Soruyu bendeniz ortaya attım, bir tek Ahmet Kekeç destekledi, gördüğüm kadarıyla başka kimseden de ses çıkmadı. Soru soruyoruz ama cevap veren yok, çünkü verilemiyor. Soru şuydu:
Madem eğitimde "8 artı 3" formülü çok Atatürkçü, çok devrimci bir çözümdür...
Amaç küçük çocukların din dersi görmelerini engellemektir... "4 artı 4 artı 4" formülü de karşıdevrimci... (Sekiz yıl zorunlu eğitim devrimci, on iki yıl zorunlu eğitim karşıdevrimci oluyor ne hikmetse.)
"Çocukların din eğitimi almalarını engellemek devrimciliktir", öyle diyelim...
Öyledir de, niçin 28 Şubat 1997 tarihine kadar hiçbir devrimcinin aklına gelmemiştir?
Hadi Kenan Evren, işinize geldiği zaman "vatan kurtaran kahraman", işinize gelmediği zaman "zorunlu din dersi koyan gafil" olsun, öyle olsun varsın...
Hadi Menderes ve Demirel "karşıdevrimci" olsunlar, öyle yapalım... Çocukların okumalarını istemiyorlardı, herkesin cahil kalmasını istiyorlardı, öyle kabul edelim...
Peki niçin, eğitimde bu "zorunlu 8 yıl" numarası daha önceki cuntaların, örneğin 27 Mayıs cuntasının aklına gelmemiştir?
Niçin muhtıra verip hükümet deviren 12 Mart cuntasının aklına gelmemiştir de, hükümet devirme işini "kapalı kapılar ardında" bitirmeyi tercih eden 28 Şubat cuntasının aklına gelmiştir?
Batı Çalışma Grubu, Milli Birlik Komitesi'nden de, Milli Güvenlik Konseyi'nden de daha mı devrimcidir yani? DEVAMI>>>