Yemen?in çok ciddi ve tehlikeli krizlerden geçtiği herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Artık yönetimin eskisi gibi gündemden düşmeyen, İhvan-ı Muslimin bozguncuları, birlik ve ilerleme (ittihad ve terakki) düşmanları? şeklinde tanımlayan siyasi söylemleri pek duymuyoruz. Elbette bu iyiye işaret etmiyor, eğer bu terimler artık eskisi gibi kulaklarımızda yankılanmıyorsa, bunları sık sık duymuyorsak, yönetimin çok ciddi problemlerle yüz yüze olduğu sinyallerini alıyoruz demektir. Görünen o ki, Yemen?in bu krizleri yakın zamanda çözmesi de çok zor. Hatta bunun da ötesinde hükümet birçok konuda tamamıyla tıkanmış gözüküyor. Hükümetin elinde, ne olayları çözmede yardımcı olacak iktisadi güç ne de yeterli altı yapı var. Şimdi bu problemlerden bir kaç tanesine değinelim: El-Hûsi Cemaati Problemi Bu problem devlet hazinesini tüketen en önemli etkenlerden biri oldu. Her ne kadar medya bunu gizlemeye çalışsa da ülkenin bu çatışmalarda verdiği kayıp bağımsızlık için verdiği kayıptan daha fazladır. Tabi buna askerlerin ve güvenlik güçlerinin içine düştüğü psikolojik problemleri de eklemek gerekir. Güvenlik güçlerinden veya askerlerden biri çatışmalarda öldürüldüğünde, kendisine verilen basit aylığın bile alınamadığı, hatta ordudaki karmaşadan dolayı kıtaya katılmayan biri olarak yazıldığı bile oluyor. Bunun yanında aylıklar konusunda yaşanan adaletsizlikler, vatanı, dini ve yönetim adına ucuz kanını akıtan askere karşı aşağılayıcı bir tavır sergilenmesi de farklı psikolojik problemlerin doğmasına sebep olmaktadır. On bin Riyal (yaklaşık 50 dolar) aylık alan, tatil yapmasına izin verilmeyen, diğer hakları bir yana, ailesini bile ziyaret edebilmek için yeterli para bulamayan bir askerden ne beklenebilir, merak ediyorum doğrusu. Askerin yaşadığı bu ekonomik sıkıntı savaşa da yansıdı. Problemin büyümesini hazırlayan sebeplerden biri de yönetimin 94 yazında sergilediği tavırdan ders alan milliyetçi grupların kenara çekilmesi ve yönetimin mücadeleyi tek başına yürütmek zorunda kalmasıdır. Savaşın büyük zararlar doğurmasını hazırlayan sebeplerden biri de yönetimin isyancı gruplardan öldürülenlerin cesetlerine karşı yaptığı barbarca davranışlardır. Bu tüm semavi dinlerde yasaklanmış bir davranıştır. Şunu unutmamak gerekir bu insanları çatışmaya iten sebepler artık aşılması mümkün olmayan ve düğümlenen problemler haline gelmiştir. Ne yazık ki sorunlar azalmak yerine her gün daha da artmaktadır. Çatışmaları körükleyen sebeplerden biri de bazı dış güçlerin işin içinde rol oynamasıdır. Bu güçler, isyancı guruplara para, silah ve teknik yardımlarda bulunmaktadır. Bu çatışmalarda, bulundukları zor şartlara rağmen El-Hûsi taraftarlarının uçak düşürebilecek güçte gelişmiş silahlar kullanmaları şaşırtıcıdır!..Elbette vur-kaç yöntemiyle yapılan gerilla savaşının, savaşların en zor ve en uzun süreni olduğu bilinen bir hakikattir. Böyle bir savaş yöntemiyle baş edebilmek en gelişmiş silahlarla bile çok zordur. Zannedersem Amerika?nın Irak?ta ve Yahudilerin Filistin?de yaşadıkları bu durumu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. İşte bundan dolayı yönetimlerin bu gibi çatışmalara karşı dayanabilmesi çok zordur. Buna zayıf imkânlar, iktisadi çöküş, siyasi çıkmaz gibi ciddi problemleri de eklediğimizde olayın vahameti daha da artmaktadır. Problemi içinden çıkılmaz hale getiren etkenlerden biri de muteber âlimlerden hiç kimsenin bu konuda fetva vermemiş olmasıdır. Ülkenin bütünlüğü için verilen savaşta muteber âlimler savaş için fetva vermiş, bunda dolayı birçok kişi bağımsızlık ve birlik adına çekinmeden öne atılmış ve kendilerini feda etmişlerdi. Ancak bu savaşta bu manada bir fetva verilmedi. Belki de âlimlerden bazıları, ilk önce haksızlık yapan tarafın devlet olduğunu düşünmekte bundan dolayı de bu savaşı Şer?î bulmamaktadır. Yönetim çatışmaya girerken neredeyse birkaç saat gibi kısa bir sürede olayın üstesinden geleceğini düşünmüştü, ancak geçen bu zaman sürecinde savaş daha da büyümüş, daha da içinden çıkılmaz hale gelmiştir ve kısa vadede ufukta her hangi bir çözüm belirtisi de görünmemektedir. Bu da söz sahibi âlimlerin susmayı tercih edip devlet yönetim lehine fetva vermemelerini sağlamaktadır, belki de onlar bu konuda tamamıyla yönetimi suçlu bulmakta, El-Hûsi taraftarlarının sapıklıkta olsalar bile, zulme uğradıklarını düşünmektedirler. Başka bir problem de çatışmaların yaşandığı bölgelerin dağlık olması ve hareket alanının daralmasıdır. Tüm bunların yanında diğer bir problem fitnenin çıkmasında etkin rol oynayan birçok kişinin başkent Sana?da bulunuyor olması ve bunların şehir dışında birçok yerle ve güvenlik güçleriyle bağlantılarının var olmasıdır. Tüm bu sebepler, yönetim ve El-Hûsi taraftarları arasındaki çatışmanın çok uzun süreceğini göstermektedir. Krizi daha da derinleştiren etkenler arasında iktisadi çöküşün yaşanması, buna bağlı olarak paranın değer kaybetmesi ve alt yapının çökmeye devam etmesidir. Gelinen noktada yönetim halkını, âlimlerini, ileri gelenleri yanına çekmeyi başaramamış, tam tersine muhalif partilerin güçlenmesini sağlayan bir siyaset izlemiştir. Muhalif olan en büyük partlilerin başında ?Hizbu?l-Islah? gelmektedir. Daha önce de değindiğimiz gibi İran, Libya belki de başka ülkelerin işin içine karışması bu krizi daha da çıkılmaz hale getirmektedir. Ortak Bir Hedefte Birleşememek Görünen o ki farklı partiler ortak bir noktada birleşmek için çalışmalar yürütürken ve muhalefetin gücü her geçen gün biraz daha artarken, yönetimin bu konuda pek de rol almak gibi bir hedefi yok. Yemen Sosyalist Partisi büro başkanı Ali Serari?nin ? ve onun gibi diğer ileri gelen muhaliflerin - ?Üçüncü Milenyumda Siyasi Partiler? adlı makalesini okuyan onun ıslah için sunduğu çözümlerin olumlu yönünü, oynayabileceği rolü açık bir şekilde görecektir. Yöresel seçimlerin olduğu ve karmaşanın yaşandığı zor döneme rağmen, yönetim ortak noktada birleşmek için oluşan olumlu havayı değerlendirmekte başarılı olamadı. Bu ise yönetimin tüm çabalarına, muhalifler arasında ayrılık için uğraşlarına rağmen başarısız olmasını sağladı. Diğer taraftan muhalifler tarafından dördüncüsü yapılan ?Islah Toplantısı?nın başarılı geçmesine ve ortak çalışma yürütmek isteyen bu grupların biraz daha yakınlaşmasına ortam hazırladı. Tüm bunlar olurken muhalefetin halk desteği her geçen gün biraz daha artmaktadır. Tabi muhalefetin elindeki en büyük koz, ülkenin içinde bulunduğu ekonomi problemi ve artık herkesin üzerinde ittifak ettiği mafya problemidir. Bununla birlikte muhalefetin gazete, dergi ve radyo gibi birçok medya organına sahip olması da çok ciddi rol oynamakta, sesini ülkenin her tarafına duyurmasına yardımcı olmaktadır. Ekonomi ve Mafya Problemi Yönetimin genel ve yerel seçimlerden sonra büyük bir çöküntü yaşayan ekonomi problemini çözmekte başarısız olması ciddi manada puan kaybetmsine sebep oldu ve yönetimin seçimlerden önce ekonomik sorunları çözmek adına ileri sürdüğü çözümler sokaktaki insanlar arasında eğlence konusu olmaya başladı. Artık ?Yeni Yemen ve daha iyi bir gelecek? söylemlerinin hiçbir anlamı kalmamaya ve Şeytanın bile söylemekten ar duyacağı bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıkmaya başladı. Yönetim bu söylemleri dile getirirken fiyatlar gittikçe artıyordu, seçimlerin de etkisiyle bu artış daha da hızlandı (örneğin yumurtanın fiyatı %100-%150 artı) ve fiyatlar hala da artmaktadır. Yine gazetelerin yönetimin bazı organlarındaki yolsuzlukları da ortayı çıkarması hükümetin paun kaybetmesini daha da hızlandırdı. Tüm bu ekonomik, siyasi, askeri ve toplumsal problemler Yemen?in çok tehlikeli bir aşamaya geldiğini, bu fitnenin giderilmesi(fitnenin kan akıtmaktan daha kötü olduğunu unutmayalım) en azından azaltılması için her çeşit hayırlı girişime muhtaç olduğunu göstermektedir. Bu şeriatın, kanunun ve yasanın gereklerindendir. Yönetimdeki hükümetin de bu konuda üzerine düşeni yapması, ulusal çözümler sunmak için ciddi projeler hazırlaması, vatanın çıkarını kendi partisinin çıkarına tercih etmesi, safları samimi olarak birleştirmeye çalışması, siyasi krizi aşmak için elinden gelen tüm gücü sarf etmesi ve fiyatlardaki bu hızlı yükselişi durdurmaya çalışması gerekmektedir. Allah Teala?nın şu ayetinden yola çıkarak: ?İyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın?(Maide:2) ülkeyi ilgilendiren kararların alınmasında diğer siyasi güçlerle ortak hareket edilmesi, yönetimin kendi kararını uygulamakta ısrar etmekten vazgeçmesi ve siyasi emeller peşinde koşmaktan vazgeçmesi krizi çözen en büyük etken olacaktır. Ve zannedersem bu çözümlerin birçoğunun başlangıç noktası Sayın Başkanın elindedir? M. Muhammed Muafi el-Mehdali: Yemenli gazeteci ve yazar Tercüme: Faruk Aktaş