Kaset skandalının doğrudan ilk hedefi Deniz Baykal ve CHP olarak görülse de dolaylı hedefin Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti olduğu kesin.

O yüzden de Sayın Deniz Baykal’ın kaset komplosunun ardında CHP’nin olduğu iddiası boşta.

Amaç, AK Parti’nin olası 3’üncü dönem seçim zaferini engellemek.

Bunu yapmanın ilk yolu AK Parti’nin yolunun doğrudan kesmekti.

Bu denendi ve başarılı olamadı.

İkinci yol olarak ANAP-Doğru Yol çizgisinin Hüsamettin Cindoruk başkanlığında canlandırılmasına çalışıldı.

Buradan da sonuç çıkmayacağı görüldü.

Mustafa Sarıgül hareketinin de en azından bu seçimde Erdoğan karşısında bir sansı olmadığı anlaşıldı.

Sonuç itibariyle görünen o ki, bu işin CHP çatısı altında yapılması kararı verildi.

Bunun için de Kürtlere karşı katı bir çizgi izleyen, CHP’yi Ankara’ya hapseden Deniz Baykal’ın aradan çıkarılmasına karar verildi.

Kim verdi?

Dün de belirttiğim gibi, 2000 başında Bülent Ecevit tezgahının arkasında olan merkezler.

Yani bürokrasi, medya ve İstanbul sermayesi.

Buna bir de AK Parti yönetimindeki Türki

ye’nin İsrail, İran gibi ülkelere yönelik dış politikasından, Avrupa’da yıldızının parlamasından rahatsız olan kesimleri ekleyin.
Peki, Baykal’ın başaramadığını yeni lider nasıl başaracak?

Tek yolu var.

Kürtlerle barışmak.

Gürsel Tekin öncülüğünde yerel seçim öncesi çarşaf açılımı yapan CHP bu kez Kürt açılımı yapabilir.

Baykal’ın istifasının ardından ekranda gözyaşları döken Gürsel Tekin’in genel başkanının geri dönmesinden söz etmeyip kendisine ‘’abilik ve babalık’’ görevi yakıştırması ilginçti.

Yani Tekin, Baykal’ın geri dönmesine ya
ihtimal vermiyor ya da bunun mümkün olmadığını biliyor.

Tekin’in etkin veya lider olduğu yeni

CHP yönetimi Barış ve Demokrasi Partisi ile geçmişte rahmetli Erdal İnönü’nün yaptığına benzer bir ittifak yapabilir.

Neden mi?

Yüzde 10 barajı nedeniyle Kürtler adına siyaset yapan parti bölgeden en fazla 20 milletvekili çıkarabiliyor.

Kalan tüm vekillikleri AK Parti topluyor.

Bu durum da AK Parti’ye Meclis tablosunda 60 sandalye kadar avantaj sağlıyor.

CHP-BDP ittifakı, bu avantajı ortadan kaldırarak daha ilk baştan AK Parti’nin anayasa değiştirecek çoğunluğunu elinden alacaktır.

Belki de tek başına iktidar olmasının önünü kesecektir. Abdullah Öcalan’ın ağzının içine bakan BDP’nin böyle bir ittifaka yakın durması muhtemel.
CHP’nin çizgisini ise kurultay belirleyecektir.

Siyasi geleceklerini Baykal’ın liderliğine bağlayan kesimler, onun geri dönmesi için çabalarını sürdürecektir ama kasetteki mesaj bunun kolay olmayacağını gösteriyor.

İlk anın duygusal havası dağılıp herkes kendini kurtarma çabasına girdikçe, bu bile değişebilir.

Görünen o ki, Baykal’ı gönderme planını yapanlar, sonrasını da hazırlamış bulunuyorlar.

Önümüzdeki yılın çok ilginç gelişmelere gebe olduğu kesin.

 

Kaynak: Star