Rice'ın Mağrip ülkelerindeki meslektaşlarıyla yaptığı toplantı, ABD'nin Kuzey Afrika'da da nüfuz arayışı içinde olduğunun göstergesi

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Kuzey Afrika ülkelerindeki meslektaşlarıyla bir araya gelmesi, birçok sebepten ötürü temennilerin dışına çıkmaz. Bu bölgenin sorunları, Bush yönetiminin görev süresinin son kısmında yapılan böyle bir toplantıda çözülemeyecek kadar büyük.
Rice'ın, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin ülkesini uzun süre Tunus, Cezayir ve Fas'la sınırlı kalan Arap Mağrip Birliği'ne entegre etmesi karşısında sevincini ifade etme hakkı var. Fakat Libya'nın birliğe entegrasyonu, son darbenin ardından Moritanya'ya yönelik şüphe oluşmasıyla aynı zamana denk geldi. Ne zaman birliğin bir parçası kendisini düzeltse, bir diğer parçası sorun yaşıyor.

Bununla birlikte, Rice'ın Moritanya'yla ilişkiler meselesini ilgili başkentlere bırakarak bu zıtlaşmaların üzerinden atlama gücü var. Zira herkes teröre karşı savaşa tamamen veya kısmen girmekte hemfikir. Özellikle de bu esnek formül genişlemeye, yani kavramlara ve muhtemel düşmanlara uyum sağlamaya uygunken... Ne var ki, bu savaş bazı kurallara göre hareket etmeyi gerektiriyor. Bu kuralların en basiti, ilgili Mağrip ülkeleri arasında kapsamlı eşgüdüm kurulması.

Fakat ekonomik ve ticari sorunlar konusundaki eşgüdüm eksikliği güvenlik durumuna olumsuz yansıyor. Bunun bir örneği, Cezayir'le Fas'ın teröre karşı koymak için işbirliği yaptığını tasavvur etmenin zor olması; iki ülkenin sınırı kapalı, insanlar ve malların bile normal bir geçiş gerçekleştiremiyor.
Rice Mağripli ortaklardan, BM'nin 'Batı Sahra çekişmesi'nde izlediği süreci destekleme noktasında asgari düzeyde anlaşmaya varmalarını isteyebilir. BM'nin çabaları, uluslararası toplumun yıllar süren çekişmeyi sona erdirme eğilimini yansıtıyor. Fakat Mağripli ortakların çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak çekişmeyle ilgili. BM'nin yaklaşık 18 yıldır çözemediği bir durumun birkaç haftada çözülmesi mümkün değil.
Tek bir şeyin ABD yönetimi nezdinde yankı bulması mümkün: Mağrip ülkelerinin, Akdeniz Birliği'ne yönelik tutumu homojen değil. Özellikle de Libya bu düşünceye temelden itiraz etti. Libya geçmişte de Mağrip Birliği'ni 'büyük yalan' diye nitelemişti. Hal böyleyken, birliğin 14 yıldan beri tek bir zirve düzenleyememesi tökezlemeye kanıt olarak gösteriliyor. Sadece hayallerde var olan böyle bir örgüt, halkların ve bölge ülkelerinin dayanışma ve işbirliği hedeflerini nasıl gerçekleştirebilir?

Arap Mağrip Birliği'nin sorunu, Cezayir'le Fas arasındaki temel anlaşmazlık çözülmedikçe devam edecek. Belki de birlik içindeki eksikliğin kaynağı, bu iki ülkenin ve diğerlerinin anlaşmazlıklarını aşma amacıyla kurulmuş olması. Birliğin kendisi, aşmayı düşündüğü bu anlaşmazlıklardan etkilendi.
ABD'nin, büyük Ortadoğu kavramına kuzey Afrika'yı da eklemesine rağmen bu bölgeye dikkat çekmekte geciktiği kesin. Bu durumun nedeni, ABD'nin klasik nüfuz bölgeleri üzerinde Avrupalılarla değiş-tokuş eğiliminde olmamasıydı. Fakat bugün bölgede bir çok noktada taraftar edinmek istiyor.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler de söz konusu bakış açısı hakkında farklı düşünmüyor. Bölgeyi ilk sıralara taşıyabilecek stratejik boyut da bu.