AMERİKAN Temsilciler Meclisi'ndeki Ermeni soykırım tasarısında, soykırımın "1915-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu tarafından tasarlanıp uygulandığı" yazılıyor.
Bu ifadede dikkat çekici unsurlar var:

Soykırımı Osmanlı yapmıştır.

1915-1923 yılları arasında yapılmıştır.

Olaylar, "tasarlanmıştır", yani Ermenileri soy olarak yok etme kastıyla planlanmıştır! Öyle savaş şartlarındaki çatışmalar, katliamlar falan değildir!
Burada "tasarlanmış" terimi son derece önemlidir. Amaçları, Ermeni olaylarını Milletlerarası Adalet Divanı'nın kararındaki "soykırım" tanımına uydurmaktır. Divan'ın Bosna Hersek'te Sırpların yaptığı katliam hakkında verdiği 6 Şubat 2007 tarihli kararına göre, kitle katliamı mevcut olsa bile, bir fiilin "soykırım" olması için "niyet" unsuru, yani "tasarlanmış" olması şarttır!
Ermeni tasarısı da, tarihteki olaylar için "tasarlanmış" diyerek bu tanıma uydurmak istiyor!
Bu bir...

Yıl 1923!

İkincisi, eskiden 1915-1918 dönemine vurgu yapılırken, şimdi bunun 1923'ü de içine alacak şekilde uzatılmış olmasının hedefi, Cumhuriyet Türkiye'sidir!
"Osmanlı İmparatorluğu tarafından" sözü bizi teskin etmek ya da yatıştırmak için üretilmiş bir 'rüşvet-i kelam'dır. 1923'ü de dahil ederek, hedeflerinin Cumhuriyet Türkiye'si olduğunu göstermişlerdir!
Kongreler dönemini saymasak bile, Ankara'da Meclis açıldıktan sonra Anadolu'da İstanbul'un hiçbir idari ve askeri otoritesi, hatta nüfuzu bile kalmamıştı.

TBMM hükümeti döneminde Ermeni soykırımı yapıldığı yalanı, genel soykırım efsanesiyle birlikte zihinlere çakılmak isteniyor!

Bu konuda Mustafa Kemal ve Kâzım Karabekir gibi kumandanların emir ve icraatları belgelerle ortadadır. Karabekir birçok Ermeniyi himaye altına almış, yerlerine dönenleri yerleştirmiştir.

Mustafa Kemal Paşa, 24 Nisan 1923 günü Meclis'in gizli oturumunda yaptığı konuşmada, "Ermenistan topraklarında zulme uğrayan Müslümanlara bile, sınırı geçerek yardım etmediklerini" anlatır; "Amerikalıları ve İngilizleri tahrik etmemek için..."

Bu kadar duyarlı olan Mustafa Kemal'in Heyet-i Temsiliye Reisi, TBMM Reisi ve Başkumandan imzasıyla yayımladığı emirlerde Ermenilere ve gayrimüslimlere iyi davranılması talimatları vardır.

Hedef Türkiye!

1915-16 yıllarında karşılıklı facialar yaşandığı muhakkak. Ama 1920'den itibaren kesinlikle böyle bir şey olmamıştı. Bunu hiçbir tarihçi iddia bile edemez.

Maraş olayları, Fransız üniformalı Ermenilerle çatışmalardan ibarettir.
Fakat Ermeni diyasporası için tarihi hakikatler değil, bir ideoloji, bir saplantı haline getirdikleri intikam duygusu önemlidir!
Amaç intikamdır, tarih ise basit bir araç!
Ermeni tasarısında tarihin 1923'ü içine alacak şekilde genişletilmiş olmasına bilhassa diplomatlarımızın dikkatini çekerim. "Tasarlanmış" bir şekilde "soykırım" yapıldığını 'hukuki olarak' bir kabul ettirebilirlerse, Cumhuriyet Türkiye'si sadece "halefiyet" yoluyla değil, doğrudan doğruya siyasi saldırı ve taleplere maruz bırakılacaktır! Bilmem kaç yıl sonrası için amaçladıkları bu hedefin şimdiden küçük kaldırım taşlarını döşüyorlar!

1915-18 dönemi için yayınlarımız vardır. Şimdi 1920-1923 dönemi olayları için arşiv yayını yapılmalı, Atatürk ve Karabekir'in emirleri yayımlanmalı, özel tanıtım faaliyeti yürütülmelidir.

Kaynak: Milliyet