Irak, tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçiyor. Irak'ın ve Iraklıların bugün ihtiyaç duyduğu en önemli şey, profesyonellik, yeterlilik, nezihlik, ülkeye bağlılık üzerine kurulu devlet kurumlarının inşası, vatandaş ile devleti arasında derin ilişkiler kurulmasıdır.
 
Bu ilişki kırk yıla yakın süredir zayıfladı. Bu noktadan hareketle devlet kurumlarının inşasının önemine ve Irak'ın tam kurumsal devlet olmasına vurgu yapıyoruz. Bu ise vatandaşlara saygıyı ve ona hizmet etmeyi göz önüne koyacak hükümetle olur. Devlet mezhep, din, ırk veya siyasi kimliği uzak tutarak vatandaşıyla ilişkisini güçlendirmedikçe, güvenlik, saygın hayat ve temel hizmetler sağlamadıkça vatandaştan bir bağlılık isteyemez.

Uygulamakta kararlı olduğumuz seçim programımızda bu noktalara yer verdik. Seçim programı Irak'ta halihazırdaki krize çözüm arayan açık temel noktalara yoğunlaşıyor. Adalet ve refah toplumu konusu bu noktalardan. Bu konu Irak toplumuna su, elektrik, sağlık, eğitim ve ulaştırma hizmetleri, işsizliğin düşürülmesi, Iraklılara iş ve ev imkânlarının sağlanması dahil Irak toplumuna hizmet etmeye dayanıyor. Projemiz siyaset sınıfından uzak durarak adalet toplumunu gerçekleştirmeye, toplumda adaleti bütün Iraklılar için yapılandırmaya dayanıyor. Programımızın diğer yönü ise Irak'ın egemenliğini, birliği ve güvenliğini temin edecek şekilde güvenlik ve askerî yönle ilgili. Irak'ın ülkeyi savunan güçlü bir ordusu ve demokrasiyi koruyabilecek köklü anayasal kurumları olmalı. Iraklı vatandaş, saygınlığının, hayatının ve özgürlüğünün korunmasına muhtaç. İş, ev, eğitim, sağlık ve diğer hizmetlere muhtaç. Adalete ve hukuk kurumlarının egemenliğine muhtaç. Böylelikle kendi Irak'ında olduğunu, Irak'ın kendisinin olduğunu hissetsin.

Gelecek dönemin geçmişten farklı olacağını düşünüyoruz. Bu yüzden taşları yerine koymak gerekli. Vatansever miyiz yoksa siyasi bir mezhebe mi inanıyoruz bunu netleştirmeliyiz. Bizler vatansever miyiz yoksa dinin siyasallaşmasına mı inanıyoruz? Bütün Iraklılar için demokrat bir Irak mı istiyoruz; yoksa Irak toplumundan geniş kesimlerin marjinalleştirildiği bir Irak mı istiyoruz? Bizler uzun yıllar boyunca zorluklar, zulüm ve savaşlar taşıyan Iraklının Iraklı kimliğini derinleştirmeye çalışıyoruz. Bu ise kendi vatandaşlarına inanan bir hükümetin kurulmasıyla, Irak'ın yeterliliğine, öğrenci ve gençlerine saygıyla, Irak'ın geleceğine önem vermekle, gençlerin enerjilerinden, korkunç düşünme ve yaratıcı başarı imkânlarından istifade etmekle gerçekleşir. Bütün bu kesimlerin başında birçok zorluğu üstlenen ve bütün Iraklıların başına taç olarak konulacak büyük kurbanlar veren Iraklı kadına önem göstermek geliyor.

Iraklıların cesur bir ruhla katıldığı seçimlerden önce bu seçimlerin önemli değişimlere yol açacağını ve sonuçlarının bütün Iraklılara olumlu yansıyacağını ifade etmiştik. Sürpriz sonuçlara gidebilecek bu seçimlerin nezih olmasının önemini teyit etmiştik. Belki de en önemli sürpriz sonuç dini ve mezhebi siyasallaştıran, sivil milli akımın ilerlemesine karşın siyasi mezhepçiliğe dayanan akımın zayıflamasıdır. Maalesef seçimler birçok ihlallere maruz kaldı. Bu ise Iraklıların oylarının ve iradelerinin müsadere edilmesine yol açtı. Diğer listeleri takip olarak gören hükümet, adayları uzaklaştırarak, El Irakiye listesinin saygınlığını karalama kampanyalarında bulunarak, halkı yalan ve suçlamalarla saptırarak buna destek oldu. El Irakiye listesi adaylarına ve taraftarlarına yönelik kapsamlı tutuklamalar ve baskılarda bulundu. Kamu malını kendi listesi için seçim propagandası olarak kullandı. Seçim sabahı bizim listemizi destekleyen bölgelerde yaşanan patlamalarla bu kampanya bitmedi. Hükümetin askerî güçleri El Azamiye gibi semtlere konuşlandırıldı. El Irakiye listesini seçenlerin evlerine baskın yapıldı ve bazıları gözaltına alındı.

Irak kendi coğrafyasından, Arap ve İslam derinliğinden uzakta afiyette olamaz. Irak bugün bütün komşu ülkeleri kendisine düşman ülkeler olarak görüyor. Hükümet Türkiye, Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan'a karşı. Bu mesele bizi çok üzüyor. Bu bir yönü. Diğer yönü ise Irak'ta Arap olmak bir kusurmuş gibi oldu. Arap olmak suç veya suçlama halini aldı. Oysa ben Irak'ın gücünün Arap ve İslam bölgesinin gücünden geldiğine inanıyorum. Türkiye, İran, komşu ülkeler ve dünya ile iyi ve dengeli ilişkilerle ilgili tutumumuz açıktır. Londra'da Arapça yayımlanan El Şarkulevsat gazetesi, 19 Mart
İYAD ALLAVİ - Irak eski Başbakanı ve El Irakiye İttifakı’nın başkanı

Kaynak: Zaman