Necef’in ana şehri Birussebi’nin birkaç kilometre kuzeyinde çölde geniş bir alan üzerine bir milyon ağaç dikileceğini ve isminin “God-TV Ormanı” olacağını belirten bir tabela var.

God TV kanalının ABD mâliye yetkililerine geçen yıl bildirdiğine göre İsrail’deki yerleşimleri geliştirmek ve ormanlık alanlar oluşturmakla görevli sivil bir örgüt olan Yahudi Ulusal Fonu (JNF) ağaç dikmek için God-TV’den 500.000 dolar aldı.

Yahudi ve Bedevi insan hakları gruplarının oluşturduğu bir koalisyon bu projeyi kınadı ve God-TV ve JNF’yi Yahudilere mahsus bölgeler kurmak için Bedevileri zorla bölgeden atmada işbirliği yapmakla suçladılar.

God-TV’den yorum yapabilecek kişilere ulaşılamadıysa da web sitesinde yayınlanan bir video kaydında kanalın kurucularından Rory Alec birkaç yıl önce Tanrı’dan tâlimat aldıktan sonra orman için para toplamaya başladıklarını söylüyor. Tanrı’nın ona “ülkeyi oğlumun dönüşü için hazırla” dediğini söylüyor.

“God-TV Ormanı” tabelasının yanında dikilen Alec, “Tanrı için bir tohum eken” binlerce izleyiciye teşekkür edip ekliyor: “Size İsa’nın kısa bir süre sonra geleceğini haber veriyorum.”
Ormanlık alanın bir kısmı Aturi âşiretinden oluşan el Arakib köyünü kapsıyor. El Arakib İsrail polisi tarafından son aylarda tam sekiz kez yıkıldı çünkü resmi yetkililer köyün 350 sâkininin Rahat’a taşınmasını istiyor. Rahat ise yeterli mâli kaynakları bulunmayan ve devletin planladığı bir kasaba.
İnsan Hakları İzleme Komitesi’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika masasından sorumlu müdür yardımcısı Joe Stork bu yılın başlarında İsrail yetkililerinin köyü yok edip sâkinlerini buradan çıkarma teşebbüslerini eleştirmiş “diğer seçenekleri tüketmeden toprak taleplerini halletmek uğruna tüm bir köyü yıkmak ve sâkinlerini evsiz bırakmak hadsizliktir” demişti.

İnsan hakları İzleme Komitesi ve diğer uluslararası insan hakları grupları, el Arakib ahalisine ve Necef köylerinde yaşayan diğer 90.000 bedeviye karşı uyguladığı sert tedbirlerinden dolayı İsrail’i eleştirdiler. Bedevilerin mülkiyet taleplerini çözmek için başlatılan bir adli davanın önünü kesme teşebbüsüyle suçluyorlar İsrail’i.


God-TV’nin bu ihtilafa dahli yeni endişelere yol açtı. Ben Gurion Üniversitesi Siyaset Profesörü Neve Gordon, İsrail’de yarı resmi statüye sahip olan JNF’nin God-TV’den para kabul ederek “tehlikeli bir emsal” oluşturduğunu söyledi. Gordon’a göre “İsrail makamları ateşle oynuyor. İsrail hükümeti ve Bedeviler arasındaki bu ihtilaf, geçmişe dayanan ve toprak haklarını ilgilendiren bir ihtilaftı. Fakat God-TV gibi aşırı Hıristiyan grupların bu ihtilafa dahli, meseleyi dini karşılaşmaya dönüştürebilir ki bunu çözmesi çok daha güçtür.”  JNF ise God-TV veya Necef ormanıyla ilgili sorulara cevap vermedi.

Gordon, Alec’in ormana mâli yardımda bulunma kararını gerekçelendirirken Kitab-ı Mukaddes’in kehanet dilini kullanmasının hassaten kaygı verici olduğunu söyledi.

15 yıl önce İngiltere’de kurulmasından bu yana en popüler evanjelik kanal haline gelen God-TV, 20 milyonunu ABD’de olmak üzere yarım milyar izleyicisi olduğunu iddia ediyor.

Bir İngiliz papaz vekili ve Hıristiyan Siyonist grupların meşhur eleştirmeni Stephen Sizer, God-TV’yi İsrail’in kuruluşunun ve büyümesinin “ahir zamanların” yahut Mesih’in döneceği vaktin yaklaştığının alâmeti olduğuna inan evanjelik hareketin parçası olarak tanımlıyor. Takipçileri, Filistinlilerin buradan çıkarılması ve yerlerini Yahudilerin almasıyla Mesih’in dönüşünün hızlandırılabileceğine inanıyorlar. “Aliyah’a (Yahudi göçüne) maddi destek vermek ve çölde ağaç ekmek zararsız görünebilir ama bu aslında İsrail sağının Filistin halkına uyguladığı sert politikalardan yana taraf tutma tarzlarıdır.” Sizer, İsrail ile kurumlarını ve operasyonlarını İsrail’e taşıyan Hıristiyan evanjelik gruplar arasında artan bir işbirliğine dikkat çekiyor.

2007’de İngiltere’den İsrail’e taşınan God-TV, Kudüs’ten küresel yayın yapan tek kanal olmakla övünüyor; ABD merkezli Union of Reform Judaism başkanı Haham Eric Yoffie, “her şart ve halükarda toprak uzlaşmasına karşı çıkan taraflar” olarak tanımladığı Hıristiyan Siyonist ve evanjelik gruplarla bağını koparması için İsrail’e defalarca çağrıda bulunmuştu.

God-TV’nin Christians United for Israel (Cufi) ile de yakın bağları var; Cufi, İsrail adına Kongre’de lobi çalışmaları yürüten Teksaslı papaz John Hagee tarafından bir şemsiye grup olarak 2006 yılında kuruldu. Kanalda sık sık vaazlar veren Hagee, Yahudi karşıtı gibi görünen yorumlarıyla sürekli olarak tartışmalara yol açtı. 1990’ların sonunda yaptığı dillere düşmüş bir vaazında Adolf Hitleri, Yahudilere Avrupa’da saklanacakları tek bir yer bile bırakmayarak Tanrı’nın onları İsrail’e döndürme planını uygulayan “avcı” olarak nitelemişti.

Sizer, Cufi ve diğer evanjelik gruplar, Batı Şeria’daki gayrimeşru yerleşimler ve Doğu Kudüs’teki kutsal mekânlar üzerinde İsrail kontrolü adına Washington’da gayretli bir lobi çalışması yürütüyorlar dedi.
Hıristiyan Siyonist Hareket hakkında bir kitap yayınlayan Atlanta Emory Üniversitesi profesörü Şalom Goldman’a göre İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu, Hıristiyan evanjelik gruplardan destek almaya hassaten düşkün.

Cufi, İsrail’e daha fazla sayıda turist götürmek için Hagee ve Netanyahu’nun nezaretinde “küresel Hıristiyan ilişkileri üzerinde görev gücü” kurulması dâhil 38 milyon dolarlık pazarlama teşviği hazırladıklarını açıkladı.

Bedeviyyun hakları için kampanaya yürüten Necef Birarada Yaşam Forumu müdürü Haia Noach, gelecek haftalarda Bedeviyyun topraklarına daha çok sayıda God-TV ağaçlarının dikilmesinden korktuklarını belirtti. El Arakib yakınlarında içinde dört buldozerin bulunduğu bir depo açıldı. “Köylüler birçok defa yıkıma uğramasına rağmen el Arakib’i terk etmeyi reddediyorlar. Fakat ormanlık alan bir kez kurulduğunda artık geriye dönüş şansı kalmayacak” dedi. Amacın, Bedeviyyun topraklarına Yahudileri getirmek olduğundan endişe ettiğini söyleyen Noach, 2003 yılında devlet tarafından gizlice kurulan el Arakib’e bağlı Givat Bar vakasını hatırlatıyor. Ormanlık alan programıyla ilgili olarak JNF’ye defalarca mektup gönderdiklerini ama cevap alamadıklarını da belirtti.

El Arakib’den cemaat lideri Awad Ebu Fireyh, ev yıkımlarının ve ağaç ekiminin köylüleri çıkarma tedbirlerinin sonuncusu olduğunu söyledi. El Arakib’deki tarım ürünlerine bitki öldürücü sıkılması, Yüksek Mahkeme’nin 2004 yılında verdiği bir hükümle yasaklanmıştı.


90.000 bedeviyi Birussebi yakınlarındaki  topraklarından çıkarma çabaları, İsrail hükümetinin onları birkaç kasabaya taşıyacağını ilan ettiği 2003’ten beri yoğunluk kazandı. Bedeviyyun ise resmi yerleşim cemaatlerinin ülkenin sosyal ve ekonomik hiyerarşisini en altında inleyen kent arazileri olmaktan öteye geçemediğini söyleyerek direniş gösterdiler.

Kaynak: Counterpaunch
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı