Günlerdir Türkiye'de bir hayli hareketli günler yaşanmaktadır. Kürt sorununda barış umutlarının iyice yeşerdiği bir ortamda, Dağlıca'da PKK'nın daha önceki yıllarda yaptığına benzer şekilde kalabalık bir grupla yaptığı baskın ve sekiz askerin kaybı ile sonuçlanması ardından Suriye'nin Türkiye'ye ait bir savaş uçağını düşürmesi olayları tırmandırdı. Dağlıca olayının Suriye'de Fehman Hüseyin liderliğindeki PKK yapılanması ile ilişkilendirilmesi sözkonusu oldu. Suriye kürtleri, Cizre-Butan emirlerinin o bölge kürtleri üzerindeki etkili olduğu dönemlerden beri Kürt örgütlenmeleri içinde bir hayli etkindir.

Ancak Suriye kürtlerinin Baas rejimi ile derin sorunları olmasına karşı Fehman Hüseyin liderliğinde ve Suriye istihbaratı ile bağlantılı böyle bir yapılanmanın varlığı üzerinde durmakta yarar var. Oysa ki, 1930'lu yıllarda Hatay'ın Türkiye'ye bağlanmasında Hatay ve Suriye'deki kürtler başat rol oynamıştı. Özellikle, bölgede Türkiye adına faaliyet gösteren tarikat şeyhi Halil İbrahim Soğukoğlu'nun (1952'de devlet tarafından Manisa'da öldürülmüştür.) Kürt aşiretleri üzerindeki etkisi ve onları örgütlemiş olması Hatay sorununda Türkiye lehine en büyük katkıyı sağlamıştı. Soğukoğlu, Kürt kökenli olmamasın karşın çok iyi derecede Kürtçe öğrenmiş hatta müstakil bir Divan oluşturacak kadar Kürtçe şiirler yazmıştır. Bu etki ile Kürt aşiretleri, üstelik Kemalizm'in zirvede olduğu otuzlu yıllarda, Hatay'ın Türkiye'ye katılması lehinde ciddi faaliyetllerde bulunmuşlardır.DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ>>>