Tony Blair başbakan seçildiğinde, Mayıs 1997'de, bütün İngiltere'yi kaplayan olumlu dalgayı hatırlıyorum. Birçok insana göre güleç, şık, düzgün hukukçu idi. En azından Torylerden daha iyiydi. Kuzey İrlanda ile barışı neticelendirdi, sağlık hizmetlerini modernleştirdi ve kamu-özel ortaklığındaki geleneksel sol-sağ bölünmelerine son verdi. Çok iyiydi.
Sonra öğrencilerden bursları aldı, yüksek öğretimi, pek çok öğrenci ve aileleri için mali bir darbe haline getirdi, Irak savaşında George W. Bush'a destek vererek meşruiyetini tahrip etti, her şeye rağmen İngiltere'nin desteğine ihtiyaçları vardı. Yaptığı işlerle her şeyi mahvetti. Bir şekilde kendi seçtiği bir zamanda boyun eğdi ve yerini eski solcu, ağır ve daha az karizmaya sahip Gordon 'Altın' Brown'a bıraktı.
Margaret Thatcher'in 90'lı yılların başlarında düşüşünden sonra da zavallı John Major temizliğe girişmişti.
Blair ve Brown, her ikisi, Yeni İşçi (New Labour) iktidara gelmeden 10 yıl önce bunun gerçekleşmesi için bir anlaşma yaptılar. Halkla ilişkiler bekçi köpekleri Alistair Campbell ve Lady Diana Spencer'in ölümünün sempatik desteğiyle çalıştılar, medyayı kendi yanlarına çektiler ve kazandılar. Bütün zamanların en başarılı hazine bakanı olan Gordon Brown'a medya cephe aldı ve durmadı. İttifak ettikleri kurum şimdi onların uzaklaştırılmasından sorumlu olacak.
Şimdi ne olacak? Bazen midenizi bulandıran insanlarla karşılaşabilir/görebilirsiniz. Çok güzel bir şekilde hep güzel şeyleri söylerler, fakat bir şekilde korkunçlar? Muhafazakar Parti'nin ihtiraslı lideri David Cameron bunlardan biri. Çalışmaya yelken açmak, partiyi modernleştirmek, vergileri düşürmek, yeşil prensipler, sakat çocuk - bütün bunlar güzel, ölçülü ve saygın; fakat tamamen boş. Adam bir sonraki başbakan olacak ve bu gerçekten bir utanç. Şimdiden para ile yıpranan ve hırpalanan ülkenin kültür dokusu, göz kırpan kültür ve post modernlik politik olarak doğu ve iyi olan niyetler denizi altında gerçekten kaybolacak.
Gordon Brown eski okulu temsil ediyor, Cameron yeniyi temsil ediyor. Daha iyi veya daha kötü. Nicholas Sarkozy, Angela Merkel, Alexander Medvedev, Silvio Berlusconi ve Barack Obama denilen bazı adamlarla birlikte bunlar Batı'nın idraki, sallananı, modernleştiricileri, internete bağlı, medyayı sahada tutacak kadar uyanık, ırk ve seks olarak ilerici, iyi kelimelerle dolu fakat her zaman ki egoları aç. Politikacılar kendilerinden beklenmesine rağmen hala halka hizmet etmiyorlar, sadece öyle yapıyorlarmış gibi intiba veriyorlar.
Politik parti sistemi sonrasında mümkün olabilir, değişim güçlü bir olumluluk veya kamu politiği gizliyor. Obama hakkında bir karar verilmedi, fakat genelde bizim için en iyi şans olarak değerlendiriliyor. Halk geleneksel sol-sağ bölünmelerin tarihlerinin karıştırıldığının daha iyi farkına varıyor. Politikacılar, partilerini mutlu tutmaya çalışırken, aynı zamanda gelişmek için yeni şekiller arayışlarını sürdürüyorlar. Bu konuda internet önemli bir unsur.
Emin olun bir norm olarak internette oy verme yakında. Kimin hakim olduğuna bakmadan parlamentodaki her meselede internette oy verme de yakında. Bu şüphesiz, yolsuzluk yapılmasına fazlasıyla açık, fakat buna geçilecek ve hızlanacak. Oy vereceğiz ve yavaş yavaş bu şekilde özgürlüklerimizi kaybedeceğiz. Bir facebook hesabı açmak ister misin? Müracaatta doldurman gerekli olan alanlardan biri hangi partiyi desteklediğin olacak.
Yeni mükemmel bir film seyrettim. 'Into The Wild', Sean Penn tarafından yönetilmiş. Genç zengin bir üniversite mezunu bütün parasını dağıtıyor ve açıkta fırınlanmış sincap yemek için Alaska'ya yürüyor ve kaza ile kendisini zehirliyor, ölüyor. Ayrıca İngiliz şarkıcı/söz yazarı Nick Drake hakkındaki bir belgesel. Anti depresan haplara teslim olmadan önce, 70'lerde üç olağanüstü albümünde kendi kırılgan sesini muhafaza etti. Toplumu reddettiği için ödediği bedel çok büyüktü, kaybetti. Mesaj şu: Eğer böyle yaparsanız, bu kahramanlık olur, fakat sizi sadece ölüm bekler. İç mücadele ve hiç vazgeçmemek hala en iyi yol. Sadece kime kim hizmet etmesi gerektiğini hatırlayın.
Sean BW Parker, bu yazısını Dünya Bülteni için kaleme aldı
