Savaş bitti. Barack Obama için bu bir "görev tamamlandı" değil "verilen söz tutuldu" durumudur. Irak'tan Amerikan askerî birliklerinin çekilişi siyasî başarı arayışındaki bir Amerikan başkanı için son derece önemli bir husustur.

Amerikalılar, kötü bahanelerle başladıkları bu yedi yıllık savaşta hiçbir başarı elde edemediler. George W. Bush'un halefi Obama, tek meşru çatışmaya, Afganistan'a odaklanmak için hemen çözülmesi gereken temel sorun olduğu anlayışıyla bu askerî maceraya karşı mücadele etti.

Hâlâ yüksek olan şiddete, istikrarın bozulması riskine ve son genel seçimlerin üzerinden 5 ay geçtiği halde Irak'ta bir hükümetin hâlâ kurulamamış olmasına karşın Barack Obama sözünü tutuyor. Irak topraklarında artık hiçbir yabancı askerî birlik kalmayacak.

Amerikalılar için büyük bir rahatlama söz konusu. Beyaz Saray da bundan payını almak istiyor. Beyaz Saray, Bağdat hükümetiyle ilişkilerini artık yeni temeller üzerinde kurması gerektiğinin de farkında.

Iraklılar için de gerçekle yüzleşme vakti geldi. Iraklılar bu görünüşteki uyum, ulusal birlik ve yeniden kazanılmış bağımsızlık içinde ülkelerini yeniden inşa edebilecekler mi?

Bölge ülkeleri açısından bakıldığında yukarıdaki sorular onlar için de varoluşsal sorulardır. Bu yeni kurulacak Irak, kendi rolünü, Ortadoğu dengesinde ağırlık olma rolünü oynayabilecek mi? Kuşkusuz bu hususta hâkim olan derin bir kuşku söz konusudur. Bölgedeki Sünni rejimler Şii İran'ın Amerikalıların arkalarında bıraktığı boşluğu doldurmayı hedeflediğinden kuşkulanıyorlar.

ABD büyük bir bedel ödedi. Yedi yıl içinde 700 milyara yakın bir harcama yapıldı. Yüksek düzeyde karmaşık askerî teçhizat kullanılmasına karşın, 4040 Amerikan askerî çatışmalarda hayatını kaybetti, yine on binlerce asker sakat kaldı.

Washington hükümeti böylesine büyük yatırım yaptıktan sonra Irak'tan vazgeçmez. Geçiş dönemini kolaylaştırmak için 50.000 kişi bir süre daha Irak'ta kalacak. Ancak tam geri çekiliş uzakta değil. Obama son askerlerini 2011 sonunda geri çekme sözü verdi, hiçbir Iraklı da bu süreyi uzattırmaya çalışmak istemiyor.

Fransa'nın eskiden varlığımızın çok hissedildiği bu ülkeye geri dönüşünün vakti geldi. Amerikalılar ve Britanyalılar bize bu yeri hediye etmeyecektir, güvenlik sorunu da aşılması gereken büyük bir engel olacaktır. Ancak Irak görmezden gelinmeyecek kadar önemli bir ülkedir. PIerre RousselIn, Le FIgaro, 31 Ağustos 2010

Kaynak: Zaman