Medya ve siyasetçilerin gerçek meselelere odaklanamamasının insanları şaşırtması hiç sona ermeyecek.

Gerçek kriz, “borç tavanı krizi” değildir. Hükümetin kepenk indirmesi, tamamen Cumhuriyetçilerin borç sınırı tavanını, Obamacare’in uygulanmasını engelleme teşebbüsü olarak kullanmasının bir sonucudur. Kepenk indirme devam eder ve problem haline gelirse Obama, farklı “teröre karşı savaş” kuralları altında milli acil durum ilan etmek ve yürütme emriyle borç tavanını yükseltmek üzere yeterince güce sahiptir. Vatandaşları uygun hukuki süreç olmaksızın öldürme ve onları sonsuza dek gömmeye gücü olan bir yürütme kolu, hükümeti tehlikeye sokacak borç tavanını da elbette bir kenara koyabilir.

Gerçek kriz, ABD şirketleri tarafından yurt dışında sunulan işlerin, tüketici geliri, ABD gayrisafi yurt içi hasıla ve vergi tabanının ücretler ve yaşam maliyetinin nispi olarak daha düşük olduğu Çin, Hindistan ve diğer ülkelere kaymasıyla ABD’de vergi gelirlerini daimi olarak azaltmasıdır. Harcama tarafındaysa, 12 senedir süren savaşlar yıllık harcamaları şişirdi. Bunun sonucu da gelirler ve giderler arasında büyük bir açıktır.

Mevcut durumda açık, kapatılamayacak kadar büyüktür. Federal Reserve, açığı her sene hazine bonoları ve mortgage destekli mali enstrümanlar satın almak için 1.000 milyar dolar basarak kapatıyor. Bu kadar büyük ölçekte para basılması, Amerikan gücünün temeli olan ABD dolarının rezerv para olma durumunu tehlikeye sokuyor. Borç limitinin yükseltilmesi, sadece gerçek krizin sürmesine imkan verir. Gelir ve giderler arasındaki açığın kapatılması için yeni tahvil ya da hisse senedi satın almak üzere daha fazla para basılacaktır.

Yabancıların elinde dolar ya da dolarla ifade edilen varlıklar çok fazladır (Sosyal Güvenlik sisteminin çeyrek asırda biriken büyük fazlası da Hazine tarafından borç alındı ve harcandı. Sosyal Güvenlik, ABD hükümetinin en büyük borç kaynaklarından biridir).
Yabancılar dolara güvenlerini kaybederlerse doların değerindeki düşüş yüksek enflasyon ve Federal Reserve’in faiz oranlarını kontrolünde büyük kayıp manasına gelecektir. Doların mübadele değerindeki düşüş, ABD’de hiperenflasyon başlatabilir.

Gerçek kriz, 20 senedir bize ABD işlerinin yurt dışına kaymasından endişe etmememizi, bizim daha iyi işlerle “Yeni Ekonomiye” sahip olacağımızı söyleyen ekonomistler ve siyaset yapıcılar arasındaki zeka eksikliğidir.

Her ay bildirdiğim üzere, bu “Yeni Ekonomi” işlerinden tek bir tanesi bile bordrolu iş istatistiklerinde ya da ABD Çalışma Bakanlığı’nın müstakbel iş planlarında görülmedi. Ekonomistler ve siyaset yapıcılar, şirketlerin kârlarını arttırmak için ABD ekonomisinin büyük bir bölümünü başkalarına verdiler. Bunun bir sonucu da ABD’de tüm gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkelerin çoğunun en kötü gelir dağılımına yol açmak oldu.

Neticede kârların artması kısa vadeli bir şeydir. Çünkü, işlerin yurt dışına kaydırılması tüketici gelirinin artmasını durdurarak ABD tüketici piyasasını tahrip etti. Benim yıllardır dile getirdiklerimi dile getiren New York Times’taki 19 Eylül’de yayımlanan köşe yazısında not ettiğim üzere: ABD’de orta halli ailelerin gelirleri çeyrek asırdır artmadı. 5 senedir muazzam nakdi ve mali teşviklere rağmen iktisadi toparlanma meydana gelmemesinin sebebi, tüketici gelirlerinde artış olmamasıdır.

İşler yeniden ülke içine getirilmedikçe ve savaşlar durdurulmadıkça gerçek krizin üstesinden gelinemez. Bu tür tedbirlere güçlü organize çıkar grupları karşı çıktıkları için, Kongre meclisten yeni bir borç tavanı geçirecektir, gerçek kriz de devam edecektir.
Hiç medyada gerçek krizden bahsedildiğini duyuyor musunuz? Bugün ben İngiltere’nin büyük gazetelerinden birinin baş finans editörüyle 25 dakikalığına uluslararası bir televizyon programındaydım. Onun iyi kalpli ve zeki bir arkadaş olduğunda pek kuşku yoktu ama kalıpların dışında düşünme kapasitesine sahip değildi. O benim açıklamalarımı değerlendiremedi ve ya medyadaki cehaleti tekrarlama yoluna gitti ya da Washington’un propagandalarına hizmet etti.

Onun tekrarladıkları arasında Sosyal Güvenlik’te kesinti “çözümü” de vardı. Büyük bir İngiliz gazetesinin baş finans editörü, geçen çeyrek asırda Sosyal Güvenlik gelirlerinin Sosyal Güvenlik ödemelerini geçtiğini, Hazine’nin de bu fazlalığı hükümetin yıllık faaliyet giderlerini finanse etmek için harcadığını bilmiyordu. 

Baş finans editörü, Sosyal Güvenlik ödemelerini kesmenin tüketici harcamalarını da keseceğini ya da ekonomiyi daha da aşağıya götüreceğini, böylece açık/borç problemini daha da büyüteceğini değerlendiremiyordu.

İşlerin yurt dışına kaydırılması ve mali düzenlemelerin ABD ekonomisinde ciddi düşüşe yol açması sebebiyle Sosyal Güvenlik artık fazla vermiyor.

Sosyal Güvenliğin sıkıntıda olmasının tek sebebi, işlerin yurt dışına kaydırılması ve savaşların, Federal Rezerve’in para basması dışında ABD Hazinesi’nin borç ödeme kabiliyetini sınırlamasıdır. Yurt dışına giden her iş, Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası’na giden bordro vergilerine katkı yapmamış olur.

Tasasız Amerikan iktisatçıları, imalatın modası geçmiş bir istihdam kaynağı olduğunu söylerler. Ama Çin’de imalattaki istihdam, garsonluk, barmenlik ve hastanelerdeki bakıcılar dahil tüm mesleklerde hemen hemen ABD emek gücünün toplamına eşittir. Çin ekonomisi reel olarak yüzde 7,5 büyürken Batı ekonomileri ileri gidemiyor, bazıları ise geriliyor.

İnsanlık tarihinde en yozlaşmış kurum olarak Wall Street’i teskin etmek ve Wall Street tarafından finanse edilerek şirketlerin ele geçirilmesini önlemek için yöneticiler, ABD iş gücü yerine ucuz yabancı emek koyarak kârlarını arttırmak üzere Amerikan gelirlerini yurt dışına kaydırarak Amerikan tüketici piyasasını tahrip ettiler.

Şahsi kanaatime göre, ABD ekonomisi mevcut şekliyle kurtarılamaz. Ekonomiye can veren su kaynakları kuruyor. Kalan su da hidrolik kırılmayla yok ediliyor. Toprak, GDO’lu tarım için gerekli olan glisofatla tüketiliyor. Üretimin dış maliyetleri yükseliyor (şirketlerin çevre ve üçüncü taraflara verdiği maliyetler) ve muhtemelen şirket üretimindeki artışın değerini aşıyor. İktisatçılar, bağımsız düşünebilme kabiliyetinden mahrumdurlar. Seçilmiş temsilciler de seçim kampanyalarını finanse eden özel çıkar gruplarına bağlıdırlar.

Daha cesaret kırıcı bir durum tahayyül etmek zordur.
Bu kez çöküş, en kuvvetli ihtimal olarak görünüyor.
Belki de enkazdan yeni, zekice bir başlangıç zuhur edebilir.
Tabii, eğer lider varsa.

 

Kaynak: PaulCraigRoberts.org

Dünya Bülteni için çeviren: Arif Kaya