Referandum sonuçlarını belirleyen en önemli unsur toplumun büyük kısmının belli taleplerde birleşiyor olmasıdır. Olanca yıldırıcı, korkutucu hatta tahrik edici kampanyaya rağmen (hatta bu yüzden) çok farklı kesimden kitleler anayasa değişikliği yönünde oy kullandı.
Her ne kadar 'hayırcı blok sonucu elitist/modernist kibirle okumuşluk, gelişmişlik, aydınlanmışlık bağlamında açıklasa da bunun hem zihinsel hem de sosyoekonomik yabancılaşmanın çaresizliğinden başka bir şey değil... Diğer tarafta 'evet' oyunu, daha liberal modernleşmeci paradigmaya sıkıştırarak açıklama çabalarına dikkat çekmek gerekir. Zira hayırcı zihniyetin kullanım tarihi sona ermiş batıcı-modernist paradigmasına karşı çıkarken 'daha kullanışlı' modernizmin liberal yorumlarına meşruiyet kazandırma oyununa da gelmemeli. Özellikle sağ, muhafazakar medyanın kullandığı 'dil' bu anlamda hiç de meşru bir dil değil. Bu çerçevede ortaya çıkacak yeni anayasanın neoliberal bir muhteva içermesi muhtemeldir. Her ulus devletin kurucu anayasası ona destek veren grupların, hatta baskı gruplarının çıkarlarını bir şekilde garantiye alan bir içeriğe sahip olur. Eğer evetlerin anlamını doğru okumazsanız şu anki yorumlardan ortaya çıkacak sonuç yeni çıkar gruplarının (bunların muhafazakar kimliklere sahip olması sonucu değiştirmez) konumun güçlendiren, Türkiye'nin küresel kapitalizmle ilişkilerini perçinleyen bir manzara ortaya çıkaracaktır.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ