Apo'nun kardeşi Osman Öcalan "Bavulları hazırladım, Türkiye'ye döneceğiz" demiş.
Öcalan kardeşlerin araları epeydir açık.
Osman Öcalan, Apo'nun ötesinde Kandil'deki yöneticilerle de bağları koparmıştır.
Bir süredir Kuzey Irak'ta eşi ve çocuklarıyla yaşıyor.
Gelebileceğini düşünmesi ilginçtir.
Abdullah Öcalan'la Bekaa Vadisi'ndeki PKK kampında konuşmuştum.
11 Nisan... Sabahın 5'i... Abdullah Öcalan'ın çalışma odasının penceresindeyim, yeraltından yüzlerce PKK'lı ellerinde kalaşnikoflarla koşarak çıkıyorlar.
Aralarında kadınlar da var.
Sabah içtimaı için dizildiler.
Sanıyorum 400 kadardılar.
Onlara bakarken kapı açıldı.
İçeri, bıyıklı, tepesindeki saçlar kısmen dökülmüş, 30'lu yaşlarda görünen bir PKK'lı girdi.
Elinde soyulmuş ve dilimlere ayrılmış mandalina, portakal ve elma olan bir tabağı uzattı.
"Afiyet olsun" dedi ve "Ben Osman Öcalan" diye kendini tanıttı.
"Abim röportaj için içtima bittikten sonra gelecek" dedi.
İçtimaı birlikte seyrettik.
Önce bir grup PKK'lı diğerlerinin ellerini sıktı. Onları alkışladılar. Osman Öcalan açıkladı:
"Ülkeye gidiyorlar, çarpışacaklar. Ölebilirler. Bu bir veda töreni."
Ardından ak saçlı, sırtlarında harmani olan yaşlı adamlar ellerinden tuttukları çocuklarla geldiler.
Osman Öcalan'ın söylediğine göre, PKK'lıların dedeleri ziyarete gelirmiş.
Ellerinden tuttukları ise ölen PKK'lıların çocuklarıymış.
Bekaa'daki kampta daha bu yaşta eğitiliyorlarmış.
Bütün bunları niye yazdım?
Açılımın nasıl da zor bir operasyonlar süreci olacağına örnek göstermek istedim.
Osman Öcalan'ın hiç kan dökmediğini varsaysak bile 40 bin cana mal olmuş yasadışı terör örgütünün üyesi...
Bu da TCK'da ağır bir suç.
Böyle binlercesi var.
Onlara göz yumulursa ortada bir örgüt olup olmadığı bile mahkeme kararına bağlanmamış olan Ergenekon'a üye oldukları iddiasıyla başkalarını, gazetecileri, polis müdürlerini, askerleri, profesörleri, rektörleri hapiste tutmak nasıl mümkün olacak?
Bu çelişki nasıl izah edilebilecek?
Daha şimdiden Kandil'den gelenler için bu çelişki yaşanıyor.
Kaynak: Milliyet