiş olması hiç de şaşırtıcı değil.
Peki kim bu Ayn Rand?
1905'te Rusya'da doğmuş, Ekim Devrimi sonrası Bolşevikler babasının eczanesine ve yaşadıkları eve el koyunca hayatı kökünden değişmiş, 1926'da Amerika'ya göç etmeyi başarmış biri Rand.
Uzun yıllar Hollywood'da senaryo yazarı olarak çalıştıktan sonra 1943'te yayımladığı ilk romanı 'The Fountainhead' ağızdan ağıza yayılan ünü sayesinde çok büyük başarı kazanmış, ardından ikinci büyük eseri olan 'Atlas Shrugged'ı 1957'de yayımlamış olan bir büyük yazar ve filozof.
Rand'in felsefesini 'Rasyonel bencillik' diye özetliyorlar. Alan Greenspan de, 1955'te, 20'li yaşlarındayken Rand'in çevresine girmiş, yazar 'başyapıtı' sayılacak olan 'Atlas Shrugged'ı çevresine okurken Greenspan de orada bulunmuş, hatta romanda anlatılan felsefeyi 'Kapitalizmin daha iyi bir anlatımı olamazdı' diyerek övmesiyle Rand'in de gözüne girmiş.
Rand'in romanı 'Atlas', okuyanlar bilecek, 1929 ekonomik bunalımı benzeri bir ekonomik durgunluğun tam ortasında başlar. Romanın baş kahramanı John Galt, ekonomiyi kurtarmak için halkı devletin ekonomiye müdahalesine karşı direnmeye çağırır. Her yerde grevler olur, fabrikalar kapanır, dükkânlar açılmaz, hayat durur.
Rand'in felsefesindeki temel tema, bencilliğin erdemli bir şey olmasıdır.
Bu felsefeye gönülden bağlı biri olarak Alan Greenspan, doğal olarak kişilerin veya
ekonomik aktörlerin kendi çıkarlarının peşinden koşarken dış müdahalelerle (devlet müdahalesi veya denetimi-gözetimi) karşılaşmaması gerektiğine hep inandı, hep bunu savundu.
Ama hesap etmediği bir şey vardı: İnsan açgözlülüğünün ahlakın önüne geçmesi ihtimali.
Greenspan, Ayn Rand'in yayımladığı dergi olan The Objektivist'e 1966 yılında yazdığı bir yazıda, işadamının açgözlülüğünün onun piyasadaki ününü koruma güdüsüyle ahlaki sınırlar içine çekileceğini öne sürmüştü.
Bugün herhalde görüyor ki, aynen altı yıl önceki Enron olayında olduğu gibi, para hırsı söz konusu olduğunda kimsenin kendi kişisel ününü falan düşündüğü yok.
Bilmiyorum 1966'da Amerika'nın SPK'sı olan SEC'i bile gereksiz gören Greenspan bugün türev ürünler başta olmak üzere finansal mühendislik ürünlerine tüketiciyi/yatırımcıyı koruma amaçlı denetim ve gözetim getirilmesini savunacak mı?
Çöken belki kapitalizm değil ama galiba Ayn Rand'in felsefesi.

Kaynak: Radikal