Polonya, tarihi boyunca birçok trajedi yaşadı ama bu sonuncusu benzeri olmayan bir trajedi.
Polonya Cumhurbaşkanı ve ona eşlik eden yaklaşık 100 kişinin hayatını kaybettiği bu uçak kazası, özellikle silahlı kuvvetler mensubu ülke seçkinlerinin bir bölümünün kaybıyla sonuçları açısından daha da korkunç bir hale geldi.
Bu dramın sembolik yönü onu daha da acı verici kılmaktadır: Cumhurbaşkanlığı uçağı 1940'ta Stalin'in emriyle 22.000 subay ve sivilin öldürüldüğü Katyn'deki anmalara katılmak için yola çıkmıştı ve varmak üzereydi. Bu anma, onlarca yıl suçu Hitler'in işgal kuvvetlerine atılan Katyn katliamı konusunda Sovyetler Birliği'nin sürdürdüğü yalanlarla ilişkileri gerginleşen Rusya ile Polonya arasında uzlaşma sağlamak için bir fırsat olacaktı.
Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski büyük Rus dostu değildi, hatta bunun tam tersiydi. Ancak iki ülke arasındaki bu tarihî buluşmaya yine de katılmak istiyordu. Onun bu ani kaybı, acı ve yas içinde, spontane bir hareketle ulusal buluşmayı sağladı.
Polonya ülkenin geleceğine damgasını vuracak olan tarihî bir an yaşıyor. Tüm Avrupalıların şimdiye kadar göstermedikleri kadar çaba ile buna katılmaları önemli, çünkü Katyn dramı sadece bir Polonya dramından ibaret değil. SSCB'nin işlediğini hiçbir zaman kabul etmediği bu savaş suçu uzun süre kıtamız Avrupa üzerinde ağırlığını hissettiren komünizm yalanlarını simgeleştirmektedir.
Polonya, Rusya ile ilişkilerinde ebedi bir lanete uğradığını söyleyebilir. Ancak, Smolensk ormanlarında gerçekleşen bu felaket iki ülkenin alkışlanası yakınlaşmasını durdurmamalı.
Tüm Avrupa'nın Kremlin ile ilişkileri ancak Orta Avrupa'nın bu en güçlü, eski SSCB uydusu, Brüksel'de en etkili olan ülkesi Rusya ile sorunlarını çözdüğünde yumuşayacaktır.
Moskova hükümeti, kaza sonrasında yapılan araştırmaya tüm gücüyle yardım ederek bu olayın ciddiyetinin farkında olduğunu ispatladı. Rusya şimdi Polonya'nın acısını anladığını gösterme olanağına da sahip.
Sembolik boyutuyla, ulusal ve uluslararası etkisiyle, felaket kötümserleri şaşırtabilir. Bu felaket, Moskova'yla ilişkileri durdurmak yerine belki daha da derinleştirecektir. Umalım ki böyle olsun.
Pierre Rousselin, Le Figaro, 12 Nisan 2010
Kaynak: Zaman