Bugün İsrail'i askerî bakımdan en çok düşündüren, meşgul eden tehdit, Gazze'den atılan ilkel ve basit Filistin füzeleri. Kassem ya Kassım denen bu füzeler, İsrail'in bütün çabalarına rağmen özellikle Sderot kasabası ve çevresi ile Negev Çölü'ne yağmaya devam ediyor.

Sanırım geçen hafta 17 adet Kassem ya da benzeri füze söz konusu bölgeye düşmüştü. Hesaplara göre, 2006 yılında en aşağı 1.000 Kassem ve 1.200 kadar havan mermisi İsrail topraklarına atılmış bulunuyor. Bunlara ilaveten geçenlerde Lübnan topraklarından iki Katyuşa füzesi de Aşkelon yakınlarına düşmüştü.

İsrail hiç tahmin etmediği, ummadığı bu füze tehdidine karşı bugüne kadar ya havadan uçak ve helikopterle belirlediği füze rampalarına ateş ederek ya da sınırlı kara operasyonları ile cevap vermeye çalışıyor, ama tehdidi de bir türlü bertaraf edemiyor. Yakın zamanda da edemeyeceğe benziyor. Nitekim bu çaresizliği en son Savunma Bakan Ehud Barak geçen hafta itiraf etmiş, 'Kassem ateşini durdurma görevine henüz ulaşamadık. Bu yol hâlâ uzun.' demişti.

Barak'ın 'uzun yolu'na da İsrail yine Barak'ın kendi beyanlarına göre en erken 2010 yılında her şey yolunda giderse ancak ulaşabilecek. İsrail bu yolu bir an önce kat edip tamamlamak hedefine ulaşmak için birkaç teknik çözüm yolunu aynı anda geliştirmeye çalışıyor.

Bunlar teknolojinin en son imkânlarını kullanarak geliştirilmeye çalışılan füzesavar sistemleri. Birinci sistem 'Demir Kubbe', ikinci sistem 'Davud'un Sapanı' denen sistem. İsrail bunları kendisi geliştiriyor. Ancak bu arada tehdide karşı hazır sistemleri de denemek, uygun bulursa bunlardan da edinmek istiyor.

İki gün önce bir İsrail gazetesinde sözü edilen bu sistemlerden birisi de Skyshield 35 denen yakın hava savunma sistemi. Türkçeye Gök Kalkanı olarak çevrilebilecek Skyshield 35 modüler dizayna, oldukça esnek yeteneklere sahip bir sistem. Otomatik çalışma yeteneği, derecesi de yüksek sayılır. Ayrıca çok kolay taşınabilme özelliği de var. Sistem bir merkezî radar ya da sensör birimi ve buna bağlı ateş kontrol ve ateşleme unsurlarından meydana geliyor.

Sisteme komuta edecek komuta merkezi, görevin ve hedeflerin özelliğine göre sensörden 500 metre uzağa kadar konuşlandırılabiliyor. Ateş kontrol sistemi üç boyutlu iki adet izleme sistemi (birisi radar, diğeri optronik izleme yapıyor) ile her türlü hava şartlarında çalışabiliyor.

Ateşleme sisteminde iki adet Skyshield 35/1000 kodlu döner makineli top var. Bu toplara istenirse iki adet daha top ilave edilebiliyor. Toplar yine istenirse iki adet ek kısa menzilli füze lançeri (atıcı) ile de desteklenebiliyor. Dakikada 1.000 adet 35 milimetrelik AHEAD denen özel mermi atan otomatik döner toplar hem alçaktan uçan uçak, helikopter, insansız hava aracı seyir füzeleri, güdümlü ve güdümsüz bombaları seri atışlarla imha edebiliyorlar. Toplar ateş kontrol sistemi sayesinde personel olmadan otomatik olarak ateş edebiliyorlar. 10 kilometre kadar uzaklıktaki hedeflere adeta bir mermi bulutu halinde ateş eden sistem, bir İsviçre firması tarafından üretiliyor. Adı da Oerlikon Contraves AG.

Skyshield 35 sistemi ile ilgili İsrail gazetesindeki haber vesilesiyle bugün yazdığım bu yazı aynı konuda yazdığım diğer yazılara bir ek sayılır. Ancak haberin buraya kadar yazdıklarımdan daha ilginç ve önemli bir kısmı da var. Bunu da sona sakladım. O da şu: Skyshield 35'in denemelerinin bu hafta Türkiye'de başlayacak olması. Esasen haberin başlığı da şu şekilde: 'Türk ordusunun denemesi İsrail'i ilgilendiriyor'.

Bu haber ne kadar doğru, medyada çıktı mı, bilmem ama ilginç ki ilginç. Bunu siz de öğrenin istedim bugün.

 
Kaynak: Zaman