Türkiye'nin Kuzey Irak'a girişinin stratejik etkisi
Türkiye'ye gerçekleştirilecek bir ziyaret, Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesinin yakın dönemdeki askeri amaçları gerçekleştirmenin çok ötesine geçtiğiyle ilgili bir dizi soru ortaya çıkarıyor. Bu amaçların dar bir askeri çerçevede gerçek oldukları ile ilgili bir şüphe yok. PKK, Barzani ve diğer Kürtlerin fiili hoşgörüsüyle Irak'taki varlığını düzenli bir şekilde inşa ediyordu. PKK, Türkiye'nin Kürt vatandaşlarına daha fazla özgürlük vermedeki başarısızlığını kullandı, halk desteğini yeniden kazandı ve daha ölümcül bir hale geldi. Türk bir kontra-terör uzmanı, Türkiye'nin Irak'a girişi esnasındaki PKK faaliyetini analiz ederek Türkiye'nin Kürt vatandaşlarının %50'sinin hükümet ve barış politikaları yanlısı, %30'unun PKK'ya sınırlı veya güçlü bir sempati duyduğunu ve %15'inin de İslamcı Kürt hareketini desteklediği tahmininde bulundu.
Taktik Etkiler
Yılın bu zamanında gerçekleştirilen askeri operasyon birkaç potansiyel avantaja sahipti. Türk kuvvetlerinin, kışın korumasız olduklarından toplandıkları köy ve bölgelerde en azından bazı PKK güçlerini bulmaları mümkün oldu. Türk güçleri, sınır bölgesindeki Zaho'nun üst taraflarından kuzeybatıdaki ve özellikle de Türk, İran ve Irak sınırlarının birleştiği bölgelere kadar bir dizi PKK mevkisine—üs olarak adlandırmak çok hırslı bir tanımlama olabilir—saldırabildiler.
Bu PKK mevkilerinin bazıları, Türkiye'nin asker gönderdiğini vurguladığı bölgedeydi. Türk gazeteleri Irak sınırından 10 km içerde 10,000 askerin konuşlandırıldığını haber yaptılar. Bununla birlikte Türk güçleri bazı bölgelerde dikkate değer oranda daha da derinlere girdiler. Irak'ın derinliklerindeki diğer PKK hedefleri ve Economist dergisinin Zap ve Haftanin olarak haber verdiği bölgelerdeki hedefler, hava saldırıları ve muhtemelen Özel Kuvvetlerle vuruldu.
Türk güçlerinin iddia ettiği gibi Türk hava ve kara kuvvetleri saldırırken kar ve hava koşullarının PKK güçlerini kaçmaktan alıkoyduğu şeklindeki ifade şüpheli görünmektedir fakat Türkiye'nin ABD'den ayrıntılı istihbarat ve hedef bilgisi aldığı görülmektedir. Türkiye aynı zamanda aylarca aşamalı bir şekilde gelişen Irak'taki sivil istihbarat ağını kullanarak kendi hedeflerini belirledi. Sonuç olarak, herhangi bir gerilla ağına, daha büyük çaplı, şova dönük terörist girişimlerde bulunamayacak dereceye getirmek çok zor olmasına rağmen Türkiye, PKK'nın bahar saldırısı gerçekleştirme kabiliyetini etkileyecek derecede kayıp verdirdi.
Ercan Yavuz'da 29 Şubat tarihli Zaman gazetesinde, Türk ordusunun, PKK'yı büyük oranda nüfustan arınmış bölgede üsler kurmaktan alıkoymak için Irak'ta sınır bölgesinde 11 geçici güvenlik üssü kurmayı planladığını yazdı. Ercan, PKK mevki ve üslerinin; Hakkâri sınırının yaklaşık 45 km ve Şırnak sınırının 18 km uzağındaki dağlık bölgede toplandıklarını belirtti ve Şırnak'a 18 km uzaklıktaki bölgenin son yıllarda bir lojistik, eğitim ve destek merkezi olarak kullanıldığını yazdı. Türk geçici üslerinin, PKK'yı; Hakurk, Zaho, Zeli ve Avarin'deki tesisleri kullanmaktan alıkoyma ve PKK'nın Kato ve Küpeli dağlarındaki geçitlerden içeriye sızma kabiliyetini sınırlama amacıyla kurulacağı söyleniyor.
İç Politik Muharrikler
Bununla birlikte Türkiye'nin hareketlerinin arkasındaki daha büyük muharrikler çok belirsizdir. Türkler, Türk Genelkurmayı'nın bu saldırıları başbakan Recep Tayip Erdoğan'a nispetle, politik ve liderlik konumuna yönelik yeniden iddiada bulunmak için kullanabileceğine kadar her şeyi çok sıcak bir şekilde tartışmaktadırlar.
Bazıları Erdoğan'ın; güç, orduyu yatıştırma ve daha ulusalcı görünme dışında Kürtlerle uğraşamayacağına aşamalı bir şekilde ikna olduğunu düşünüyorlar. Bir kaçı, onun PKK'ya yönelik saldırılara izin verdiğini çünkü bunun Kürt İslamcı grupların yükselen etkisiyle uğraşmayı ertelediğini düşünüyor—gerçekten çok bir komplo teorisi olarak adlandırılmayı daha hak eden bir düşünce.
Türkiye'nin iç politikaları uzmanları böylesi düşüncelere itibar etmiyorlar. Bununla birlikte Türk ordusunun Irak'taki hareketi, hem hükümet hem de ordu için askeri muharriklerin yanı sıra iç politikaya yönelik muharriklere de sahiptir.
Stratejik Muharrikler ve Kazançlar
Türkiye daha büyük stratejik muharriklere pekâlâ sahip olabilir. Türk ordusundan, Türkiye'nin ordu analistlerinden konuştuğum hiç kimse, bu saldırıların PKK'yı zayıflatmada geçici bir etkiden fazlasını yapabileceğine gerçekten inanıyor görünmüyordu. Unutulmamalıdır ki Türkiye geçmişte benzeri hatta bunlardan daha büyük saldırılar gerçekleştirdi ve o saldırılar, Türk güçleri geri çekilir çekilmez onarılan sınırlı bir yıkıcı etkiye sahip oldular.
Kendileriyle görüştüğüm Türklere "whack a mole" (1971'de Aaron Fechter tarafından icat edilen bir tür geçit geliştirme oyunu)un anlamını anlatmak zorundaydım fakat onlar meseleyi hemen anladılar. Eğer kadrolar kendilerini yeniliyorlarsa ağlara saldırmak asla başarı getirmez ve sorunun nedenlerine yönelik herhangi bir politik çözüm yok. Dahası saldırıların; PKK'yı, Irak'ın Kürt bölgesine doğru akan silahlardan, zenginlikten ve Iraklı Kürtlerin PKK'ya duydukları sempatiden yararlanmasını durduracağına yönelik çok az olumlu bir hissiyat vardı.
Bununla birlikte Türklerin açığa kavuşturduğu şey; böylesi saldırılar:
--ABD'ye PKK tehdidine odaklanması gerektiğini, sadece beklemesi için Türkiye'ye baskı yapamayacağını ve bir dereceye kadar askeri işbirliği yapmak zorunda olduğunu gösterebilir.
—ABD ve Iraklı Kürtlere, Türkiye'nin Iraklı Kürtlerin bağımsızlığını hoş görmeyeceğinin ve eğer ABD, Irak'ın birliğinin devam etmesi konusunda ısrar etmezse artan bir şekilde düşmana dönüşeceğinin sinyalini verebilir.
—Türkiye'nin ABD engeline takılmadan tekrar saldırabileceğini ve gerilimi tırmandırabileceğini ve Irak hükümetinin bir takım yorumlar ve deklarasyonlar dışında bir şey yapamayacağını ortaya çıkararak Iraklı Kürtlere, PPK'yı desteklemenin veya hoş görmenin bedelini gösterebilir.
—Türkiye'nin kuzeydeki Kürtlerin ekonomik hayat bağlarını kesme konusunda yeterince ciddi olduğunu açığa kavuşturabilir ve aynı zamanda Iraklı Kürtlere, Türk firmalarıyla ortaklık kurmalarının ve Türk hükümetiyle işbirliği yapmalarının ne kadar önemli olduğunu gösterebilir.
—Suriye ve İran'ı PKK veya Türk Kürt İslamcı hareketleri desteklemelerinin tehlikeli olduğu ve Türkiye'nin pasif olmayacağı konusunda uyarabilir.
--"Daha zayıflamış" bir Iraklı Kürt politik liderliği ile görüşmelerde Iraklı Arapların elini güçlendirebilir.
Kısacası Türkler sadece tavla değil satranç da oynuyorlar. Türkiye'deki unsurları göz önüne alırsak bu tarz hedeflerin farklı karışımları ortaya çıkabilir fakat muharrikler, hem kısa vadeli taktik kazanımların hem de iç politik hesapların çok ötesine geçmektedir. Türkiye'nin nasıl başarılı olacağı ise başka bir konudur. Hiçbir hareket reaksiyonsuz olmaz ve diğer oyuncular da kendi potansiyel hamlelerine sahiplerdir.
Çeiren: Ali Karakuş