Sevgili okuyucular, geliniz bu pazar sohbetinde başörtüsü yasağının kaldırılması hususunda olup bitecekleri tahmin etmeye çalışalım. Bu konuda üç senaryo denemesi yapalım.

Beyaz senaryo

Beyaz senaryoda meydana gelecek olaylar, demokrasinin ve hukukun normal seyrine göre cereyan edecektir. Buna göre:

- 28 Ocak Pazartesi günü AK Parti ve MHP yetkilileri İstanbul'da bir araya gelerek yasağın kaldırılması için gereken Anayasa değişikliğini son haline getirecek ve TBMM'ye sunacaktır.

- TBMM Anayasa Komisyonu, 29 Ocak Salı günü toplanarak değişiklik teklifini görüşecektir. CHP'li Komisyon üyeleri yüzlerce önergeyle teklifi engellemeye çalışacak; kavga çıkaracak ve komisyon toplantısını terk edeceklerdir. Komisyon, buna rağmen sıkı bir çalışmayla 30 Ocak Çarşamba akşamı değişikliği kabul ederek TBMM Genel Kurulu'na sunacaktır.

- Teklif, 30 Ocak Perşembe günü Genel Kurul'da görüşülmeye başlanacak; CHP Grubu'nun İç Tüzük'ten yararlanarak yapacağı bütün engellemelere ve tansiyonu arttırmasına karşılık Genel Kurul toplantılarına devam edilecek ve en geç 2 Şubat Cumartesi günü Anayasa Tadil Kanunu kabul edilerek onay için Cumhurbaşkanı'na sunulacaktır.

- Anayasa'yı tadil ederek başörtüsü yasağını kaldıran kanun, 4 Şubat Pazartesi günü Cumhurbaşkanı tarafından onaylanacak ve 5 Şubat Salı günü Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girecektir.

- Aynı gün YÖK Başkanlığı bir genelge yayınlayarak yüksek öğretimde başörtüsü yasağının kalktığını üniversitelere bildirecek ve buna göre hareket edilmesini isteyecektir.

- CHP Grubu, Anayasa değişikliğinin şekil bakımından denetlenmesi ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak, ancak talebi reddedilecektir.
- CHP, bu kısa süre içinde oligarşik azınlığı örgütleyerek miting yapmaya fırsat bulamayacaktır.

- Yeni uygulama sonucunda, üniversitelerde ve toplumda huzur sağlanmış olacaktır.

Bu senaryo, normal şartlarda olması gerekenleri anlatan ve antidemokratik dayatmaların rol oynamadığı iyimser bir senaryodur.

Gri senaryo

Gri senaryoda demokratik rejimin ve hukukun şartları zorlanacak ve yasağın devam ettirilmesi için anormal dayatmalarda bulunulacaktır. Buna göre:
- AK Parti ve MHP, ortak değişiklik metnini bir hafta gecikerek TBMM'ye sunabilecektir.

- Anayasa Komisyonu ve Genel Kurul'da yapılacak görüşmelerin Anayasa'nın, Anayasa Mahkemesi ile ilgili 142. maddesinin 2. fıkrasındaki 'ivedilikle görüşülmeme' hükmüne uygun şekilde cereyan etmesini sağlamak maksadıyla ve CHP'nin engellemeleriyle TBMM'deki müzakereler uzayarak Şubat'ın ortasına kalacaktır.

- CHP üyeleri, Anayasa Komisyonu'nda kavga çıkaracak ve masaların üzerine fırlayacak; Genel Kurul'da da gerginliği arttırıp Meclisi terk edeceklerdir.

- CHP'nin örgütlemesiyle ADD, ÇYDD ve benzeri dernekler, sürenin uzamasından faydalanarak 'Cumhuriyet ve Lâiklik Mitingleri' düzenleyecektir.
- Bu arada, Yüksek Yargı Organlarının, Üniversitelerin, Baroların değişiklik aleyhinde bildiriler yayınladığı görülecek; medya bu istikamette çığırtkanlığını arttıracak ve 'genç subayların'(!) rahatsızlığından bahsedilecektir.

- Bütün bunlara rağmen yasak kaldırılınca, CHP Anayasa Mahkemesi'ne değişikliğin iptali için dâvâ açacak ve Anayasa Mahkemesi de kanunu iptal edecektir.

- Bunun üzerine, TBMM tekrar değişiklik kanununu görüşerek kabul edecek ve bu yasama yılının sonuna doğru yasak kalkmış olacaktır.

Siyah senaryo
Bu senaryoda demokrasiye ve hukuka aykırı utanç verici olaylar cereyan edecektir. Buna göre:

- CHP ve oligarşik jakoben zorbalar, yargıyı ve TSK'yı tahrik etmek için ellerinden gelen her türlü ajitasyonu yapacaklar; olayları sokağa taşıyarak huzursuzluk çıkaracaklardır.

- Bunun sonucunda, bazı üniversite rektörleri Anayasa değişikliğini reddederek uygulamaya koymayacaktır.

- Anayasa Mahkemesi, değişiklik kanununu iptal edecektir.
- Yargıtay C. Başsavcısı, öncelikle AK Parti, muhtemelen de MHP hakkında kapatma dâvâsı açacaktır.

- Bir gece yarısı Genelkurmay'ın internet sitesinde AK Parti ve MHP'ye karşı zehir zemberek bir 'muhtıra' verilecektir.

- Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti ve MHP'yi kapatması üzerine, erken genel seçimlere gidilecektir.

- Seçim sonuçlarına göre, AK Parti ve MHP'nin yerine kurulacak PAK Parti ve TMHP eski partilerinin oylarını en az 10-15 puan arttırarak TBMM'ye girecek; CHP, DTP ve diğer partiler barajın altında kalarak silinecektir. Böylece, bu senaryo özellikle jakobenler için siyah renge bürünecektir.
* * *
Haaa, bu arada bir de 'Felaket Senaryosu' var: Buna göre, darbeciler iktidara el koyarlar. Huzur tamamen bozulur.
Türkiye, bütün demokratik dünya ile ilişkisini keser; süratle geriye gider ve her an parçalanma tehlikesi içinde olacak bir üçüncü dünya ülkesi hâline gelir.
Sevgili okuyucular, bana sorarsanız 'Beyaz' ya da 'Gri' senaryoları muhtemel görüyorum. Zira aksi halde, bazı vatanseverleri ahmak kabul etmem gerekirdi.