KIBRIS'taki seçim sonuçları iki açıdan önemli.
1-  CTP neden kaybetti?
2- Kıbrıs'ta Güney ve Kuzey arasında çözüm buzluğa mı konuyor?
Önce birincisi...

Seçimi yitiren Cumhurbaşkanı Talat'ın CTP'si, son yerel seçimleri sahillerde kazanan CHP'ye ciddi bir uyarıdır.

Şöyle ki:
CTP, "iktidar birikimi ve deneyimi" olamayan bir parti.
İktidar yıllarında şansını iyi kullanamadı.
Muhalefet partisi olmaya koşullanmış kadroları icraatta topalladı.
Bekleneni veremedi.

Ekonomik kriz de, yönetimde amatörlüğün üzerine tuz biber ekti.
CTP, kadrolaşma konusunda da kendini destekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.

Bu nedenle Türkiye yerel seçimlerde sahilleri alan CHP'ye de KKTC sonuçları bir uyarıdır.

Kazanmak tek atımlık barut olmamalı.
Türkiye'deki solun siyaset handikabı budur.
Seçim meydanlarında merkez ve sağ partiler onlara "Tek çivi çakmışlığınız var mı?" diye yüklenirler.

KKTC'de de olan bu.
Ayrıca...
Güney Kıbrıs'la çözüm ve AB üyeliği konusunda da CTP bekleneni veremedi.

Kıbrıs Rum yönetimi de daha Annan Planı referandumuna "hayır" demekten başlayarak yıllar içinde olumsuz çizgisiyle "Denktaş-Derviş Eroğlu" eksenindeki politikayı KKTC kamuoyu için haklı hale getirdi.

Seçimlere çok az kala Türkiye'den üflenen "Ergenekon Kıbrıs'ta" rüzgârı da CTP yelkenlerini dolduramadı.

Tam tersine, "Böyle bir şey vardı da neden sakladınız, neden seçimlere birkaç gün kala bu pankartı açtınız?" tepkisini üretti.

Zirvede çatal
KKTC'nin Güney Kıbrıs'la çözüm süreci, bu seçim sonuçlarından sonra buzluğa mı konulacak?

O sorunun cevabına gelince...
Rum kesimiyle müzakereleri şimdiye kadar Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat yürütüyordu.
İki başlık dışında bir dizi mutabakat sağlanmıştı.
Örneğin...

"Ortak yönetimde temsil, AB'de temsil" gibi duyarlı konular aşılmıştı.
Ancak özellikle "toprak" konusu hâlâ henüz çözümlenmemiş dosyalar arasında.

Durum umutsuz mu?
Mehmet Ali Talat, aldığım izlenimlere göre, Rum kesimiyle görüşmeleri tek başına götürmek niyetinde.

"Bunun için hükümete ihtiyacı yok" havaları esiyor.
Buna karşılık... Derviş Eroğlu, Talat'ın yanına hükümeti temsilen bir bakan ya da bir diplomat veya bir uzman vermekten söz etti.

Ancak...
Talat'ın bunu kabul etme zorunluluğu yok.
Onun hedefi "iki yıla varmadan sonuca ulaşmak."

Cumhurbaşkanlığı çevresinde "neden olmasın" iyimserliği gözleniyor.
İki yıl sonra Talat'ın cumhurbaşkanlığı dönemi bitiyor. KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimi var.

O nedenle önümüzdeki iki yıl Talat için nefes nefese bir yarış.
Sonuca ulaşırsa, kritik eşik "anlaşmanın referanduma sunulması..."
Bu aşamada Derviş Eroğlu'na ve Ankara'ya ihtiyacı var. Bunlardan ikincisi Talat'a omuz verebilir.

Referandum aşılırsa, Kıbrıs Rum kesimiyle bütünleşme sürecinde artık Eroğlu'nun cumhurbaşkanı seçilmesi hayli uzak olasılık...
Bu yazdıklarım "masa başından ahkâm kesmek" değildir.
Sağlam istihbarattır.

Kaynak: Milliyet