Geride bıraktığımız yıl hiç şüphesiz tarihte ekonominin en çok konuşulduğu, gündemin ilk sıralarına ekonominin oturduğu bir yıl olarak hatırlanacaktı. Küreselleşmenin bir nimeti! olarak kriz tüm dünya ülkelerini sardı. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ekonomilere sıçrayan yangın birçok ülkede ağır tahribatlar yaptı.
Emtialar tarihi zirve fiyatlarını görürken en zayıf halka olan üçüncü dünya ülkelerinde gıda krizinin etkileri halk ayaklanmalarına kadar gitti.
Yaşanan krizin 1929 ekonomik buhranından daha büyük olup olmadığı ise halen tartışılmakta...
Küresel krizin ekonomik sebepleri ve etkileri bir tarafa, 2008 tüm kapitalist paradigmaların değiştiği veya değiştirilmeye zorlandığı bir yıl olarak öne çıkmakta. Zaten güven ve etik bacağı (var olup olmadığı da muammadır) her geçen gün kısalan sistemde, bu kavramlar olanca şiddetiyle yıl boyunca yerlerde süründü...
Denetimsizlik zafiyetinin nasıl balonlar şişirebildiğine, ne tür saadet zincirleri oluşturabildiğine tarih bir kez daha şahitlik ederken yılın finali Madoff'tan geldi. Bernard Madoff'un, bilinen ve eski bir oyun olan "Ponzi Oyunu" ile (bir nevi borcu borçla ödeme) ABD'deki Yahudi yardım kuruluşlarından, büyük ve hatırı sayılır! bankalara ve Avrupa'daki holdinglere kadar irili ufaklı birçok yatırımcının 50 milyar doları aşan birikimlerini hiç ettiği ortaya çıktı. Gerçi burada Yahudi yardım kuruluşlarının paraları Madoff'a kaptırmasına biraz şüphe ile bakmak gerekiyor. Hatırlarsanız Lehman'da da batan paralar arasında Yahudi sermayesi bulunmuyordu.
İşin en çarpıcı yanı ise Madoff'un, Nasdaq borsasının eski başkanlarından olması ve Wall Street'te etik değerleri koruma ve denetim alanında faaliyet gösteren bir kurulda da danışmanlık yapmasıydı. Kısacası balık baştan kokutulmuştu.
Son on yılda, küresel finansal piyasalarda oynanan oyunlara dair onlarca kitap bulunurken anlatılanlara hep komplo teorileri gözüyle bakılıyordu. Taaki geride bıraktığımız yıl yaşanan ahlaksızlıkların ayyuka çıkmasıyla bu bakış açısı değişti ve paradigma yerle bir oldu.
Bu bağlamda özellikle sizlere iki kitabı tavsiye etmek istiyorum. John Perkins tarafından kaleme alınan ve bizde de 2005 yılında yayınlanan "Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" isimli kitapta, çıkar çevrelerinin özellikle geri kalmış ülkeleri nasıl soyduklarına dair çarpıcı açıklamalar yer almaktadır. 1980'lere kadar üçüncü dünya ülkelerinde yaşanan kalkınma hırsının uluslararası para çeteleri tarafından nasıl kullanıldığını örnekleri ile birinci ağızdan dinlemeniz mümkün. Perkins'in kendisi de bir dönem bu uluslararası ağda üst düzey ekonomist olarak çalışmış ve vicdanına yenik düşerek istifa edip bu kitabı kaleme almıştır.
Bir diğer kitap ise geçtiğimiz yıl gündemden bir türlü inmeyen hedge fon gerçeğini anlatan "Hedge Cambazları". Kitabın yazarı Morgan Stanley'in eski baş ekonomisti Barton Bigss. Kitapta konular farklı anlatım tarzları ve hikâyelerle süslenmiş. Ancak satır aralarında kâr uğruna yapılan ahlaksızlıkları okudukça bu kadar da olmaz diyebileceğiniz bir kitap. Bigss'in kitabında dünyanın nasıl tek kollu bir kumar makinesine çevrildiğini okudukça şaşıracaksınız.
Bu güne kadar kapitalist sistemin bir ahlak abidesi olduğunu "aklıselim" hiç bir insan iddia etmedi. Ancak "finansal sistem kisvesi" altında denetimden uzak bir şekilde oynanan oyunlar hiç bir zaman 2008'deki kadar yoğun olarak tartışılmadı. Ve kapitalist batıda çok uzun bir süreden sonra ilk kez paranın ilahlaştırılmasından vazgeçilmesi yönünde ayinler düzenlendi.
Evet, geride bıraktığımız yıl belki de küresel finansal dişlilerin birbirini yediği bir yıl olarak hafızalarda kalacaktı. Ancak; finansal cephede ahlaksızlığın finalini Yahudi Madoff yaparken, siyasal cephede ise bunların hepsini unutturan ve mukayese bile kabul etmeyen İsrail, tarihin katliamını gerçekleştirerek siyasal ahlaksızlığın dik alasını yaptı. Arap dünyasının seçkin yöneticileri! ise yine sahip oldukları petro-dolarların gücünü kullanamamalarının ahlaksızlığına mahkûm olurken, bizler topu kayıtsız kalan Arap'lara atarak kendi ahlaksızlığımızın kurbanı olmaya devam ediyoruz…
İlkler ve sonlar unutulmaz. Eski yılın son günlerinde de yeni yılın ilk günlerinde de İsrail'in yaptığı uluslararası siyasal ahlaksızlık her türlü ahlaksızlığı gölgede bırakmıştır…
Kaynak: Yeni Şafak