Türkiye'nin Ortadoğu'daki sıcak etkileşimler hattına girmesi bölgenin şartlarını yatıştırır. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın Pakistan, İran ve Washington'a yaptığı ziyaretlerin, Batı'yla İran arasındaki çekişme açısından olumlu sonuçlar vermesi kaçınılmaz.
BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, Almanya ve İsrail'in, Tahran'ı bir tercih yapmaya zorlama yönündeki faaliyetleri arttı: Tahran ya uranyumu ülke dışında zenginleştirmeyi kabul edecek ya da yeni yaptırımlar gelecek.
Erdoğan'ın ziyaretleri uygun bir zamanda geldi. Türkiye, Washington'dan İran'a karşı askeri seçeneği düşünmesini isteyen İsrail ve Fransa'yı frenleyebilir. Obama yönetimi veya rasyonalist taraf, bütün bölgeyi tutuşturacak bu ahmakça seçeneğin uzak tutulmasına destek olabilir.
Türk liderin rolünün önemi, hem ülkesinin ağırlığından hem de Batı'yı Tahran'a önyargılı yaklaşmakla suçlamasından kaynaklanıyor. Erdoğan'ın ziyaretinin başarılı geçmesi Tahran'ın moralini yükseltirken, İsrail ve bazı Avrupa başkentlerini de bölgede yeni savaşlar açmadan önce iyice düşünmeye sevk etti.
Türkiye bölgede etkin bir rol arıyor.
Erdoğan ABD'yle İran arasında arabuluculuk yapmaya çalışabilir. Diğer yandan, bölgenin çoğunlukla Arap olmasına rağmen, etkili bir Arap rolünü göremiyoruz. Oysa bölge liderliğini Araplar üstlenmeli. (Ürdün gazetesi Rey, 30 Ekim 2009
Kaynak: Radikal