Doğu komşularıyla stratejik ilişkilerini yeniden inşa etmek isteyen AB, Polonya ve dönem başkanlığına hazırlanan İsveç'in girişimiyle yeni bir mesaiye başlıyor. Doğu Ortaklığı projesi, Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan ve Ukrayna'yla yakınlaşmayı amaçlıyor

Geçen ağustosta Gürcistan'da patlak veren savaşın üzerinden bir yıl geçmişken diplomatik ilişkilerde 'reset' düğmesine basmak bugünlerde popüler bir çaba. ABD Başkanı Barack Obama geçenlerde gerilen ABD-Rusya ilişkilerini 'resetlemek' için Moskova'ya gitti. Doğu komşularıyla gerilen ilişkilerinden dolayı 'resetlemeye' ihtiyacı olmamasına rağmen AB de bu ilişkilerin derinlemesine stratejik yeniden inşası mesaisine girdi.
AB mayısta yeni 'Doğu Ortaklığı' girişimini başlattığında amaç birliğin altı yakın doğu komşusuyla (Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna) daha ileri entegrasyonunu teşvik etmekti. Küresel mali kriz AB'nin doğu komşularıyla ilgili güncellenip güçlendirilen bir politika oluşturmasını acil bir ihtiyaç haline getirmişti. Aynı derecede önemli olan, bahsi geçen ülkelerin hepsinin AB'yle yakınlaşma arzularını ifade etmesiydi.

Uzun vadede vize kaldırılacak
Polonya ve İsveç'in girişimiyle hazırlanan Doğu Ortaklığı altı ülkeye kilit alanlarda AB'yle ilişkilerin önemli ölçüde güncellenmesini ve derinleştirilmesini öneriyor. Ticari ve ekonomik ilişkilerde, AB'yle ortak ülkeler arasında derin ve kapsamlı serbest ticaret bölgelerinin oluşturulması hedefini dile getiriyor. Vizenin tamamen kaldırılmasını (bu arada vize kolaylaştırma anlaşmalarının yapılmasını) uzun vadeli bir hedef olarak teyit ediyor, enerji güvenliği, çeşitliliği ve verimliliğine yönelik güçlendirilmiş işbirliği taahhüt ediyor ve komşuların entegrasyonuna ve bütün bu alanlardaki reform çabalarına yardımcı olmaya hasredilmiş programlarla projeler ortaya koyuyor.
İsveç'in bu ay AB dönem başkanlığını devralacak olması bu çabalara yardım etmeli. Bununla birlikte, birliğin doğu komşularının ciddi zorluklarla yüz yüze bulunduğu bir dönemden geçiyoruz; mali ve ekonomik kriz ortak ülkelerin birçoğunu bir hayli zorluyor.
Ukrayna, çelik sanayine ciddi zarar veren keskin bir küresel talep ve ticaret azalmasından mustarip. Gürcistan'ın ekonomik başarısı büyük oranda doğrudan yabancı yatırıma bağlı, ki bugün yatırımcıların bu konuda iştahlı olduğu pek söylenemez. Moldova gibi küresel ekonomiye daha entegre ortak ülkeler krizin daha yavaş gelişine tanık oluyor, fakat gerçek etkisi aynı ölçüde kötü olabilir ve bu ülkeler muhtemelen daha yavaş toparlanacaklar.

İnsan haklarına vurgu yapılacak
Doğu Ortaklığı krize çabuk reçeteler sunmuyor. Fakat bu ülkeleri krize karşı bu kadar savunmasız kılan sorunları (kusurlu piyasa ekonomisi, zayıf devlet kurumları ve süregiden yolsuzluk) hafifletmek için siyasi bir çerçeve ve kurum inşa desteği sağlayabilir. Doğu Ortaklığı'nın ticaret ve enerji gibi alanlarda AB'yle derin entegrasyon önerisi, kendi içinde hatırı sayılır bir dönüştürücü güç taşıyor.
Ortak ülkelerin büyük bölümünün tecrübe ettiği diğer kriz türü siyasi. Bu ülkelerin çoğunda demokratik gelişme, hükümetin değişmesinin siyasetin rutin parçası olduğu ve ülkenin istikrarını riske atmadan gerçekleşebileceği bir noktaya henüz ulaşmış değil. Doğu Ortaklığı demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün köklü değerlerine dayanıyor. AB'yle siyasi birlikler ve bu Ortaklık uyarınca gelişen entegrasyon süreci, bu kilit alanlardaki reformları teşvik edecektir.

Yıl sonundan önce ivme istiyoruz
İsveç'in AB dönem başkanlığı Ortaklık mesaisini temel noktalarda somut olarak başlatmaya odaklanacak. Her bir ortak ülkede kilit kurumların reformunu desteklemeyi öngören 'Kapsamlı Kurum İnşa Programları' bu yılın sonuna varmadan hayata geçirilmeli.
Avrupa Komisyonu tarafından önerilen amiral gemisi niteliğindeki bazı girişimler de nihayet gün ışığına çıkacak ve muhtemelen yeni projeler ve girişimler de geliştirilecek. Bu noktada İsveç, sadece enerji güvenliğini sağlamlaştırmak ve maliyetleri azalmak hedeflerine hizmet etmekle kalmayıp, iklim değişikliğiyle mücadeleye önemli katkı sağlayacak enerji verimliliği programlarına özel önem verecek.
İsveç'in başkanlığı, Avrupa Komisyonu'yla birlikte, Doğu Ortaklığı Sivil Toplum Forumu'nun ilk toplantısını bu sonbaharda organize etme niyetinde. Parlamenter işbirliğinin yanı sıra AB ve ortakların oluşturduğu 33 ülkenin yerel ve bölgesel yetkilileri arasında fikir alışverişlerinin başladığını görmeyi umut ediyoruz. Yıl sonunda AB dışişleri bakanlarıyla altı ortak ülkeden gelen muadillerinin düzenleyeceği bir toplantı, o güne kadar kaydedilen ilerlemeyi değerlendirecek ve müteakip sürece dair bir rehber görevi görecek.

Türkiye gibi Rusya da katılabilir
Doğu Ortaklığı AB entegrasyonuyla, bu altı ülkenin AB değerleri, hukuku ve çalışma tarzına yaklaşmasıyla ve AB'nin bu yakınlaşmaya destek ve yardımcı olma kararlılığıyla ilgili bir girişim. Rusya'da bu girişimin kendisini hedef aldığına dair zaman zaman hararetlenen bir algı söz konusu. Fakat bu elbette ki doğru değil. Tam tersine Türkiye gibi, Rusya'nın da Ortaklığın çok taraflı boyutları dahilindeki uygun faaliyetlere katılması memnuniyetle karşılanacaktır.
Doğu Ortaklığı altı ortağın yüz yüze olduğu bütün sorunların ve zorlukların çözümü değil. Ne var ki AB'nin siyasi ve ekonomik desteğini bu ülkelerin dönüşümüne ve reformuna hasretmek yönündeki kararlılığını temsil ediyor - bu, bütün bölgeye refah ve istikrar getirmesi gereken bir süreç. (İsveç Dışişleri Bakanı)
Copyright: Project Syndicate

Kaynak: Radikal