Yunanistan’da hükümetler de muhalefet partileri de dökülüyor. Başbakan Papandreu’nun geçmişteki ‘vaatlerinden’ yırtmak için ne taklalar attığına bakın. Bir sebze kasasının üzerine çıkıp OTE telekom şirketinin satılmasına ve diğer özelleştirmelere direndiği günleri kim unutabilir? Kısa süre sonra ekonomi bakanlığına getirilecek olan Louka Katseli’nin, seçimlerden önce bizi Çin’le Pire Limanı için yapılan anlaşmayı tekrar müzakere edeceğine, böylece hükümetin OTE’yi geri alabileceğine ikna etmeye çalıştığı günleri hatırlayın. Papandreu’nun özel üniversitelerle ve mali disiplin önlemlerinin dayatılmasına karşı mücadelesini unutmayın. Başbakan, hükümetteki ilk aylarında çakılıp kaldı. Onu seçim öncesi programından saparsa güven yitireceği konusunda uyaranlara rağmen, yaklaşan fırtınaya dair işaretleri görmezden geldi. Aylık 2000 euronun üzerindeki kamu çalışanı maaşlarının kesilmesine dair verdiği mücadeleyi hatırlayın.

Yunan siyasetçilerin güvenilirliğini aşındıran, işte bu muhalefet tarzı. Vatandaş, Papandreu’nun şu soruya cevabını merak ediyor: O dönemde mi, yoksa bugün mü doğruyu yaptığına inanıyor? İnsanlar en azından kendilerine neden embesil muamelesi yapıldığını bilmek istiyor. “Ülke için en iyisini ben bilirim” lafını daha az duymak isteyen vatandaşların kafasındaki sorular bunlar. İnsanlar siyasetçilere inancını yitirdi. Sokaklardaki öfke büyüyor ve seçmenler çok da fazla sabır göstermeyecek.

Muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi, bunu aklından çıkarmasa iyi olur; zira iktidara dönme vakti beklenenden erken gelebilir. Sonrasında patlamanın eşiğindeki bir ülkeyle yüzleşme ve 2004’te şahane olan planının Mayıs 2011’de niye o kadar inandırıcı olmadığını izah etme sırası Yeni Demokrasi’de olacak. (Yunanistan gazetesi Kathimerini, Genel Yayın Yönetmeni, 25 Mayıs 2011)


Kaynak: Radikal