Kosova'nın bağımsızlık bildirisi aylar önce yayınlandı ama pek çok ülke bu ulusun haklı statüsünü hâlâ tanımış değil.
Kosova bağımsızlık bildirisini yayınladıktan sonra Küresel medya, en son 17 şubat 2008'da tüm ilgisini ona doğru yöneltmişti.
Kosova, küresel tanınma için çabalar dururken, o tarihten bu yana neredeyse esrarengiz bir sessizlik hâkim ortama. Peki, sessizlik demeyelim ama Afganistan ve Çin'in olimpiyat deliliği gibi meseleler en başa yerleşirken o, ikincil bir konuma gerilemiş duruyor.
Derken geçen ay Kosova hakkında Wall Street Journal'da " Europe's unlikely charmer" başlıklı bir yazı yayınlandı. Cesur seyahatçiler için "nefes kesici dağlar" ve "bozulmamış ortaçağ mimârisinden" ve kalınacak otellerden bahsediyordu.
Kosova, elit bir klübün hatta sadece üyelere açık bir klübün üyesi olmadığından dolayı nüfusunun büyük çoğunluğu 2 milyonluk müslüman ahaliden oluşmasına rağmen koyu Amerika yanlısıdır. Kosova'ya giden bir ziyaretçinin, söylendiğine göre Özgürlük Heykelinin ikinci en büyük kopyasının orada olduğunu, bir caddeye Clinton hatta bir restorana Hillary isminin verildiğini görünce keşfedeceği, Kosovalıların Sam amcayla aşk mâcerasıdır bu.
Kosovalıların içten bağlılığı, 1999 yılında gerçekleşmesi muhtemel bir soykırımdan kurtarılmaları dolayısıyladır. Amerikalı tatilciler çantalarını hızla hazırlar ve güneşli Priştinaya doğru giderlerken, dünya'nın geri kalanı – ya da hiç değilse büyük çoğunluğu – Rusya, Çin , Hindistan, Afrika, Orta Asya ve Latin Amerika'nın ve Ortadoğunun büyük bir çoğunluğu, bu ulusu şu ana kadar hâlâ tanıyacak.
Ülkeyi tanıyanların kaydını tutan Kosovo Thanks You adlı web sitesinin temsilcileri Betim Deva ve Genç Kastrati'ye göre: "Sitemizi ziyaret sayısı ve siyasi gelişimler arasında doğrudan ilişki var. Tanınma söz konusu olduğunda ziyaretçi sayısı artıyor. Öyle günler var ki bilgi ve geri besleme içeren binlerce eposta alıyoruz."
Kosovalılar, şimdiye değin ağır işleyen bir süreç içerisindeler. BM'nin 192 üyesi içinden sadece 43'ü Kosova'yı tanıyor.
Tanınma kayıtlarını tutmak öyle kolay bir iş de değil. Kosovo Thanks You yönetim takımı tüm sürece "Bağımsızlık 2.0" adını veriyor ve yardım için geniş bir ağ desteği alıyorlar: "Ağ sayesinde çeşitli diplomatik kaynaklar ve bireylerden tanınma tahminleri yardımı alıyoruz." Büyükelçilikler ve dış işleri bakanlıklarından doğrulayıcı bilgiler almayı da içeriyor aldıkları yardım.
Tanınma daha ne kadar vakit alır sorusu var şimdi. St.Andrew Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü hocası ve Doğu Avrupa ve Rusya uzmanı Dr.Rick Fawn "Kosova'nın yakın gelecekte eksiksiz bir şekilde tanınacağından şüphe duyuyorum" diyor. Zira "duruşunu değiştirmesi halinde Rusya'nın risk altında çok şeyi var."
BM Güvenlik Konseyi üyesi Rusya, Avrupa ve Orta Asya'daki nüfuz alanına sokulmasından korktuğu batılı güçlere mukavemet göstermede, müttefiki Sırbistan'ın yanında sebatla duruyor. Sırbıstan devlet başkanı bağımsızlık bildirisi öncesinde "bağımsız bir Kosova'yı tanımayacaklarına" dair uyarıda bulundu ve Kosovaya "güney eyaleti" nazarıyla bakmayı muhafaza etti.
Ne var ki Kosova'nın bir bayrağı, ulusal marşı var şimdi ve Kosovalılar geçen ay ilk anayasalarını kabul ettiler. Sırbistan, olup bitenlere sonsuza kadar kayıtsız kalamaz şüphesiz?
"Kosova bölgesel faaliyetlere iştirak ediyor ve Sırbistan bunu kabullenmeli" diyor Fawn ve devamında "AB'nin Sırbistan üzerinde artan baskısı, bir bütün olarak Balkanlar adına yürütülen AB ve Batı liderliğindeki bölgesel inisiyatif faaliyetlerinde Kosova'nın bulunması, nominal – resmi değil – olarak tanındığını gösterecektir" diye ekliyor.
Fakat en dikkate değer olanı – AB üyeliğini arzulayan Türkiye bir yana - Ortadoğu'nun fiili olarak Kosova'yı tanımamasıdır. Bu çok şaşırtıcı çünkü Kosova nüfusunun yüzde 90'nı müslüman. Gönülsüzlüğün sebebi, Rusya'nın İranı desteklemesinde olduğu gibi bölgesel ittifaklar ve elbette ayrılıkçı Kürt ve benzeri hareketlerden duyulan korkudur muhtemelen.
Bağımsızlığın kendi federasyonu için ne anlama gelebileceğinden korkanlar, Ortadoğu uluslarıyla sınırlı değil. Fawn, "İspanya, Kıbrıs ve Slovakya gibi ya yeterince tanınmamış yahut da gündeminde ayrılıkçı meseleler olan bir kaçı hariç önde gelen batılı aktörler Kosova'yı tanıyor. Fakat Kanada ve İngiltere gibi ayrılıkçı meselelerle uğraşan ülkeler henüz tanımadı" demekte.
Bununla birlikte İslam ülkeleri topyekûn uzak durmaya çalışmıyor Kosova'dan. Ortadoğunun dışına baktığımızda Afganistan, tanıyanlardan ilkiydi. Bangladeş, Malezya, Pakistan, Katar ve Suudi Arabistan, Kosovo Thanks You sitesinde, 'Kosova'yı tanımak üzere olan ülkeler' listesinde geçiyor.
Bu ülkeler bir kez tanıdığında, domino etkisiyle diğer ülkeler de peşi sıra onları takip edecektir.
Deva ve Kastrati şöyle diyorlar: "Tanınma sürecinin ağır işlemesini anlayabiliyoruz. Zaman ve berraklık talep eden, biz konuşurken bir şeylerin oluverdiği siyasi bir süreç bu. Vakti gelince Cumhuriyetimizi daha çok ülke tanıyacaktır. Bu sürecin nihâyete ermesi için geçmesi gereken yıllar var tıpkı benzer süreci yaşamış diğer ülkelerin tecrübesinde olduğu gibi."
Rusya ve Sırbistan gibi ülkelerin vatandaşlarından gelen dayanışma mesajları dahil umut işaretleri de mevcut. Sırbistan Belgrad'dan Ivana, web sitesinin Bağımsızlık Duvarına şöyle yazmış: "Sevgili komşular, bağımsızlığınızı gerçekten kutlamak istiyorum. Sonunda oldu...bir gün iyi dost ve komşular olacağımızı ümit ediyorum.
Çeviren: Ertuğrul Aydın