Yitgadal ve yitgadaş şmeh Rabba... Musevi okurlarımız hep birlikte yüksek sesle bir Kaddiş söylesinler. Müslüman okurlarımız da içlerinden bir Fatiha okurlarsa seviniriz. "Gayrımüslime Fatiha okunur mu?" diye tartışmayı bırakınız, lütfen okuyunuz.

Çünkü Yomtov Garti ölmüş
Yıllarca anamı ağlatmıştı...
Benim fizik hocamdı. Bizden önce matematiğe de gidermiş, ben fiziğine takıldım.
Hiç umurumda değildi fizik de kimya da biyoloji de cebir de geometri de. Hiç çalışmıyordum, Mösyö Garti de sürekli kırık not veriyordu tabii. Bir, iki, kimi zaman üç... Dört aldığımız zaman sevinir, beş alırsak havalara uçardık. Biz o zamanlar rahmetli Salih Attila'yla birlikte sınıfın en arka sırasında haftada üç roman bitirirdik, iki Türkçe bir de Fransızca. Varlık Yayınları dört lira, Livre de Poche dört yüz yetmiş beş kuruş. Okuduktan sonra değiştokuş ederdik. Salih on yedi yaşında öldü, Mösyö Garti doksan altı yaşında.

Bu nedenle Mösyö Garti'yi sevmezdim, şimdi düşünüyorum da, o benim değil ben onun anasını ağlatmışım "haylaz" öğrenciliğimle.
Sonradan çok sevdim onu, "iş bittikten" sonra, fen engelini, hele o "onuncu sınıf" belasını kazasız geçip kapağı edebiyat şubesine attıktan sonra. (Dört bütünlemeyle sıyırdım, elbette cebir, geometri, fizik ve kimya. Ferhan dokuz dersten çaktı.) Devamı >>>