DTP'nin yaptıklarını onaylayan yok. Bazı DTP milletvekillerinin ileri geri konuşmaları her partiden tepki çekiyor. DTP'nin bölücü terör örgütüyle arasına mesafe koyamaması aklı başında herkesin canını sıkıyor. Şiddeti kesin dille reddetmemesi, tüm çağrılara rağmen terörü kınayamaması DTP'yi olağan siyasi parti görünümünden hızla uzaklaştırırken, terör örgütüne yaklaştırıyor.

DTP büyük yanlış içinde, bu konuda farklı düşünen neredeyse yok. Ancak bunun bedeli ne olmalı? Tartışılan bu. Partinin kapatılması çözüm mü? Daha önce defalarca denendi, DTP'nin geçmişteki izdüşümü olan partiler birer birer kapandı. Yerine yenisi kuruldu. Kapatma sonuç vermedi. Yeni parti kaldığı yerden yoluna devam etti. Türkiye parti kapatma konusunda mahir, engin deneyime sahip. Sağdan soldan kapatılan parti sayısı çok fazla. İsterse yine kapatır.

Neticeleri ortada, kapatmak çare olmadı. 'DTP'yi kapatarak, siyasetin dışına itmek bölücü terör örgütünün ekmeğine yağ sürer' tezi yabana atılmamalı. Negatif siyasetin buradan beslendiği ortada. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın DTP kapatılırsa ertesi gün uzantısı olacak bir başka parti çıkacak karşımıza. Ve Türkiye uluslararası arenada 'parti kapatan ülke' olarak haksız eleştirilerin odağına yerleşecek. Haklı olduğu bir konuda haksız duruma düşecek.

Oysa terörle mücadele konusunda son dönemde epey mesafe aldık. Bugün Batılı ülkeler terör konusunda Türkiye'ye yakın noktada duruyor. ABD ve AB'deki birçok ülke 'sınır ötesi harekâtı' bile anlayışla karşılama eğiliminde. Biliyorum, kapatma uzun bir süreç, dava daha yeni açıldı; ancak DTP'nin kapısına kilit vurulması Türkiye'nin lehine esen rüzgârları tersine çevirebilir, bu olumlu havayı bozabilir.

DTP kavgası dün Meclis'e de yansıdı. TBMM'de AK Parti ve MHP'nin grup toplantısı vardı, Erdoğan ve Bahçeli gündemi değerlendirirken birbirlerine 'DTP salvoları' gönderdi. Her iki parti siyasi pozisyon olarak çok farklı yerde duruyor. DTP konusunda MHP'nin çizgisi çok sert. İlk günkü tokalaşmanın etkisi çok kısa sürdü. AK Parti ise daha yumuşak, mutedil siyaset üretmeye çalışıyor. Sistemin dengelerini bozacak davranışlardan özellikle kaçınıyor. MHP, bölücü terör örgütünün uzantısı olarak gördüğü DTP'nin derhal kapatılmasından yana. AK Parti, DTP'nin politikalarını ağır dille eleştirmesine rağmen parti kapatmanın çözüm olmadığını ve bunun demokratik sürece zarar vereceğini savunuyor.

Şu an DTP siyasetin en sıcak gündemi. Siyasetin mekânlarında 'kapatılma davası' konuşuluyor. MHP ve AK Parti'de karşılığını bulan egemen iki çizgi söz konusu: İlki DTP'yi şiddetten uzak tutarak olağan siyasetin içine çekmek, diğeri siyasetin dışına itmek. Dün Erdoğan ve Bahçeli Meclis'te milletvekillerine bu konudaki görüşlerini anlatırken ortaya kendiliğinden bu kapışma tablosu çıktı. Başbakan, 'Ayrımcılığın, dışlayıcılığın, yargısız infazın, siyaseten lincin bizim kitabımızda yeri yok.' dedi. Buna karşılık MHP Lideri'nin şu cümlesi dikkat çekti: 'TBMM'nin linç vasıtası olmayacağını, bunun hukuk devletinin temel ilkeleriyle çatışacağını söyleyenler, PKK'nın maşalarını korumaya kararlı olduklarını ortaya koyuyorlar'.

AK Parti ve MHP'nin DTP konusunda karşı karşıya gelmesi iktidar ve muhalefet olmanın doğal sonucu değil, temsilcisi oldukları siyasi çizgilerinin gereği. Onun için farklı duruşlarını olağan karşılamak lazım. Sadece kapatma davası yüzünden değil, genel siyaset açısından da DTP odaklı tartışmaların uzun süre daha siyasetin gündeminde kalacağı anlaşılıyor.

 
Kaynak: Zaman