Willard ‘Mitt’ Romney, ayaklarını uzatmış, kendini 1 milyar dolarlık bir Amerikan teşebbüsünün -yani kendisini ABD Başkanı yapması gereken Cumhuriyetçi Parti seçim kampanyasının- en tepesindeki yetkili olarak görüyor. Bu arada mevcut ABD Başkanı Barack Obama , giderek daha çok kâni oluyor ki, yeniden seçilmeyi garantilemesi için gizli bir silahı devreye sokması yetecek.
O silah Mitt Romney .
USS Romney, Basra Körfezi ile Hint Okyanusu arasına park etmiş son teknoloji ürünü uçak gemilerinden biri adeta. Sorun kışın, ne de olsa kasımdaki başkanlık seçimleri Washington ’a yaklaşıyor, bir buzdağına değil sadece, iklim değiştiren türden bir buzdağına çarpmış olması. Bunlar olurken, güvertede orkestra neşeyle ‘Baby, it’s cold outside’ şarkısını, tabağına 50 bin dolar ödemiş ve batan gemiyi henüz terk etmemiş plutokratlara çalmayı sürdürüyor.

Bırakın whopper yesinler
USS Romney‘in nasıl batmaya başladığını, Amerikan siyasi gazetecilik ağı Politico’nun çizdiği detaylı mozaikte bulabilirsiniz. Bu pembe dizideki en meşum sahneler, Mitt’in Londra ’daki Olimpiyat fiyaskosu, Florida, Tampa’daki takdis töreninin Clint Eastwood’un boş sandalye gösterisinin gölgesinde kalması ve ABD ’nin Libya Büyükelçisi’nin Bingazi’de öldürülmesinden alaycı bir üslupla faydalanmaya çalışmasıydı. Bunların suçu, genelde Mitt’in ‘yardımcıları, danışmanları ve dostları’ tarafından günah keçisi olarak mimlenmiş seçim kampanyasının baş stratejisti ve yöneticisi Stuart Stevens’ın üzerine atıldı.
Tüm bunlar, kampanya konuşmalarında ABD ’nin tek ihtiyaç duyduğu şeyin bir CEO olduğunu savunan ve kendini başarılı diye niteleyen bir CEO’nun marifetleri. Milyar dolarlık USS Romney’e ettiği liderliğe bakılırsa, insanların kalan cankurtaran filikalarına doluşmak için birbirlerini ezmeye başlamalarında fayda var.
Sonra sıra ‘yüzde 47 hadisesi’ne geldi. Mitt’in bir bağış toplantısında oda dolusu plutokrata Obama ’nın seçmenleriyle ilgili gerçek düşüncelerini açıkladığı anın gizlice çekilmiş videosu yayımlandı.
İşte bir kez daha para konuşuyor:
“Halkın yüzde 47’si ne olursa olsun başkana oy verecek. Tamam, yüzde 47’si onun yanında, hükümete bağımlı, kurban olduklarına, hükümetin onlara bakma sorumluluğu olduğuna, sağlık hizmetine, gıdaya, konuta, akıllarına gelene hakları olduğuna inanıyor. Bunları hak ettiklerine, hükümetin bunları kendilerine vermesi gerektiğine inanıyorlar. Ve ne olursa olsun bu başkana oy verecekler... Bunlar gelir vergisi ödemeyen insanlar.”
Bunları televizyonda en çok izlenen saatte söylemeye cesaret edemezdi, ama belli ki Mitt’e göre ABD , yarısı umutsuz, ahlaksız beleşçilerden oluşan bir ulus. (Tabağına 50 bin dolar ödeyen plutokrat yoldaşlarının duymak istediği de bu zaten.)

Mars ’ta hayat var mı?
Öte yandan Amerikalı seçmenin en az yüzde 46’sı, her ne olursa olsun Cumhuriyetçilere oy veriyor. ABD ’deki kutuplaşma, onarılabileceği aşamanın ötesine geçip vahim boyutlara vardı. Bağımsız, kararsız, oynak ya da her iki partiyle de flört eden diye tabir edilen seçmenin oranı sadece yüzde 7. USS Romney’in son konuşmaları, hele bağış toplama videosunun ortaya çıkmasından sonra bu topluluğu cezbetmeyi başardığına inanmak, Irak ’ın kitle imha silahlarına inanmak olur. (Dur, onu, İran ’ın kitle imha silahları yapalım.)
1 milyar dolarlık USS Romney operasyonu, Mars kraterleri üzerinde sağ kanadın yankı odaları sayesinde sesi sanal âlemden uzay âlemine kadar güçlendirilmiş bir öncüller setinde geçiyor. Kaynatıla kaynatıla, Obama kazanamaz ‘çünkü çok siyah’, ‘çok liberal’, ‘çok sosyalist’, ‘çok kopuk’, ‘çok entelektüel’, ‘hiç popüler değil’ kıvamı tutturuluyor. “Halk onun sosyalizmini istemiyor.” “Ekonomi tarafından yenilgiye uğratılacak.” “Üstüne üstlük dış politikası da etkisiz.”
Amerikan dış politikasını USS Romney’in yürüttüğünü hayal edin. Mitt’in neo con danışmanlarının yazacağı reçete şu olur: Rusya ile Çin ’e cehennemi gösterin, İran ’ı bombalayın ki, ABD ’nin süpergüç statüsü yeniden tesis edilsin.
Söylenene göre, az sayıda plutokrat ve sanayi-askeri-güvenlik-medya kompleksinin kaydadeğer bölümü İran ’la savaş istiyor. USS Romney hayranı Bibi Netanyahu , yani İsrail Başbakanı, bunu herkesten iyi biliyor. Bu yüzden Bibi, Tahran’dan ziyade Washington ’da rejimi değiştirmenin peşinde.
Oysa Obama 2.0 devri olursa, savaş nihayet masadan kalkabilir. Obama ’nın ‘Nixon anı’ ihtimali hep var, ani bir ziyaretle Tahran’la topyekün anlaşma yapma ihtimali... Her halükarda değişmeyecek şeyse, Bağdat’ın Tahran ile ilişkilerini sağlamlaştırmaya devam etmesi. Mısır ’da da Müslüman Kardeşler (İhvan), usta bir jonglör gibi ABD , Suudi Arabistan ve Katar toplarını çevirerek cebine para koymayı sürdürecek ve en azından halkını doyurmayı becerecek. İhvan, Ürdün ’ü geçebilir bile. Libya ’da Selefi-cihatçılarla aynı yatağa girmekten dersini almış Obama 2.0 de, hayatta kalan Beşşar Esad rejimiyle modus vivendi (geçici anlaşma) yapmak mecburiyeti hissedebilir. Suriye Balkanlaşmaz. Türkiye ’nin istilasına uğramaz. Suriyeli Kürtlerin özerkleşmesi karşısında alarma geçen Ankara da kendi Kürtleriyle yüzleşip daha kucaklayıcı olmak durumunda kalır. Bu arada Batılı enerji devleri de Libya ’da petrol ve doğalgaz yağmasını pekiştirir, tabii cehennemin milisleri müdahale etmediği müddetçe.
Obama 2.0, Afganistan ’da Saygon anı yaşamamak için elinden geleni yapacak. Ama bu kaçınılmaz görünüyor, üstelik 2014 sonundan da evvel. Taliban, bir şekilde, doğrudan ya da dolaylı olarak, iktidara geri dönecek. ‘Boruhatlaristan’, TAPH’ın ( Türkmenistan , Afganistan , Pakistan , Hindistan doğal gaz hattının) ışığını asla göremeyecek. Ama İP’in ( İran - Pakistan doğal gaz hattının) ve hatta İPÇ’nin ( Çin ’in batısına uzatılan hattın) ışığını görecek.
Çin , petrol ve doğalgazı, petrodolarla değil de yuanla satın almayı arttıracak. Putin 2.0 yönetimindeki Rusya , sadece Orta Asya’da değil, Avrupa’da da yükselişe geçecek. USS Romney ne kadar gözdağı verse, ne kadar bombalasa da, tarihin bu çok olası gidişatını değiştiremez. USS Romney ve sağır edici sağ kanat yankı odaları, İslamofobi batağında debelenir ve her şeyin suçunu ‘Sovyetler’ ile ‘komünist Çin ’e atar halde kalakalacak.

Yüzde 47’ye geri dönersek
Amerikan anketlerine göz ucuyla baktığınızda bile şu kaçınılmaz sonuca varıyorsunuz ki, sağ kanadın, Obama ’nın seçilemez olduğuna dair iç içe örülmüş mitlerine sadece seçmenlerin yüzde 30’u inanıyor. Intrade, Obama ’nın kasımda kazanmasına şimdiden yüzde 67.9 oranında şans veriyor ve bu oran giderek yükseliyor. ABD ’nin en saygın anketçisi olduğu söylenen Nate Silver’a göreyse, Obama ’nın şansı şimdiden yüzde 74.8.
Yani CEO Mitt, şimdiden kariyer alternatiflerine baksa iyi olur. Katar’ın El Nur Holdingi, ölümüne protesto edilen YouTube’daki videoyu hafızalardan silmek için üç filmlik Hz. Muhammed serisi çekmeye 450 milyon dolar yatıracak. Şaibeli Mısırlı Kıpti yapımcı ve porno filmi yönetmeni yerine, yapımcılığı Matrix ile tanınan Barry Osborne üstlenecek. Baş ideolojik danışman El Cezire’nin yıldızı ve İhvan’ın ideolojik lideri Şeyh Yusuf Karadavi olacak, kendisi şeriat yasalarına tam riayeti garanti edecek, buna peygamberin suretinin gösterilmemesi dahil. (Hey, holograma ne dersiniz?)
Belki de işsiz Mitt, menzilini genişletmeli ve rol kapmak için Katar Emiri nezdinde lobi yapmayı düşünmeli.

Kaynak: Radikal