Arkadaşım Gazze yolundaki yardım filosuna karşı yapılan ve dokuz kişinin hayatını kaybettiği, pek çok kişinin de yaralandığı saldırıyla ilgili İsrail medyasında yer alan haberleri tüm gün boyunca dinledikten sonra “bizi niçin kurabiye ve portakal suyuyla karşılamadılar?” diye şaka yollu sordu. İsrail donanması, uluslararası sularda seyretmekte olan insâni yardım yüklü gemiye Akdeniz’deki bir korsan grubu gibi saldırdı ama İsrailli yetkililer ve yorumcular, yolcuların kollarını açıp onları niçin ağırlamadığına büsbütün şaşırıyorlar. Haber sitelerindeki okuyucu yorumlarına göz gezdirince, İsrail’deki Yahudilerin pek çoğunun da şaşırdığı görülüyor.
Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman günün ilerleyen saatlerinde bir basın toplantısı düzenleyerek ilham verici iki bildiride bulundu. Birincisi, hiçbir ülkenin yabancı bir varlığa kendi egemen sınırlarını çiğnetmeyeceği idi. İşte bu iddia, İsrail’in Gazze politikasıyla ilgili temel yalanı ifşa etmektedir.
İsrail Gazze’den çekilip çekilmeyeceğine dair nihâi kararı 2005 yılı Ağustos ayında verdi. Eğer çekildiyse ve Gazze İsrail’in iddia ettiği üzere özerk bir bölgeyse o halde insâni yardım gemilerinin Gazze limanına yanaşmaları İsrail egemenliğinin ihlali değildir. Ve eğer ki İsrail, yardım filosunun Gazze karasularına girişini kendi egemen sınırlarının bir ihlali olarak görüyorsa bu kez de İsrail Gazze’deki egemenliğinden hiçbir zaman vazgeçmediğini kabul etmek durumundadır. Başka bir ifadeyle, Lieberman’ın beyânatı, uluslararası sahada eşsiz bir yaratığa şekil vermiştir: Egemen olmayan egemen. İsrail hükümeti, işine geldiğinde Gazze’de egemenlik davasından vazgeçtiğini ileri sürmekte fakat işine gelmediğinde de egemenlik taslamaktadır. Lieberman, egemenliğin sorumluluğu davet ettiğini aklında tutmalıdır. Dolayısıyla, eğer İsrail dün sabah kendi sınırlarını savunuyorduysa, o halde egemen olarak, Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkının hem geçimliğinden hem de güvenliğinden sorumludur.
Lieberman’ın ikinci bildirisi, “İsrail ordusunun dünyadaki en ahlaklı ordu” olduğuydu. Gemideki yolculara başka hiçbir asker böylesi bağışlayıcı yaklaşmazdı dedi. Lieberman, İsrail askerlerinin uluslararası hukuka göre korsan gibi hareket ettiğini göz ardı ediyor zira uluslararası sularda seyreden silahsız bir insâni yardım gemisini kaçırmak, tanım gereği korsanlıktır (...)
Kaynak: The Nation
Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı