Geçenlerde Güneydoğuyu yakından tanıyan bir dostum, bölgede farklı kesimlerle yaptığı görüşmelerden edindiği izlenimleri anlatırken hayli iyimser görünüyordu. Özellikle "açılım"ın bölgedeki insanların geleceğe dair beklentilerini olumlu yönde etkilendiğinin altını çiziyordu. Bir de şu tespiti aktardı: Her kesimde kimlik politikaları öne çıkıyor.

Kimlik politikalarının daha çok öne çıkıyor olması temel insani taleplerin Kürt ulus bilincine evrildiği anlamına geliyor. Baskı altına alınan temel insani haklar, ulusalcı örgütler ve söylemlerin öncülüğünde talep edilince mücadelenin de taleplerin de mahiyeti farklı bir boyut kazanıyor. Dilini, folklorunu tanımayı vaat eden devletin açılımı Kürt ulusalcılarının prizmasından geçerek kırılmaya uğruyor, bir tür ulusalcı kimlik olarak zemin kazanıyor.

Bu süreçte, milliyetçilik teorisi bağlamında yeni bir süreç yaşandığını söyleyebiliriz. Devletin uluslaşma ve uluşçuluk politikaları açısından Kürt kimliğine yaklaşımı ile PKK ve siyasal temsiliyetini taşıyan oluşumların Kürt kimliği oluşturma stratejisi farklı yönlerde ayrışsa da buluştuğu ortak paydayı da tespit etmek gerekir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLATINIZ