Türkiye, Türkmenistan—Azerbaycan İhtilafında Arabulucu Olarak Ortaya Çıkıyor

Türkiye'nin, kendisini bölgesel bir enerji nakil kavşağına dönüştürme ve kendi enerji ihtiyacını karşılama ile ilgili gayretli çabaları, Sovyet sonrası iki enerji devi Azerbaycan ve Türkmenistan arasındaki diplomatik bir ihtilafa arabuluculuk etmesine öncülük etti. İhtilafın konusu Hazar'a komşu iki devlet yerine beş devletin (Rusya, İran, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan) ortaya çıkmasına neden olan SSCB'nin çökmesinden 17 yıl sonra hala çözülmemiş olarak kalan Hazar Denizi'nin statüsüdür. 
 
Hazar Denizi'ne kıyısı olan ülkelerde yeni muazzam hidrokarbon gelişmeleri yaşanırken denizin derinliklerinde kazı yapma projeleri ve deniz altı boru hatları, kıta sahanlığı ve sular ile ilgili çerçeveyi belirginleştiren kesin bir anlaşma yapılmadığından felce uğramış durumdadır. Eğer Ankara'nın "arkadaşlık hizmeti"; ihtilafın tatlılıkla çözülmesine yardım edebilirse, Hazar bölgesi enerji ihracatına ilk girişini yaparken bölgesel bir enerji koridoru olarak konumunu sağlamlaştırmakla Türkiye için çok ciddi bir iş çıkarmış olacaktır. 
 
Türkiye hali hazırda 1,092 millik Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattını sağlama almışken Türkmenistan, Hazar'ın parlayan son "Vahşi Doğu" enerji sınırı olarak kalmaya devam ediyor. 
 
Asıl ödül, dünyadaki dördüncü veya beşinci en büyük rezervler olan ve 2,1 ile 7,0 trilyon metreküp arasında bir miktar olduğu tahmin edilen Türkmenistan'ın devasa gaz rezervleridir. Azerbaycan, ihracat için kendini Rusya'nın boru hattı tekeline mahkûm olmaktan kurtarmış tek eski Sovyet petro-devletiyken, Türkmenistan; bir deniz altı Hazar boru hattının açık bir olasılık olduğunu ima ederek devasa enerji rezervlerini nazlı bir şekilde yabancı petrol şirketlerinin önünde sallamaktadır.


Aralık 2006'da merhum Saparmurat Niyazov'un yerine geçen başkan Gurbanguli Berdimuhammedov, Gazprom'u Ocak—Haziran 2008 arasında her 1,000 metre küplük Türkmen gazı için 130 dolar vermeyi kabul etmeye mecbur bıraktı. Bu fiyat 14 ay öncesinin fiyatının iki katıydı. Aşkabat gazının Gazprom tarafından kendisine ödenenin iki katı fiyata Avrupa'ya sattığını bilmekten çok rahatsızdır. Bakü'nün kendi hidrokarbon ihracatı için dünya pazar fiyatı üzerinden para aldığını dile getiriyor. 
 
Türkiye, enerji ihraçlarından dolayı Moskova tarafından rehin tutulan Kazakistan'a aktif bir şekilde kur yapıyor. Türkiye'nin Çalık Enerji şirketi, Kazakistan'ın önemli Kashagan Hazar kıyı ötesi gelişmesinde önemli bir yatırımcı olan İtalya'nın ENİ şirketi ile ortaktır. Rus ve Kazak petrol ve doğalgazı için bir akış yönü olarak 2004'te önerilen Samsun-Ceyhan boru hattının arkasındakiler Çalık Enerji ve ENİ olduğu gibi Kashagan gelişimi üzerindeki tartışmaların son durumu, Türkiye'nin önemli bir enerji geçiş koridoru olarak hayallerini daha öteye götürmesi için önemli potansiyel bir fırsat olarak görünüyor. (Milliyet, Ocak 21)
 
Bununla birlikte Hazar'ın durumunun nihai çözümü uzak bir rüya olmaya devam ediyor çünkü kendi kısımlarından geçecek bir Azeri—Türkmen deniz altı boru hattı, sorun ile ilgili Rusya ve İran'ın konumlarına tamamen muhalif olacaktır. İran eşit şekilde %20'lik bir bölüşüm isterken Rusya, Hazar'a olan sınır uzunluğu oranın da bir bölüşümün yapılmasını istiyor. Her ikisi de ABD'nin bölgede daha fazla yayılmasını önlemek istiyor ve ikilinin Ankara'ya yönelik geçici enerji politikaları; diplomasisi, Türkmen gazının ihracatı için batının düşündüğü seçenek olan Türkmenbaşı ilinden Bakü'ye gelecek olan bir Trans—Hazar deniz altı boru hattının kilidini açabilecek Türk hükümetini büyük oranda dışladı. 
 
Son dönemdeki olaylar, Moskova ve Tahran ile yaptığı anlaşmaların yanardöner tabiatını Ankara'nın kafasına soktu. Türkmenistan, 31 Aralık'ta teknik sorunlardan bahsederek İran'a verdiği doğal gazı kesti. Tahran, hemen sağladığı gazın %75'ini kısarak Türkiye'ye gerçekleştirdiği gaz ihracatını azalttı, sekiz gün sonra Ankara'yı yakıt deposunun üçte birini kullanmaya zorlayacak şekilde tamamını kesti. Türkiye de Azerbaycan'dan Yunanistan'a gerçekleşen gaz akışını kesti. Türkiye'nin diğer önemli gaz sağlayıcısı Rusya'da gaz ihracatını keserek boru hattı kartını oynadı.
 
Türkiye'nin geçici gaz kesme ile ilgili içerlemesine karşın yalın gerçek şudur; şu an İran ve Türkiye birbirine muhtaçtır. Türkiye gaz ihtiyacının yaklaşık %80'i ve toplam enerji ihtiyacının %90'ı için (Today's Zaman, Ocak 21) ithalata bağımlıyken İran, Washington'un yaptırım rejimine engel olan Türkiye'nin iç pazarına ihtiyaç duymaktadır. Enerji ithalatını sağlamak almak için Türkiye, Washington'un itirazına göğüs germeye isteklidir. Özellikle, potansiyel boru hattı projeleri Türkiye üzerinden Avrupa'ya yıllık 40 milyar metreküp taşımak için 2,200 millik boru hatlarını içerirken geçen Temmuz Türkiye, İran'ın kıyı ötesi Hazar Güney Pars projesinin 22–24 aşamalarını geliştirmek için İran'la 3,5 milyar dolarlık bir sözleşme imzaladığında bu isteklilik açık bir şekilde görüldü. Washington'un olumsuz tepkisine dobra dobra bir cevapta Türk Enerji Bakanı Hilmi Güler, "bu noktada ülkemizin çıkarları her şeyin üstündedir. Bu çabalar hiçbir şekilde reaksiyon olarak görülemez bu bir aksiyondur" dedi. (Kayhan, Aralık 2) Fakat ilişkiler sorunsuz değildir. Türk yetkililer İran'ın, Türkiye'ye verdiği gazı kesmesinin gerçek nedeninin; Tahran'ın Güney Pars anlaşmasının uygulaması ile ilgili Türkiye'ye kızgınlığı olduğundan şüpheleniyorlar. 
 
Küçük işaretler, olayların Türkiye'nin istediği şekilde geliştiğini gösteriyorlar; iki hükümet karşılıklı borçlar, ikili işbirliği ve Hazar Denizi'nin legal statüsünü (Turan, Ocak 18) görüşürlerken Türkmenistan, Azerbaycan'daki büyükelçiliğini yeniden açtı. Şüphesiz Türkmenistan, geçen sene ülkeye 21 milyar dolarlık bir ekonomi veren ve şu an Çin'in büyüme oranını üçe katlayan ve yıllık %30'un üzerinde bir büyümeye neden olan Azerbaycan'ın enerji alanındaki gelişmesini izliyor.
 
Türkiye için Azerbaycan ile ilişkilerini güçlendirmek, Türkmenistan ve Kazakistan'a uzanmak bir kazan kazan durumudur. Türkiye, İran'a bağımlılığını azaltıp kendini Rusya'nın aç gözlülüğünden kurtarırken, enerji tedarikini sağlama alıp bol miktarda geçiş ücreti toplarken yeniden Washington'un gözüne girecektir. Kazakistan ve Türkmenistan için Türk girişimi; her iki ülkenin, enerji ücretleri çok yüksekken en değerli ihracatlarından çok daha fazla kar elde etmelerine izin verecektir. Ankara'da şüphesiz pek çok yetkili "sabreden derviş muradına ermiş" şeklindeki eski bir Türk atasözünü hatırlıyorlardır.

MAKALENİN İNGİLİZCESİ İÇİN TIKLAYINIZ