Mescidi Aksa'ya yönelik Siyonist ihlallere dair haberler gelmeye devam ediyor; Müslümanların ilk kıblesini yıkma amaçlı Siyonist karar Arap ve İslam ülkelerinin ilgisizliğinin, devletlerin ve hükümetlerin yapay sorunlarla uğraşmasının ortasında doruğa çıkmış gibi.
Bu şartlarda altında yaşanan siyasi ve askeri krizlerin, İslam ülkelerinin arasını açma girişimlerinin ve emellerini gerçekleştirmek için fırsat kollayan Siyonist oluşumun planlarına hizmet ettiği kuşku götürmez. Düşmanın Mescid-i Aksa'nın İslami kimliğini ortadan kaldırmak için Yahudileştirme planına hız vermesi tesadüf değil.
Batı Şeria'daki yerleşim alanının genişletilir ve Kudüs'te 3 binden fazla yerleşim inşa edilirken, bu Batılı projede ABD ve Avrupa'nın yanı sıra Siyonist oluşum rolleri paylaşıyor. İşin ilginci şu ki, Arap ve İslam ülkeleri tavır alamıyor ve suça ortak olan ABD'ye bel bağlıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bağımsız Filistin devletine karşı olduğunu açıklaması ve ABD'nin Araplardan İsrail'i Yahudi devleti olarak tanımasını istemesi sonrası Siyonist emellerin bu noktada son bulmayacağı biliniyor. 'Ümmetin gerçeği bu. Acaba Kudüs ve Mescid-i Aksa gibi büyük bir dava felaketi engellemek için birleşmeyi gerektirmiyor mu? (İran gazetesi Vifak, 1 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal
