Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin görkemli Akdeniz Birliği planının ciddi sıkıntı içinde olduğuna kuşku yok. Geçen 13 Temmuz'da, 43 devlet başkanından oluşan dinleyici topluluğunun önünde borazan sesleriyle başlatılan girişim, giderilemeyen siyasi sorunlara batmış durumda.

Bu sorunlar arasında en zorlusu, için için yanan ve aralık-ocak aylarında İsrail'in Gazze'ye yönelik topyekün saldırıyla alev alan Arap-İsrail ihtilafı. Bu savaş Mısır'ın Akdeniz Birliği'yle ilgili tüm toplantıların resmi olarak askıya alınması çağrısı yapmasına yol açtı. Aralık sonundan beri hiç toplantı düzenlenmedi. En azından şu an için Arap dünyası İsrail'le hiçbir şey yapmayı istemiyor. Birlik projesi dondurulmuş durumda ve kuşkusuz böyle de kalacak; ta ki Arap devletlerinin liderleri bu ay sonunda Katar'da yapacakları zirvede süreci tekrar canlandırmaya karar verene dek.

Mübarek'in eli kolu bağlı
Fakat Sarkozy'nin pes etmeye hiç niyeti yok. Bu proje Fransız liderin küresel diplomasisinin merkezinde. Sloganıysa 'Avrupa'nın geleceği Güney'de yatıyor'. Geçen hafta sonu Elysee Sarayı'ndan iki üst düzey temsilci, 'Gerilemeler yaşandığına kuşku yok, ama birlikyaşıyor ve iyi durumda' mesajıyla Monte Carlo'ya gitti.

Sarkozy'nin temsilcilerinin hitap ettiği dinleyicilerse Monaco Kulübü üyeleriydi; eski BM Genel Sekreteri Butros Gali ve eski Fransız büyükelçisi ve bankacı Claude de Kemoularia başkanlığında her yıl düzenlenen bu prestijli toplantıda uluslararası devlet adamları ve düşünürler bir araya gelip Akdeniz ülkelerinin sorunlarını tartışıyor. Karizmatik ve durdurulamaz bir şahsiyet olan Kemoularia son dokuz yılda Monaco Kulübü'nü bağımsız ve etkili bir tartışma forumuna dönüştürdü.

Bununla birlikte Mısır'ın Akdeniz Birliği toplantılarının dondurulması çağrısıyla attığı adım önemli. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek Sarkozy'yle birlikte birlik projesinin eşbaşkanı ve Mısır İsrail'le barış anlaşması yapmış bir ülke, fakat Mübarek'in İsrail'in yıkıcı savaşıyla infiale kapılan Mısır ve genel anlamda Arap kamuoyuna boyun eğmekten başka seçeneği olmadığını hissettiği ortada. Akdeniz Birliği projesi İsrail'in vahşi ve son derece yanlış yönlendirilen, Gazze'yi yıkıp Yahudi devletine nefreti artıran militarizminin bir diğer kurbanı.

Akdeniz Birliği projesi açısından ikincil düzeyde önemli olan bir diğer siyasi engel de Cezayir'le Fas arasındaki Batı Sahra ihtilafı. Bu ihtilaf bir Arap Mağrip Birliği oluşturma hedefini içi boş bir kabuğa dönüştürüyor.

Kuzey Afrika'nın bu iki ağır topu arasındaki sınır hâlâ kapalı. İkisi anlaşmadıkça, ortak Akdeniz projelerine dair ciddi bir şey konuşmak mümkün değil. Anadili gibi Arapça konuşan BM temsilcisi Christopher Ross, iki ülkeyi bir anlaşmaya razı etmeye çalışıyor, fakat işi hâlâ çok zor.

Gayet iyi bilindiği gibi Sarkozy'nin Akdeniz Birliği sonu kötü biten Barcelona sürecinin (bu çaba, Kuzey'in Güney'e şartlarını dikte etmesi gibi görülmüştü) yeniden başlatılması. 1995'te başlatıldığında Barcelona'nın dile getirilmeyen gündemi Avrupa'yı Ortadoğu teröründen, Güney'den gelen istenmeyen göçmen akınından ve Avrupa tarımını rekabetten korumaktı.

Barcelona sürecinden farklı
Bu kez sürecin felsefesi daha yaygın kabul görecek nitelikte. Kuzey ve Güney'in, özellikle felaketlere gebe iklim değişikliği çağında, her iki tarafın hayati çıkarlarını belli projelerle korumak için tam eşitlik temelinde birlikte çalışması öngörülüyor. Dünya mali krizi de ortak eylemi daha da acil bir ihtiyaç haline getiriyor.

Tartışılan projeler arasında kıt su kaynaklarının tasarruflu kullanımı, güneş enerjisi ve başka yenilebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi, yüksek oranda kirlenen Akdeniz'in temizlenmesi, sualtı kaynaklarının korunması, denizcilik rotalarının oluşturulması, yüksek eğitimin ve bilimsel araştırmaların teşvik edilmesi, yüksek teknoloji sanayi alanlarının kurulması, hepsinden önemlisi de ülke ülke belirli projelerin belirlenip, uygulanabilmeleri için özel ve kamusal kaynakların bulunması.

Gelecek 18 ay hayati önemde
Aralık sonunda askıya alınmasından önce uzmanlar düzenli toplantılar düzenliyordu ve kuşkusuz belli bir mesafe de kat edilmişti. Haziran başında Monaco'da sürdürülebilir kalkınmaya dair bakanlar düzeyinde önemli bir konferans yapılması için hazırlıklar sürüyor. Bir Akdeniz Birliği Sekreterliği, henüz başkanlığı için herhangi bir isim  belirlenmemiş de olsa, Barcelona'da oluşturulmak üzere.

2010'un ilk altı ayında, İspanya'nın AB dönem başkanlığı sırasında Akdeniz Birliği'nin devlet başkanları bir zirve düzenleyecek. Genel kabul, gelecek 18 ayın Sarkozy'nin hayalinin geleceği için hayati önemde olacağı yönünde.

Sarkozy güven vermiyor
Sorun, Sarkozy'nin meseleyi proje proje ele alma felsefesinin tartışma yaratmış olması. Bazıları bunu tümüyle Fransa'nın çıkarlarını ve hedeflerini ileriye götürmeyi amaçlayan bir Fransız projesi olarak görüyor. Kanıt olarak da bazı Avrupa ülkelerinin birlik konusunda ayak diremesini gösteriyorlar. Araplar Akdeniz Birliği'ni, İsrail'den hiçbir siyasi taviz gelmeksizin bu ülkeyle ilişkilerin normalleştirilmesini teşvik etmek için çevrilen bir dolap olarak görme eğiliminde. Araplar, barış yapmayı kabul edene kadar İsrail'i bir kenarda bırakıp Arap dünyasıyla AB arasında bir ortaklık kurulmasını tercih edecektir.

Bu yıl içinde Arap-İsrail ihtilafını çözmek yönünde, Amerika öncülüğünde gerçek bir çaba gösterilmediği ve bazı ekonomik projelerin sıradan insanlara şimdiden faydası dokunduğu görülmediği sürece, Sarkozy'nin Akdeniz Birliği'nin hayalden ibaret kalması tehlikesi söz konusu. Akdeniz Birliği'nin yüz yüze olduğu belki de en büyük engel umutsuzluk hissiyatının - yoksulluğun pençesinde kıvranan, tiranlıkla bastırılan veya tıpkı Gazze'deki gibi bombalarla paramparça olan insanların çaresizliğinin galebe çalması. (Ortadoğu merkezli internet sitesi, Ortadoğu uzmanı, 7 Mart 2009)

Kaynak: Radikal