ABD, Afganistan’daki yenilgisini ilan etmese de savaşı kaybetti. Karzai hükümeti, 150 bin Amerikan askeri ve müttefiklerinin varlığına rağmen ülkede nüfuzunu yayamadı. Hükümet, bu askerlerin yokluğunda düşecek ve Taliban’ın adamları, ülkeyi kontrol altına almak için dönecek.
ABD başkanlık seçimleri öncesinde, Obama’nın Afganistan’dan 30 bin askerini çekeceği açıklamasından anladığım bu. Obama tekrar Beyaz Saray’a dönerse, 2014 sonu itibariyle güçlerin tamamı çekilmiş olacak. Obama’nın konuşmasından sonra, Washington’daki şifre sözcüğün ‘siyasi çözüm’, anlamının da ‘askeri yenilgi’ olduğunu gördük. ABD, Taliban’dan bir müzakereci arıyor; Taliban da Amerikan macerasının sonunu görerek müzakere istemiyor.
Obama niçin başkasının savaşlarını savunuyor? Kendisi, Beyaz Saray’a giden yolda saygınlığını bu savaşlara karşı çıkarak inşa etmişti. Güçlerini aşamalı olarak çekme planından bahsettiğinde, Kaide terörünü, ABD güvenliği üzerinde masum insanları da hedef alan yeni bir tehlikeye dönüştüğünü hatırlatmaya başladı.
Terör daha da arttı
Obama’ya ABD liderlerinin Saddam Hüseyin Irak’ına uyguladığı ambargonun Kaide teröründen 10 yıl önce başladığını hatırlatmak istiyorum. Bu ambargo, kötü beslenme ve hastalıklar sonucu Iraklı çocukların ölümüne yol açmıştı. Sonra oğul Bush’un Irak savaşı geldi ve 1 milyon Iraklı daha öldürüldü. Şimdi Bush yönetiminin kasıtlı olarak savaş sebepleri uydurduğu, Saddam rejiminin nükleer programının ve Kaide’yle ilişkisinin olmadığı görüldü.
Afganistan ve Irak savaşları yenilgiyle son buldu. Afganistan Taliban’ın kontrolüne dönüş yolundaysa, Irak da mezhepçi hükümetiyle İran’ın korumasında olacak ve ‘Ayetullah’lar tarafından yönetilecek. Terörse daha da arttı; Kaide’nin birçok Ortadoğu ülkesinde üsleri var.
Buna rağmen Obama hâlâ Kaide’ye Afganistan’da güvenli sığınak vermemekten bahsediyor. Bin Ladin’in Pakistan’da öldürülmesinden sonra çetesinin kalıntılarının Afganistan’la sınır bölgesinde olduğunu görmüyor. ABD Başkanı, Afgan halkıyla ortaklık inşa etmekten bahsediyor. Oysa halk, dış güçlerle işbirliği istemediğini ispatladı.
Obama, Bush’un kaybedilen savaşları savunmasını, bu savaşları başlatan yeni muhafazakârların mantığıyla gerekçelendiriyor. Kendisinden önceki yeni muhafazakârların yaptığı gibi, yeni bir izolasyon uyarısında bulunup dış dünyayla entegrasyon çağrısı yapıyor. Bu entegrasyonun şartının niçin askeri işgal olduğunu anlamıyorum.
Obama affını istiyor
ABD Savunma Bakanlığı’na veda eden Robert Gates, Newsweek dergisiyle söyleşisinde, ABD’ye bir süper güçken hizmet ettiğini, ancak şimdi ABD’nin dış dünyayla ilişkisini azaltmasını isteyen bir hükümetin parçası olmak istemediğini belirtti. Yani kendisi de Washington’ın diğer kaptanları gibi izolasyondan bahsediyor. Doğal olarak Gates, ABD’nin askeri, siyasi ve ekonomik yenilgisine yol açan savaşlara ortaktı. Bu sözleriyle Gates, boğulan gemiden kaçmak için affını istiyor. Obama da kaybedilmiş savaşlardan affını istiyor. (Londra’da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 1 Temmuz 2011)
Kaynak: Radikal